“BEBEK KATİLİ” ÇETE!!!..

Yenidoğan Çetesi’nin ismini değiştiriyorum!.. Çünkü, soruşturma, ortaya çıkan deliller, teknik takip, tapeler, çete üyelerinin, diyalogları!.. Yekün şekilde, bunlar insanlıktan nasibini almamış, gözlerini para hırsı bürümüş caniler silsilesi içerisinde “BEBEK KATİLLERİ.”

***

Kim ne der bilmem!.. Gazze’de katliam yapan, kundaktaki bebeği, hastanede kuvözde yeni doğmuş olana bebeğe bomba yağdıran, katleden, soykırımdan geçiren, Netanyahu denilen caniden hiç bir farkları yoktur.. Kayıtlara geçen, onlarca bebek cinayeti var..

***

Ne diyor, ihbarı yapan, ifade veren!.. Bunun, 2023 öncesi var.. Yani geçmişe sayfa açarlarsa, mevcut halin çok daha ötesinde nice vahşice işlenmiş, bebek ölümleri ortaya çıkacak!.. Ben bu caniliğin, sadece İstanbul’daki Özel Hastanelerle sınırlı olduğunu düşünenlerden değilim!..

***

Kimse de kusura bakmasın!.. Daha bir kaç hafta önce, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır’da bir haftada 6 bebeğin anne karnında öldüğünü iddia ederek, soruşturma açılmasını istemişti.. İddiayı hastanedeki personel yetersizliği, tıbbi cihaz eksikliği ve yönetim zafiyetine bağlamıştı.

***

Tabi Özel Hastanelere dair toplumdaki genel kanı şu!. Ki ben de aynı kanıdayım.. Görevini, işleyişini, edilen Hipokrat yeminine sadık olanları, tenzih ediyorum!.. Onlar var ki, halk sağlığı noktasında, Türkiye Avrupa’nın da ötesinde, bir gelişmişliğe sahip diye övünebiliyoruz!.. 

***

Ama bir kesim var ki.. İşte onlar, sahibinden, başhekimine, hemşiresinden, doktoruna kadar diyebilirim ki, hiç biri gelen hastanın iyileşmesine odaklı bir gayretin içerisinde değiller.. Bunlar hastaları yolunacak kaz olarak görüp, ne kadar ticari kazancıma, yüksek ciro yapabilirim gayretindedirler!..

***

Tıp Fakültesinde bir hekim dostun ifadesiyle!.. “Özel Hastaneler bebek, yaşlı, kronik hastalar üzerinde, yüklü faturalar tanzim ederler, durumları ölümcül noktaya gelince, bize sevk ederler. Hasta geldiğinde de eks(ölü).. Biz öldüren oluyoruz, onlar iyileştiren.. İşin hakikatinde, tam tersi!”

***

Müdavim okurlarım, bilirler!.. Söz sağlıktan açıldığında, slogan ettiğim bir cümle var.. “Sağlık, sağlıksız işliyor” diye.. Çünkü, kurumsal çark, rant odaklı bir işleyişe sahip!. Yönetimsel olarak da, en politize olmuş, kimliği icra ediyor.. Yoksa, Pandemi döneminde, ışınlı tedaviyle insanlar kobay olarak, Diyarbakır’da kullanılır mıydı?!..

***

Evet, bebek katilleri çetesinin şeceresine bakalım!.. Perdeyi aralayan CİMER’e yapılan bir ihbar.. 27 Mart 2023’te ihbar dikkate alınarak, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne bildiriliyor.. Onlar kendilerine göre bir denetimde bulunuyor.. Sonra, elde edilen bilgiler Savcılık ve Emniyete bildirilmiş..

***

Teknik, fiziki takip yapılmış!.. Çete üyelerinin telefonları dinlemeye alınmış.. Ciddi, hassas ve büyük bir gizlilik içerisinde soruşturma yürütülmüş!.. Çetenin şemasına baktığınızda, eli, ayakları uzun, nüfuz edici bir kesim var.. Yoksa, soruşturmayı yürüten savcıyı tehdit edebilirler miydi”..

***

Netice itibariyle görüyoruz ki, bebek katillerini gün yüzüne çıkarıp, hak ettikleri cezaya çarptırma adına, etkili ve yetkili zevat her şeye rağmen, görevlerinin bilinciyle, olayların ciddi ve hassasiyetiyle, hareket etmişler.. Bu noktada, takdir etmek lazım!..

***

Böylesi suç ve suçlular silsilesinde, eğer ki iddiaları delilere dayandırmazsanız, bağlantıları deşifre etmezseniz yürüttüğünüz soruşturma, dağ fare doğurduyla, neticelenir.. Halk deyimidir, “minareyi çalan, kılıfı uydurur” diye.. Çeteler de, boşlukları iyi kullanırlar!..

***

Gel gelelim; işin siyasi bölümüne!.. Böylesi korkunç ve vahşi bir oluşumun gün yüzüne çıkarılmasını, hiç bir şekilde siyasete alet edilmemesi gerektiğini not düşerken, şu hakikati de haykırmak istiyorum; siyasi uzantıları da gözardı etmememiz gerekir!.. Kim kimi, bunları koruyan kim, bilinmeli?..

***

Ruhsatı iptal edilen 10 hastane bulunuyor!.. Sahipleri kim, ona bakılmalı?. Üst düzey idarecileri kim, ona da bakılmalı.. Ve bunların da, nüfuz edicilik noktasında, hangi siyasi cenahla bağlantı, kimlerle ilişkilerinin olduğu da, gün yüzüne çıkarılmalı!.. Gerek bugün, gerekse de geçmiş!..

***

İki önemli soru daha var.. 10 hastanenin ruhsatı iptal edildi.. Bunlara dair, yapılacak işlem ne?.. Özellikle idari ve cezai noktada!.. İkinci sorum ise, İstanbul ve diğer illerde bebek ölümlerine aracılık eden, devleti soyan, soydurtan başka hastaneler de radara alınacak mı?

***

 

Kafama takılan bir başka soru da!.. Bu bebek katili çete ve mekanları olan hastanelerdeki canice işlem gören çark, yeni doğan bebeklerin yanısıra diğer başka hastalarda, kullanıldı mı?.. Yoğun bakım gerektirmeyen yetişkin hastalar da, yoğun bakıma alınıp, ölüme götüren serüven yaşatıldı mı?.. Zihni yoran, psikolojik etki yaratan binlerce soru var..

***

Tabi ki, bir önceki Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, hadisenin neresinde?.. Bir sorumluluk silsilesi vaki ise ki öyledir.. O zaman Koca, ne diyor?.. Ya da dosyaya vakıf mı?.. Kendisinden gizli mi soruşturma yürütüldüğü söyleniyor.. Öyle ki; Gizliliği korumak amacıyla yazışmalar kâğıda dökülmedi, şifreli elektronik ortamda yürütülmüş?..

***

Bu arada, çete üyelerinden bir isim dikkatimi çekti!.. Ki, Diyarbakır ahilisinin de dikkatini çekmiştir.. Söz Gazetesi bu minvalde dün manşetten, mevzuyu geniş bir şekilde, haber yapmış!.. O meşhur ve malum başhekim Fetin Rüştü Yıldız.. Hal-i hazırda Avcılar Hospital Hastanesinin Başhekimi!…Ama onu Diyarbakır 2003 ila 2008’den tanıyor.. Neyse; bu faslı, yarına bırakalım, çünkü mevzu hayli derinlik arz ediyor!…

***

GÜNÜN SÖZÜ…

Sağlıksız işleyen sağlığın kurbanları kervanında bebekler başı çekiyor…