İSLAM DÜNYASI, BUGÜN KENDİ COĞRAFYASINA HÂKİM MİDİR?! (III)

Sevgili okurlar..

“İSLAM DÜNYASI, BUGÜN KENDİ COĞRAFYASINA HÂKİM MİDİR” başlıklı yazı serimizin üçüncüsündeyiz.

Dün de ifade ettik, bugün de ifade ediyoruz, bu soruya cevap bulmak zor… Kaldı ki bulsak bile, menfidir, olumsuzdur… Vücut bulan cevap, sadra şifa verici değil…

Çünkü, İslam dünyasının hali ortada…

İslam ülkelerini yönetenlerin hal-i pür melali, herkesin malumu!

Korkunç bir dağınıklık içerisinde…

İçler acısı bir hal var…

Tamamıyla batı ve Siyonizm dünyasının kanunlarıyla kalkıp oturulmaktadır.

Oyuncak olmuşlar!

Aldatmacalarla uyuşturulmaktadır...

***

Bakınız, Nisa suresinin 65. Ayetine...

Ne diyor mealen ayet-i kerime!

“Hayır! Rabbine andolsun ki onlar, aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olmazlar.”

***

İşte bu ilahi uyarıyı, İslam dünyası kulağına küpe yapması lazımdır... Ama maalesef…

Ne hazindir ki; İslam dünyası içerisinde, Kur’an-ı Kerimin tek bir ayet-i celilesi bugün hâkim değildir. Hiç kimse onunla hükmetmiyor.

***

Peki, İslam dünyası uyuyor mu? Yoksa, kendi kendini mi aldatıyor?.. Her ne ise, İslam hiçbir şekilde, böylesi bir zilletliği, zafiyeti, geri kalmışlığı kabul etmez, etmemelidir de!

***

İslam demek, Kur’an hâkimiyeti demektir. Bu olmadığı müddetçe Müslümanlık gerçeğinden dem vurulamaz.

Dolayısıyla İslam dünyasının bütünlüğünün korunması için ve varlığını idame edebilmesi için yüce Kur’an-ı Kerim’in hükümlerini kendine bayrak etmelidir..

Tüm içtimai hayatını ona uyarlamalıdır…

***

Sadece ayetleri oku, mezarlıklarda ölülere yasin oku, Ramazan aylarında hatim indirmeyle kendi kendimize “inanıyor ve ibadet yapıyormuşuz” gibi aldatmacalar hali yaşatmak, Müslümana yakışmaz.. Ki, böylesi bir Müslümanlık geçerli değildir.

***

Kur’an’a bağlılık geçerli değildir. Kur’an hâkimiyet istiyor. Eğer ki hakimiyet olursa işte o zaman haykırabiliriz, işte Kur’an, işte ümmet, işte millet ve hükümetlerin gücü deriz..

***

Selçukludan tutun da Osmanlı imparatorluğuna kadar, dünyaya karşı yaşattıkları güç ve hâkimiyet ve gelen başarılar tarih sayfalarında kayıtlı.

Ama bugün, o tarihi yaşatan, dirilten, güç ve hakimiyet oluşturan yok.

Neden acaba?

Yanıtı net?

Tek kelimeyle Kur’ansızlıktan dolayı bu hal yaşanıyor.

***

Çünkü Kur’an hâkimiyeti ortaya konulduğu zaman Selçuklu gibi Osmanlı gibi dünyaya meydan okunur.

Dünya emperyalizmi ve Siyonizm bunu ortadan kaldırabilmek için çok büyük çabalar sarf etmektedir..

Nihayetinde projesini gerçekleştirmiş ve o projeyi, bugün sahaya yaymaktadır..

İslam dünyası da gaflet ve dalaletin derin uykusuna dalmıştır..

Bu itibarla diyoruz ki ne yapıp yapıp İslam hâkimiyetine sarılmalıyız ve onu gerçekleştirmeye çalışmalıyız.

Yoksa ezbere hiçbir şey elde edilemez.

Her zaman söylediğimiz gibi Nisa suresinin 65. Ayetini tekrarlamakta ve hatırlamakta çok fayda var.

Bu bir ders-i ibrettir İslam dünyası için.

“Hayır! Rabbine andolsun ki onlar, aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olmazlar.”

En derin saygı ve sevgilerimle.