ÇARKIN DÖNGÜSÜ, SAĞLIKSIZ!…
Bilmem!. Bende mi, yoksa muhataplarda mı bir arıza-i durum var?. Kadim şehirle alakalı sürekli uyarıyorum!.. Yerel ve merkezi kurumlar noktasında!.. Tabi kalemin mürekkebi, dilimizin döndüğü noktasında, yazıyor ve çiziyoruz!.. Özellikle de kentteki bazı kuruluşların işleyişindeki fecaat yanlışlar, ihlaller mızrak çuvala sığmaz kabilinde geliştiğini söylüyoruz!! Ki söylemeye de devam edeceğiz!
***
Yaşananlara dair kimi bilerek, kasıtlı olarak bu yanlışları, dümenleştiriyor, kendisine özgü bireysel ve çevresel rant yaratarak.. Mekanizmasında yolsuzluk, usulsüzlük, vurgun, rüşvet çarkı işliyor.. Politize olmuşlukta işin ekstrası.. Kimi bilmeyerek yapıyor!.. Kimi de, zafiyet içerisinde, olup-bitenden be haberdar takılarak, kafayı kuma gömüyor.. Aman, bana ne kim ne yapıyorsa yapsın görmezliğinde!..
***
Bunları sıkça çarkın sağlıklı işlemediğine dair yazıp-çiziyoruz!? Özellikle de, sağlık, eğitim, üniversite, tarım alanında, ciddi bir tahribat, sağlıksızlık söz konusu!.. Ve tabi ki, yerel yönetimler de dahil!.. Ama, ne hikmetse aldırış eden kurumlar vaki olsa da, ekseriyeti çarkın kirli döngüsünde, üç maymun kodunda takılıp duruyor!…Bildikleri, bilinenler, zikretmeye devam ediyor.. Peki bu hal-i olumsuzluğun ağır faturasını kim ödüyor?..
***
Ne yazık ve hazindir ki, kadim şehrin ahalisi, yekün şekilde ödüyor.. Doğrusu, müsebbipler ve vurdumduymazca takılanlar da zaman süreci içerisinde ödüyorlarsa da!.? Ki kimi idari, adli kimi de manevi bazlı!.. Ne var ki, ödenene yağmur mu yağdı kodunda baktıkları için, etkileyici ve caydırıcı değil!.. Suç üstü olmalarına, soruşturma, tahkikat, görevden alınma gelişmesine rağmen!.. Acımadı ki acımadı ki repliğindeler…
***
Lakin vahim bir şekilde, herkes kan kaybına uğruyor.. Sonuçta vücut bulan o kocaman sorgulama oluyor? “Bu nasıl bir vurdumduymazlık.. Bu nasıl bir şehir sahipsizliği?” Şunu da ifade etmek gerekir.. Hal-i hazırda bir çark dönüyorsa da, şehir ahalisi kısm-i yönde bir memnuniyet içerisinde bulunuyorsa da “o da bir kaç dürüst idarecinin” sayesindedir…
***
Katkıları yabana atılmazdır.. Yoksa mevcut hal daha bir faciaya kimlik bağlardı ki, mazallah!… Herkes birbirini boğazlar!.. Denir ya bir yere kadar!.. Görüyoruz yine, birbirini boğazlayan yok değil çoklar.. Makam ve mevki hesaplaşması adına enva-i senaryolar tertipleniyor!.. Yanlışa yanlışın ateşi körükleniyor?!
***
Sanayi ve ticaret kulvarında denir ya işin ehli bir dostla sohbet ederken sordum!.. “Ne bu hali vaziyet” diye.. Dediği şu özellikle de, siyasi yönde!.. Ehil ve liyakat ölçüsüne dikkat çekerek.. Diyarbakır’dan haberdar olmayan, iç ve dış gelişmelere kapalı olanını söz sahibi ederseniz, her yönüyle, fecaatlerden kurtulamazsınız?! Birilerinin ofislerine, zengin sofrasına meze olanlarla alınacak yol olmaz!? Olsa olsa, menfaatperestlik yolu olur..
***
Ne yazık ki öyle!.. “Biz yaptık, oldu, bitti” kalkanını egemen kılan kesimlere bakıyorum!!.. İşlerin iyiye gitmemesi ve de kent ahalisinde güven zafiyetinin oluşmasının tek müsebbipleri varsa o da, bunlar!.Yanlışa yanlış, doğruya doğru diyen bir bakış ve anlayış, yok!,. Dinleyen de pek yok!.. Yolunda gitmeyen işlere de, önem veren yok!.. Eğer ki olmuş olsalardı, ısrarcı kesilirler miydi? Hakkında enva-i sicili bozuk kişilere hami kesilmeyi?!
***
Meramı özetlersek!.. Biliyorum diyeceksiniz ki, her satırın YKS’nin yüksek puanlı matematik sorusu gibi.. Günlerce kafa yorup çözmek gerek.. Doğru da cevap basit aslında.. Sorun ahalide değil, gücü elinde tutanda!.. Ya da o gücü eline veren, zatta!.. Eğer ki, devlet-i aliye mekanizmasını elinde tutan, gücün sevk ve idaresinde bulunan, keyfiyet içerisinde olmaz ise!.. Ehil ve liyakat ölçüsünden taviz vermezse!…
***
En önemlisi de!.. Hakkın, hukukun, yasaların, mevzuatların egemen çarkını döndürürse, gerçeklerin, şeffaf, ihlasla samimiyet içerisinde, korkmadan, çekinmeden, birilerinin kapı kulu, ya da ceket ilikleyeni olmadan!.. Adil bir görev ahlakıyla, çıkarın, menfaatin, haksız kazancın haramzadesi olmazsa!.. Bu kadim şehir ve oturduğu makam; sahipsizliği değil, zengin bir birlikteliği öncü kılar!?. Karanlığı değil..
***
ÇINAR’DA NELER OLUYOR?..
Olup-biten yukarıda şehrin genel profilini sorgulayan fikri beyanımıza işte bir örnek dedirtiyor.. Çınar mevzusu şu, İlçe Milli Eğitim Müdürü Özcan Eren’in ani istifası!? Şahsı pek tanımam, etmem!.. Ancak bir kaç gündür, sosyal medyada ve milli eğitim camiasında, hayli gündem ve sorgulama üretici!..
***
Resmi yönde, Eren istifasına gerekçe olarak; “sağlık sorunlarını” göstermiş!.. Ancak, istifanın asıl nedeni, işin perde arkası ve camiada konuşulan farklı.. Usulsüz talep ve öğrenci taşıma ihalesine dair siyasi nüfuz ediciliğin, getirdiği mobing baskı!.. İstifanın bu nedenle olduğu konuşuluyor?..
***
Vaziyet izaha muhtaç!.. Bakalım, meseleyi buradan seslendirdikten sonra, izahat kimden gelecek?.. Yeni İl Milli Eğitim Müdürü mü, Eğitim Sendikaları mı, yoksa Çınar’ın siyasi, kanadından mı?! Mevzuyla alakalı arayıp, adres gösteren çok.. Ancak teyide muhtaç.. Bekleyip görelim hafta içerisinde hadise bir yumağa döner mi?!
***
GÜNÜN SÖZÜ..
Zafiyetin değil, hakkaniyetin peşinde yürürsen, kazanan olursun!…
***
HAYIRLI CUMALAR…