EV SAHİBİNİ BASTIRAN; ÇÜRÜMÜŞLÜK!
Vallahi, ülkenin hal-i pür melalini anlamak zor!.. Memleket mi, ahali mi, devlet-i aliye mi, her ne ise; bu nasıl bir hal ki, ahlaki çürümüşlük, gırtlağa dayandı!.. Boğuluyoruz!.. Rezilliğin, bini bir para misali!…
***
Baksanıza, sahtekarlık, dolandırıcılık, yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet!.. Hırsızlık.. Köşe dönme.. Görevi kötüye kullanmak.. Suç örgütü kurmak.. Çetelerle sokağı, devleti ve milleti, dizayn etmek!.. Adam kayırmak!
***
Sapkınlık.. Tecavüz.. Taciz.. Cinayet, şiddet.. Say sayamayacağın kadar; “iğrençlikler, rezillikler, şuursuzluk, ahlaki çürümüşlük..” Ve en korkuncu da tüm bunları ateşleyen ekonomik, girdabın vahşi bir kimlik kazanması!..
***
İnsanı, göreni, yaşayanı dehşete düşüren de, çürümüşlüğü, yozlaşmayı, sahtekarlığı yapanların grant takımlı, kravatlı zat-ı na muhterem kesimden olmaları!.. Onlar yüzünden vahşi bir güvensizlik süreci ikmal ediyoruz!..
***
Kaldı ki, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya her günün sabahında, illa ki bir operasyondan, bir suç örgütünden, çeteden bahsederek, şu kadar kişi yakalandı, şu kadar kişi tutuklandı!. Şunun malına el konuldu. Bakanlık ülke genelindekileri toplu açıklıyor.. İller ayrı!..
***
İşte son patlak veren lağım sahte diploma meselesi!.. Bir önceki yazımda, değinmiş, tarihten örnekler vermiş, toplumda vahim derecede güven bunalımı yarattığını, aktarmıştım!.. Ki giderek bu mevzu beterin beteri var dedirtiyor!..
***
Bakar mısınız meselenin aktörlerine!.. Hepsi, üst düzey bürokrat!.. Ve hepsi devletin tepe yönetiminde yer almışlar? Ve hepsi, birer müteahhit, birer iş adamı, birer profesör, akademisyen, mühendis!.. Araya lise diploması da serpilmiş!..
***
Rezillik, devletin dijital güvenliğinin ürkütücü şekilde açığının olması, milletin de mahremiyetinin ele ayağa, ele düşer hale gelmesi?! Ne bugünümüz, ne yarınımız ne de gelecek deseniz, hiç de güven içerisinde değil.. Sahte diplomalı eğitimcinin vereceği dersin ahlaki boyutu, ne kadar sıhhatli olabilir!..
***
Vallahi, bir akıl tutulması içerisinde, sorguluyorum!.. Tüm bu iğrençliklerin, rezilliklerin deşifresi, Türkiye hangi zaman dilimine ait iç organlarındaki pislikleri temizliyor sorusunu ikmale getiriyor.. Ya da hangi dönemin lağımı bir bir patlıyor!..
***
Size göre, 80 yılın mı, yoksa son 23 yılın mı?!.. Dönem, hangi dönemi ifşa ediyorsa etsin, kalıntılar, aktörler, ahlaki çöküşün doruk noktaya ulaştığı gerçeği, siyasal yönde, al birini vur ötekine, alayı kirli çarkın içinde!.. Tencere kapak misali!..
***
Yaşananları, siyasal iktidara yani AK Parti’ye bağlıyoruz!.? Ki öyledir.. 23 yıldır, iktidarda.. Ülkedeki vahim seyirdeki ahlaki çöküntü, çürümüşlük, adına ne derseniz, yaşanan ve yaşatılan her ne ise; onun iktidarında vücut bulmuştur!. Vebali büyük!
***
Ve bu iktidar döneminde de, tüm bunların ifşası yapılıyor!. Cezaevleri bugün tıklım tıklım..Yer yok.. Ki yeni cezaevleri inşa ediliyor.. İçerdekilerin suç çeşitlerine baktığımızda, yüzde 80 ila 90’ı adi vakıalar.. “Rant için..”
***
Lakin, iktidarı “otokontrol” noktasında denetleyen, sorgulayan, muhalefete bakıyorsun!.. Yani ana muhalefet.. CHP.. Mevcut fecaatin en büyük ahlaki çürümüşlüğü, çöküşü, rezilliği burada da ikmale geldiğini, membalaştığını görüyoruz!
***
Her fırsatta muasır medeniyetten dem vuran CHP’nin ele geçirdiği belediyeler! Burda da, Türkiye tarihinin “en büyük yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet çarkının” döndüğü gün yüzüne çıkıyor.. Adliye koridorları buna şahit, geçilmiyor!..
***
31 Mart seçimleri üzerinden, 1.5 yıl geçmiş değil!.. 16 belediye başkanı cezaevinde tutuklu!.. Onlarca yönetici de dahil.. Ve hepsi CHP’li.. Garip olan da, rüşvet alan, rüşvet veren, ihbarı yapan, itirafçı kesilenler aynı partinin mensupları!..
***
Bir halk deyimidir balık baştan kokar!.. Ülkenin hal-i durumu da, bunu göstermeye yetiyor da artıyor.. Nitekim, CHP’nin başındaki Özgür Özel’e de uzandı; rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarının, kilit hadiseleri!.. Makam aracının lükslüğü!
***
İBB’nin lağımındaki pisliğin kilit ismi olan, itiraflarlarıyla CHP’nin iç ve dış dünyasına ait kirli bağırsakları, tar-u mar ederek, deşifre eden, onlarca kişinin tutuklanmasına sebep olan, Aziz İhsan Aktaş!.. Nam-ı diğer Topal Ezo. İşte bu zat!..
***
Baksanıza o’na ait, 34 KT 500 plakalı zırhlı lüks VİP aracı, 1.5 yıl boyunca CHP’nin başındaki Özgür Özel tarafından, makam aracı olarak kullanılmış.. CHP kayıtlarda bu araç yok dese de, ortaya çıkan belgeler Özel mezkür aracı kullandığı aşikar!..
***
Eee, ballı ihalelerin, ballı rüşveti olmaz mı?.. Olur, hem de bal gibi olur.. Yoksa, her ihalenin ve hak edişin yüzde 12’si havuza akacak diye bir hüküm ferman, verilmezdi İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yönetimi tarafından..
***
Biliyorum diyeceksiniz ki, Topal Ezo sadece CHP’lilerle mi iş tutmuş, ya AK Parti Belediyeleri.. Ya diğer kamu kurumları!.. Ne diyelim, hak vermekten başka!.. Elbette ki kirlilik hasılsa, projektör tutulmalı?. Diyarbakır davasını unutmamak lazım!
***
Velhasıl!.. Mevcut hal-i çürümüşlüğü salt bir kesime, zümreye, partiye bağlamamak lazım!.. Burda bilaistisna herkesin, kabahati vardır.. Tabi ki vebali de… İktidar da, muhalefet de hal-i hazırda, “ev sahibini “ bastırma gayretinde!?. Sizce!..
***
GÜNÜN SÖZÜ…
Hata kusur değil, yanlışta ve kötülükte ısrar etmektir asıl kusur!..