Gazze, Suriye ve Alaska...

 

İsrail hedef büyüterek kendisine (sözde) dayatılan 2 devletli çözümü zora sokacak yeni adımlar attı ve Batı Şeria ile Doğu Kudüs'ün arasını ayırma kararı aldı! Oluşacak ara bölgeye yeni yahudi yerleşim alanları inşa edilecekmiş. İsrailin işgalleriyle zaten bölük pörçük hale gelmiş Filistin toprakları bu yeni işgal kararıyla iyice birbirinden ayrılacak ve yönetilmesi daha kolay olacakmış! İsrail bu kararı alırken öte yandan Mısır, bağımsız Filistin devletinde görev alacak 5 bin polisin eğitimine devam ediyor! Kendisi için bütün dünyada çember daralırken, Netenyahu iddialı bir şekilde büyük İsrail misyonuna sahibim diyor. Bir çok dünya ülkesinde yapılan anketlerde (Hollanda %85, Fransa %76, İspanya%80, Amerika %70'lerde. Türkiyede bu oran %90'larda) İsrail karşıtlığı tavan yapıyorken, Netenyahu ve İsrail kaçtıkları şeye doğru yokuş aşağı koştuklarının farkına bile varmıyor ve her şey yolundaymış gibi hayal satmaya devam ediyor! Bu hayale kendisini öylesine kaptırmış ki, Suriyedeki hedeflerinde geri adım atmıyor ve Dürzileri Suriye yönetimine karşı kışkırtmakta ısrar ediyor. Dürziler, Arap aşiretlerinden yedikleri tokadın kızarıklığı daha yüzlerinden geçmemişken,  geçtiğimiz cumartesi günü Suveydada yaptıkları gösteride artık özerklik bile değil,  direk bağımsızlık hezeyanları savurdular. İsrail bayrakları taşıyarak saflarını ilan ve tescil ettiler! Lanetli bir zihniyetin ucuz taşeronluğunu yaparak kaç kuruşluk bir sürü olduklarını gösterdiler! (Başlarındaki el Hicri isimli sapkın din adamının Lübnan bağlantılı uyuşturucu trafiğinden yıllık 500 milyon dolar kazandığı söyleniyor. Suriye yonetiminin bu ticarete artık izin vermeyecek olması dürzileri İsraile daha çok yakınlaştırıyor olsa gerek.) Öte yandan, bizi daha çok ilgilendiren Sdg'nin pozisyonuna bakacak olursak; kendilerine silah bırakmak için tanınan 30 günlük süre dolmasına rağmen hala silah bırakmayan ve Suriye'deki gelişmeleri yakından takip eden Sdg, uygun ortamı bulduğu takdirde İsrail'in desteğiyle bir kalkışma yapmaktan çekinmeyecek gibi görünüyor. Mevcut Suriye yönetiminin tüm iyi niyetli yaklaşımlarına rağmen gösterilen bu tavrın ileride çok ağır bedelleri olacağını söylemek için müneccim olmaya gerek yok! Israrla kaybedecek ata oynamanın sonuçları kaçınılmazdır. Sdg'nin İsrailden medet umması ve bölgedeki kürtleri de peşinden sürüklemesi  stratejik bir aptallık olacaktır. Bu iki yüzlü tavrında ısrar etmesi Suriyedeki kürtler adına bir faciayla sonlanabilir. Bir çok Arap aşireti geçmişte yaşananları unutmamış ve bir tarafa not almışken, İsrailden yana tavır koyup baş kaldırmanın nelere sebep olacağını kestirmek onlar adına da zor olmasa gerek. Dürzilerin ve Sdg'nin bu denli iştahlarının artmasında Türkiye'nin pasif sayılabilecek pozisyonunun da etkisi var desek, yanılmış olmayız herhalde. Türkiye, Suriyede bütün bu olumsuz gelişmelere rağmen bir türlü tavrını net olarak ortaya koyamıyor. İsrail Suriyeyi vurup, içerisini her türlü karıştırırken, dürzileri ve Sdg'yi manipüle ederken, sadece kınamalar ve tehditlerle yetiniyor. Bu kınama ve tehditlerin bir türlü sahaya yansımaması da haliyle karşı tarafın cüretini arttırmasına sebep oluyor! Türkiye'nin, çok geç olmadan  Suriye'de bir an önce ağırlığını ortaya  koyması ve caydırıcı hamleleriyle hem İsrail'i hem de ondan medet umanları sindirmesi şart!

Gazze'de bir türlü savaşı bitiremeyen ve küreselcilerle siyonistler arasında sıkışıp kalan Trump, Alaska'da Rus lider Putin ile biraraya gelip, (hiç olmazsa!)Rus-Ukrayna savaşını sonlandırmak için barış masasına oturdu! Görüşmeden  önce, Putin barışı kabul etmezse ağır sonuçları olur ; diyen Trump, zirve sonrası çok yapıcı bir görüşme gerçekleştirdiklerini söyledi. Trump ayrıca, anlaşma olana kadar anlaşma var diyemeyiz;  pazartesi günü (bugün) Zelensky ile Beyaz Sarayda görüşeceğini ve daha sonra Putinle bir araya gelip bu işi bitirmeyi planladıklarını söyledi. Putin cephesi de görüşmenin verimli geçtiğini, Amerika'nın bu savaşı bitirmek niyetinde olduğunu belirtti. İkisi böyle bir karar aldıktan sonra Zelensky'e de alınan kararı onaylamak kalır herhalde!

Anlaşıldığı kadarıyla Amerika ve Rusya, Ukrayna'daki nadir toprak elementlerinin paylaşımı ve Rusyanın işgal ettiği yerler konusunda anlaşmışlar. Ukrayna, Amerika ve Rusya arasında parsellenmiş ve neticede barışa ramak kalmıştır! Nadir toprak elementleri hayali ellerinde patlayan İngiltere ve AB ise bu durumdan hiç memnun olmamışlar ve Ukrayna'yı destekleme kararı almışlar! Trump ve Putin kazanmış, İngiltere, AB ve Ukrayna kaybetmiştir. Bu arada Ukrayna halkının  'Pembe Devrimle' başına getirdiği komedyen Zelensky'nin durumu da ibreti alem olsun; anlayana tabi ki!