Zırva tevil götürmez!
Geçen hafta Leman isimli paçavrada -ki o artık bir paçavradır!- yayınlanan sözde karikatürde, aşağıda karşılıklı bombalar atılırken gök yüzünde sözde peygamberimiz(sav) ve Musa(as)'ın selamlaşmasını resmeden bir rezillik sergilendi! Bu pehlevan (ne pehlevanmış ama!) bir taşla kaç kuş vurabilirim diye hesap etmiş ve o kıt aklınca böyle bir hezeyanı karikatürize etmiş! Peki bu hezeyan ve saçmalık dolu şeyle ne anlatmak istemiş bu kıt akıllı şahıs?!Allah'ın indirdiği Din'e ve elçilerine hakaret var, Allah'a(cc) ve elçilerine iman eden müslümanlara hakaret ve aşağılama var ve en kötüsü, dünyadaki savaşların hep Din yüzünden olduğuna; eğer Din denilen şey olmazsa barış içinde yaşayacağımıza dair bilinç altından klozet kokan göndermeler var! Kendi foseptik zihniyetinin dünyayı ne hale getirdiğini görmeyip, ortaya çıkan manzaradan Din'i ve dindarları sorumlu tutmak hangi kelimeyle izah edilebilir ki?! Leman dergisi ve onun kıt akıllı karikatüristi haliyle büyük tepki ve protestolara maruz kaldı. Derginin bir kaç yöneticisi ve bu pehlevan(!) göz altına alındı. Tepkiler ve gözaltılardan sonra açıklama yapan dergi yönetimi, karikatürün hakaret içermediğini, gökyüzünde resmedilen karakterlerin Hz. Peygamber(sav) ve Musa (as) olmadığını iddia etseler de kimse inanmadı. İmamoğlu ve Mansur Yavaş çabuk davranıp karikatürü lanetliyoruz derken, Özgür Özel, Leman dergisini ve kıt akıllı karikatüristini savunarak bunun bir düşünce hürriyeti olduğunu ve hakaret amacı gütmediğini iddia etti. Hangi kafa yapısına sahip olduğunu bu şekilde ortaya koymuş oldu! Eğer bu Pehlevanın daha önce yaptığı iğrenç paylaşımlar ortaya çıkmasaydı ve bu vukuat onun için bir ilk olsaydı belki Leman dergisinin, yanlış anlaşıldıysak özür dileriz mesajı konuyu kapatabilirdi. Lakin bu pehlevan denen şahsın Din'e ve dindarlara yönelik küfür ve hakaret içeren önceki paylaşımları bu karikatürün de kasıtlı olarak çizildiğini ispatlıyor! Umuyoruz ki, bu işin sorumluları gerekli cezayı ve dersi alsınlar ve bundan sonra böylesi provokatif hareketlerden uzak dursunlar. Peki, bu hiç bir kutsala saygısı olmayan foseptikler, Müslüman mahallesinde salyangoz satma cesaretini nerden buluyor diye sorsak? Öyle ya, Putin'in Rusya'sında bile hiçbir dine, özellikle İslama ve kutsallarına hakaret edemezsiniz. Müslümanların Türkiye'sinde nasıl olabiliyor bu işler?! Kur'an sayfalarından konfeti yapıp tribünlerden atanları bile gördü bu gözler! En üst perdeden kınama, lanetleme mesajları vermek bu hadsizlere had bildirmiyorsa, ki bildirmiyor; mevcut kanunlarda düzenleme yapacak maddi, manevi yaptırımlarla bu işin önünü alacaksınız, başka çare yok. Verdiğiniz eğitim, bu ülkede inançsız, saygısız, terbiyesiz ve uçkurist bir nesil yetişmesini engellemiyorsa, caydırıcı cezalarla bu yolu kapatacaksınız.
Bir uyarımız da protestocu kardeşlerimize; bu tür provokasyonlar bu ülke aklını başına alana kadar daha bir süre aralıklı olarak devam eder. Aranıza katılacak bir ajan-provokatör bir çuval inciri berbat etmeye yeter de artar bile! Bunun için her protestocu kardeşimiz yanındakine dikkat edecek, kaş yapayım derken göz çıkarmak gibi bir duruma düşmeyecek. Hatırlayın, 93 Temmuzunda Aziz Nesin, Aydınlık dergisinde yayınlattığı Selman Rüşdi isimli bir sapkına ait "Şeytan Ayetleri" kitabından sonra bir takım Alevi türkücülerle Sivas'a gelmişti. Cuma namazı esnasında çalgı, çengiyle gürültü yaparak halkı galeyana getirmişler ve namazdan sonra halk da kaldıkları otelin önünde kalabalık şekilde Aziz Nesin ve beraberindekileri protesto etmişti. Olaylar esnasında otel ateşe verilmiş ve 30'dan fazla kişi duman zehirlenmesinden boğularak ölmüştü. Bunun üzerine -olayları engellemek için hiçbir şey yapmayan- emniyet ve askeri güçler sokakta gördükleri her sakallıyı tutuklayıp içeri atmışlar ve mahkeme neredeyse hepsini müebbet hapis cezasına çarptırmıştı. Ceza almayan ve kim olduğu da tespit edilemeyen 1 tek kişi vardı; o da kameralara da yansıdığı şekliyle oteli ateşe veren şahıstı!
Evet, kutsalımıza hakarete asla izin vermeyelim, tepkimizi her platformda gösterelim ama bu tarz provokasyonları yapanların nihai amaçlarına hizmet edecek fiillerden sakınalım, sakındıralım.
