Katar Katar Geliyorlar!

Geçtiğimiz hafta Salı günü İsrail, Katar'ın başkenti Doha'da 3 katlı bir binada bulunan Hamas mensuplarına (10 uçakla) alçakça bir saldırı düzenledi. Saldırının hemen ardından açıklama yapan İsrailli yetkililer, Hamas mensuplarını hedef aldıklarını ve operasyonun başarıyla sona erdiğini açıkladı. Daha sonraki saatlerde ortaya çıktı ki, saldırıdan hemen önce Hamas heyeti binayı terketmişti ve rivayete göre Netenyahu bu haberin ardından kudurmuş ve kurmaylarına ağır hakaretler savurmuş! İşin içinde İngiltere ve ABD olmasına rağmen,(ki İngilizlerin İsrail uçaklarına havada ikmal yaptığı iddia ediliyor) nasıl oldu da bu suikast girişimi başarısızlıkla sonuçlandı peki? Wall Street Journal ve İsrail medyasında bu suikast girişiminin Türk istihbaratı tarafından engellendiği iddia edildi. Trump, ben Katar'a saldırı olacağını bildirdim diyor ama gelen bilgiler, saldırıdan sonra Katar'a bilgilendirme yapıldığı yönünde; yani geç haber verilmiş! Bu durumda tek seçenek kalıyor ve o da, böyle bir saldırıyı İsrail uçaklarının rotalarını takip edebilecek teknolojiye sahip ve aynı zamanda bu coğrafyaya hakim bir güç! Kaynaklara göre, İsrailin Katar'daki Hamas mensuplarına yaptığı suikast girişimini Türk istihbaratı engellemiş ve "8 dakikanız var, derhal telefonlarınızı bırakın ve binayı terk edin!" şeklinde acil bir uyarı geçmiş. Bu sayede  Hamas mensupları saldırıdan zarar görmeden kurtulabilmiş.

Daha önce de, İsrail kaçtığını zannettiği şeye doğru sür'atle koşuyor demiştik. Bu ahmakça suikast girişiminin, -tüm dünyadan gördüğü tepkiler bir yana- Ortadoğu coğrafyasındaki bütün ülkelerin, İsraille olan  ilişkilerini yeniden bir değerlendirmeye tabi tutacağı çok net bir şekilde ortaya çıkmış durumda. Umarız, 2 yıldır Gazze'deki katliamı sona erdirmek için hiçbir girişimde bulunmayan, her seferinde toplanıp, kınayıp dağılan İslam(!) ülkeleri, bu alçakça, pervasızca ve onur kırıcı saldırıyla biraz olsun silkelenebilmişlerdir. Ve yine umarız ki, İsrailin Gazze'de durmayacağını, coğrafyadaki her ülkenin hedef olacağını, kendi saltanatlarının da tehdit altında olduğunu artık iyice anlamışlardır! 2. Şıkkın dayanılmaz hafifliği artık Gazze için(!) bu saltanat sahiplerini harekete geçirecektir diye düşünüyorum!

İsraili bu ahmakça suikasta iten akıl, İsrailin öfkesini kullanmış ve arka planda gerçekleşmesi muhtemel bir ters tepkiyi görmesini engellemiştir. O ters tepki de coğrafyanın acilen bir araya gelerek bu tehdide karşı birlikte karşı koyma iradesidir! Tam bu noktada Türkiye'nin önüne çok değerli bir imkân serilmiştir. Sahip olduğu silah ve teknoloji; tarihten gelen liderlik tecrübesi Türkiye'yi ister istemez en öne çıkarıyor. Arabistan, Bae, Ürdün, Mısır, Katar, Kuveyt gibi ülkeler yönlerini ister istemez  Türkiye'ye çevireceklerdir. Öyle ya, Amerika Katar'ın müttefiki olduğunu söylüyor ve İsrailin saldırısını bırakın engellemeyi, gizli destek veriyorsa Katar ve diğerleri kapılarına kadar dayanan bu katliam ordusuna karşı artık kime güveneceklerdir?! Arap ülkeleri finansman desteğini verecek, Türkiye teknoloji ve silah üstünlüğü ile İsraili durduracak...mı; göreceğiz. Bu tarihi fırsat da kaçırılır ve yine pısırık politikalar devam ettirilirse İsrailin yok edilmesi başkaları tarafından gerçekleştirilir ve coğrafyaya kalan yine zillet olur, bizden söylemesi!

İsrail sadece kendi coğrafyasında değil, bütün dünyada giderek bir çıkmazın içine düşüyor. Amerikalı aktivist Charlie Kirk, 10 Eylül günü halka açık bir konuşma yaptığı sırada bir keskin nişancı tarafından vurularak öldürüldü. Sağcı, Trump ve Netenyahu yanlısı, Hamas karşıtı söylemleri ile bilinen ünlü bir aktivistmiş. Fakat bu aktivist son zamanlarda bir takım Yahudi karşıtı paylaşımlar yapmış. Özellikle Lgbt konusunda Yahudi finansörleri suçlaması ve Mossad'ın hükümeti sıkıştırmak için Epstein Dosyasını şantaj olarak kullandığını söylemesi sanırım bu adamın sonunu getirdi. Amerika'daki Yahudi kuruluşlarından birisi de Charlie Kirk'ün tehlikeli bir kişi olduğunu sitesinde paylaşmış. Bu suikast olayının da İsrailin elinde patlayacağını ve önemli bir genç kitleye hitap eden bu aktivistin öldürülmesinden sorumlu tutulacağını düşünüyorum. Amerikan gençliğinde %60 olan Israil nefretinin bu suikastla birlikte daha da artacağını söyleyebilirim. İsrail için çember tüm dünyada hızla daralırken, bütün bir insanlığın selameti uğruna bir kez daha bu 'habis urun' bir an önce bünyeden koparılıp atılmasının  zamanının çoktan geçmiş olduğunu hatırlatmak istiyorum.  

...

Avrupa'da bir Yemen!

Geçtiğimiz hafta içinde İspanya Başbakanı Pedro Sanchez'in İsraile yönelik olarak yaptığı açıklamalar tüm takdirlerin üzerindeydi. Dedi ki, " Biz tek başına İsrailin saldırısını durduramayız. Ama bu, denemekten vazgeçeceğimiz anlamına gelmiyor. Çünkü kazanılması bizim gücümüzle mümkün olmasa da, uğruna mücadele etmeye değer davalar vardır!"

Ayakta alkışlıyorum.