GÜVEN, ÖZÜNÜ ŞAHLANDIRIRSA KIYMETLİDİR?

Ülkenin tarihsel sayfasını çevirince sormak istiyorum!.. Yahu bu ülke, 70-80 yıl içerisinde ne yaptı, ya da neyle boğuşup durdu ki; marş ileri diyemedi?!… Tek parti şeflik ve dipçik döneminden, başlamak üzere, 80’lere, 90’lara hatta 2000’lere kadar!..

***

Vaki mi gelişmişlik adına, çağ atlayan, ya da yaratıcı bir hamlenin yapılışı?.. Ne yazık ki gördüğüm bir şey yok.. Var olan; toplumsal erozyon!.. Ki yaşamın her alanında, kültürün, medeniyetin ve tabi ekonominin de!.. Bir putlaşma, bir kutuplaşma sarmalı!.. İkisinin imtizacıyla oluşan, vesayetler!..

***

Öyle ya!.. 10 yılda bir askeri darbe.. 5 yılda bir muhtıra.. Arada serpme olarak da aba altında sopa vurarak, iktidar devşirmek!. Uğraşıldı duruldu, vatandaşın inancıyla, ibadetiyle, giyim kuşamıyla!.. Tabi ki dini kadar, dili ve ırkıyla savaş cephesi açıldı!..

***

İnkar ve asimilasyonlukla üstünler sınıfı oluşturmaya çalışıldı.. Laiklik adına, inanca pranga, dil ve ırk adına ötekileştirmeyi körükleyen tekçilik dayatıldı!.. Çağdaşlık adına, sekülarizm!.. Ve üreten olmak yerine tüketen olmak… Kültürü rakıda, sanatı putta, inancı laiklikte, medeniyeti seküler batının batılında arandı!!..

***

Tükettik 80 yılı.. Ancak bu zaman diliminde, binlerce, onbinlerce insanımızı da hiç yerine, sen şusun, sen busun diyerek ziyan ettik, vesayetlere kurban verdik, can aldık!.. Kimini teröre, kimini kanlı darbelere,  kimini de, kardeşi kardeşe kırdırarak husumetler oluşturduk, çatıştırdık!..

***

Dünya harplerinde ülke olarak vermediğimiz insan kaybını, ne yazık ki kendi içimizde despotça zayi ettik!.. Özüyle, benliğiyle, kimliğiyle değil birilerinin kuklası olarak yönetile gelmemizin acı tablosu, hep kayıp yaşattı!…

***

Peki bugün, ülke ve millet olarak neyle gurur duyuyoruz?.. İşte Milli Savunma Sanayi alanında alınan mesafe.. Artık, yerli ve milliyiz.. Ele muhtaç değil.. Kendimizin has üretimi..Patent ve damga, Made in Türkiye diyor.. Ne gurur verici değil mi?..

***

Kaç gündür, İstanbul'da 17’incisi gerçekleşen Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF 2025)ndan yansıyanlar göğüs kabartıyor, düşmana korku, dosta güven!.. Son 5 yıllık zaman dilimi içerisindeki üretimlerin sergisi ve tanıtımı, çok şeyin mesajı ve söylemi?..

***

Tayfun Blok-4.. Hipersonik hıza ulaşabilen yeni nesil bir füze!.. Türkiye’nin kendi öz kaynaklarıyla, kendi mühendisleriyle, ürettiği bir silah!.. Daha ne var?. Çok ama çok şey var.. Aklı da, komutu da yerli yazılıma sahip akıllı Som füzesi!.. Tank.. Ki tanksavar..

***

Helikopter. Ki Atak helikopter. İHA.. SİHA.. Bora.. Fırtına Obüs.. Uydu.. Ve insansız savaş uçağı.. Jetler.. F-35’e sen mi ben mi diyecek yoldaki Kaan uçak.. Say say bitmez.. Hepsinin maşallahı var..

***

Peki der miyiz, elin oğlu bunları yapalı yıllar oldu siz ya da biz nerdeydik, nerdeydiniz..? Deyin hele..! Biz mi, yukarıda söylediğim ve hakikatleri haykırdığım gibi kendimizle boğuşup durduk!.. Ne hazindir ki hala da, boğuşmaktayız..

***

Eee bir kere ekilen ihanet tohumu var, eksilmiyor ne yazık ki bir türlü?.. Baksanıza Milli Savunma sanayi alanında yüzde 15-20’lerden, bir kaç yıl içerisinde yüzde 80’leri aşmamıza rağmen; eski Türkiye hasretiyle yanıp tutuşanlar, fırsat kollarcasına pusuda bekliyorlar…

***

Yoksa!.. Dünyanın gıpta ile baktığı, elin oğlunun bile hayranlığını gizleyemediği İstanbul’daki, sergiye, fuara, tanıtıma ırak kalırlar mıydı?!.. Ama yok, öylesine kalıyorlar ki, elin oğlunu bile kıskandırıyorlar; bu kadar fazla diye.. Neyse, kalsınlar..

***

Zaten ileri teknoloji, laiklik ve putçulukla pek uyuşmaz.. Zıtlar hanesine takılıyorlar..Onlara hipersonik füze ne ki?.. Putlar vaki iken!.. Uzun kulakları bile yeterdir!. Nasıl bir mahlukat, zihni, fikri savunmadalar?. Ne yaparsın, nam-ı hesap!

***

Velhasıl!.. Bugün, dünyanın en büyük ordularından birine sahibiz. Güçlüyüz.. Donanımlıyız.. Küresel aktörler ligindeyiz.. Eski Türkiye yok.. Yepyeni güçlü bir Türkiye var.. Ve dikkat edin, dünya bir kan denizine dönmüşken barış umutlarının adresi, tarihin ikmaliyle biz oluyoruz artık.. 

***

Bu yüzden milletimizin her bir ferdi işgal korkusu yaşamayan bir özgüvene sahip demenin gururu ve haykırışı içerisindeyiz artık!.. Sizce! Hele ki, Terörsüz Türkiye rotasında, nihai sonuç alınırsa, kim tutar bizi?

***

AH ŞU CHP AH!..

Değişmiyor, değişecek de değil?.. Bir asrı devirdi, ama hala kendi halkıyla birlik ve dirlik adına barışık değil.. Sürekli siyasi kaos üretici bir aklın egemenliği altında?!.. Ama nereye kadar?. Duvara toslayıp geri dönse de, balık aklıyla dönüp, aynı işleme devam ediyor..

***

Şu günlerde, yolsuzluk, usulsüzlük, hırsızlık, rüşvet, suistimalle gündemde!.. Enva-i rant devşirme adına suç örgütü oluşturmak. Sanık, şüpheli, itirafçı.. Kahramanları(!) İmamoğlu.. Neyse, hepsini bir kenara bırakalım, davalık ve yargıda.. Üzerinde siyaset tepişmesi olsa da!?..

***

CHP’nin  şu Meclis’te Terörsüz Türkiye adı verilen sürece ilişkin, oluşturulması hedeflenen komisyona, üye verip, vermeme meselesine gelmek istiyorum!.. Mevzu, Türkiye’nin beka meselesi.. Özel, yarım ağızla gönderebileceğini söylüyor.. Ama şart var..Eşit temsiliyet.. Yoksa nitelikli çoğunluk.. Tabi istişare edilecek..  Belki şaka sanırsınız ama beklenir Özel’den; İmamoğlu’nu koz olarak, öne sürebilecek olması?!..

***

Sürece gelirsek.. Malum!.. Hal-i hazırda, Özel ve parti sözcüleri açıkça deklare etmeseler de, medyaları pek süreçten hoşnut değil.. Ne kandilin silah bırakmasından, ne kendini feshetmesinden, ne de Öcalan’ın mesajlarından?.. İmralı'ya yapılan ziyaretlerin sıklığına.. Yoksa!.. Satır arası tehditler savrulmazdı..

***

Peki biz ne diyorduk, yıllar yılıdır!.. Bunlar, toplumsal barıştan yana değil, yıkımdan, çatışmadan yana.. En büyük argümanları ve sevgileri, PKK’nın aktifliği ve silahlı halidir?.. Vesayetlerini, nüfus edici oldukları derin mekanizmaların işlerliğini buradan sağlıyorlar.. Ama o devranlar yok, eski günler geride kaldı..

***

Ne Türkiye eski Türkiye, ne de bu millet!.. Ve tabi ki siyasal iktidar da.. Terörsüz Türkiye rotası onlar ne yaparlarsa yapsınlar illa ki; nihayete erecektir.. Çünkü büyük bir inanmışlık var, ahalide!.. Kıvranan kaybeder; cesaret ve güven tesis eden, kazanır?!.. Özel de, CHP de tıpış tıpış, komisyona üye verirler?.. Ki dün cezaevinde İmamoğlu ziyareti sonrasında Özel yanıt verdi; “10 arkadaşımızın ismini meclise vereceğiz.?”

***

GÜNÜN SÖZÜ..

İster soğanlı, ister soğansız sürecin illa ki, menemeni pişirilecektir!…