RAHMET Mİ, BEDDUA MI?…

Sevgili okurlar.. Vicdani, rahmani, insani ve de ahlaki değer ölçülerimde, ölenin ardından, pek konuşmam, konuşulmasını da yersiz bulurum!..  Giden gitmiştir artık, der çekilirim!…

***

Ki, aynı minvalde, ister düşmanım, ister hısmım, ister sevenim, ister sevmeyenim olsun!.. İnancım gereği, biri öldü haberi verildiğinde, denildiğinde ağzımdan çıkan ilk sözcük hep “Allah rahmet eylesin” olmuştur!?..

***

Önceki gün, ABD’nin Pensilvanya kentinden Fetullah Gülen’in ölüm haberi geldi?”.. Ki, haber uzun süre teyide muhtaç olarak, sorgulandı doğru mu değil mi diye?. Malum, bir çok kez öldü denilip, duruldu!..

***

Neyse!.. Nihayetinde, FETÖ’nün bizatihi örgüt yapısı, deklare etti, “Gülen öldü” diye.. Açık ve net bir şekilde ifade etmek isterim ki, hiç ama hiç içimden ona rahmet okumak gelmedi, gelmez de?. O alışık Allah’ın her kulunun rahmete muhtaç hakikati, aklıma bile gelmedi…

***

Çünkü, son yarım asırlık zaman dilimi ve 15 Temmuz’u hatırladığımda rahmetten daha çok ağzımdan dökülen sözcük toprağı bol olsun oldu!.. Türkiye’ye çok büyük zararı oldu…

***

Ülkeyi sosyal, siyasal, ekonomik ve de kültürel yönde, tar-u mar eden, yıkıma uğratan, melanetler zincirini ikmale getirdi… Karanlık ve de sinsi bir örgüt olarak, karşımıza çıktı!..  Meğer ki hizmet hareketi değil, ABD’nin nam-ı hesabına yıkım hareketi imiş?

***

Denir ya, “baki kalan, kubbede hoş bir seda imiş..” Ama, FETÖ denilen kişi hiç de hoş bir seda bırakmadı, gerisinde.. Kendisi, yaptığı ettiği, etmeye çalıştığı kötülüklerle anılıp, durulacak!..

***

Doğup, büyüdüğü ülkesine, milletine yaptığı ihanetliklerle, bilinecek.. Kumpaslar, iftiralar, andıçlar.. Tekçi, vesayetçi, montajı, sahte belgeler düzenleyip, insanların hayatını karartan!.. Aşından, işinden, ekmeğinden eden!

***

Yüzbinlerce insanın, yarınlarına pranga vuran!.. 15 Temmuz’da bu ülkenin, bu milletin silahlarını, bu ülkenin halkına çevirerek, 252 insanı şehit eden, darbeci anlayışın, lideri olarak unutulmayacak bir isim!..

***

 

Yaptıklarıyla, ağzından dökülenler, hiç de samimi bir müslümana yakışmaz?… Çünkü, samimi ve ihlaslı bir müslüman yeryüzünün neresinde olursa olsun, hangi milletin içerisinde bulunursa bulunsun; kötülüğün, fitnenin, fesatlığın, sinsiliğin yolunda olmaz, gitmez!?..

***

Şöyle yer küresine bakalım!.. Müslümanın kanını akıtan tek güç vardır, O da ABD ve Siyonizmdir!.. Ortadoğu’da akan Müslüman kanında, bunların parmağı vardır.. Gazze’deki soykırım, kimin eseri!?. Tarih en büyük tefsirdir!…

***

Peki, Gülen Türkiye’den kaçtığında, neden herhangi bir Müslüman ülkesine gitmedi?.. Ya da Afrika’ya.. O, ellerinde müslüman kanı olan, haçlı anlayışın mimarı, öncüsü de ve yayanı olan, Amerika’ya gitti!.. Lüks bir hayat yaşayıp durdu..

***

Oradan kendine özgü fermanlar çıkardı, Türkiye aleyhine!.. Kaynağı meçhul, milyonlarca dolarla, Türkiye’nin ekonomisine, diz çöktürmeye çalıştı.. Velhasıl, FETÖ’nün hem Türkiye’ye hem de kendisine hizmet hareketi olarak kananlara, büyük zulüm ve zalimliklerde bulundu!..

***

Söylenecek söz şudur.. Şu fani hayatta, ne oldum dememeli, ne olacağım demeli?.. Bilinmelidir ki, kral da olsan, paşa da olsan, lider de olsan, her ne olursan ol; elbet bir gün “ölümü” tadacaksın.. Kaçışın da yok; dünyada ebedi kalan yok!..

 

***

Peki bundan sonra ne olur?!.? Görüyorum ki daha cenazesi toprağa verilmeden, yorumlar yapılmaya başlandı.. Örgüt dağılır diye!.. Bu kanı, yanlış ve tehlikeli.. Rehavete kapılmak, gafleti, delaleti beraberinde getirir.. O nedenle, pür dikkat olunmalı…

***

Şöyle ki!.. FETÖ’nün genel kronolojisi ajanlık faaliyetleri üzerine kurgulu.. Bu yapısını ezoterik kılıf içerisinde saklayan örgütsel yapısında, ister liderin ölümü ister, yönetim kadrosunun değişimi, farklı mecralar doğursa da, özünden saptırmaz!?.

***

Kaldı ki, örgütün komuta merkezi ABD!.. Ana kaynak, işleyiş, strateji ve proje üretimi, buradan!.? Denilse ki; işlem henüz tamamlanmamış.. Oluşacak şema, yeni bir yönetimle daha bir güçlüyüz diyerek, sahaya çıkarlar!?.

***

Diğer önemli konumlanma ise; dini söylemler!. O da kendilerine özgü manevi liderinin ölümü üzerinden; yeni bir dil ve üsluba yönelirler.. Fani dünya, her fani ölümü yaşar, hayat devam eder denilip, kendilerini keskinleştirebilirler!..

***

Özetle; FETÖ komuta merkezinin yurtdışı ayağının kırılması, sosyal medyadaki yapısının, sesinin kısılması, çok şeyi zincirler.. Kripto insanların deşifresi ne kadar mühim ise de, illegal yöntemlere başvurmaya eğilimli, halen kamu içerisinde olan, yapının da tasfiyesi önemlidir…

***

Hasılı, FETÖ’nün bulaştığı, ya da ona bulaşan her kim var ise, bundan sonra daha aktif şekilde takibatı gerekli!.. Kendisi öldü, ama zikri ve fikri duruyor.. Tabi, mahkeme-i kübra’da hesap sorulacak.. Bu dünyada hesap sorulmadı, ama orada hesap sorulacak?..

***

Devlette düzenli kontrol ve ayıklama kararlılığı canlı tutulmalıdır. Örgütün ve kuklacılarının son ümidi de bilinmelidir ki; 2028’de yapılacak seçimlerin sonuçlarıdır.. Su uyur, düşman uyumaz diyerek, hakikatleri gaflete galebe çalınmasın!…

***

KABOĞLU NE DİYOR?..

İstanbul Barosu’nun yeni başkanı İbrahim Kaboğlu!.. CHP’li eski bir Milletvekili.. Anayasa değişikliğiyle alakalı şöyle demiş; “Anayasa’nın değiştirilemez maddelerine olumlu anlamda, dokunulabilir..”

***

 

Sahi, Numan Kurtulmuş ne demişti.. Tabi o “değiştirilemez maddelere dokunulsun” dememişti.. Ki, dediğini iddia edenlere de, defalarca “ben böyle bir şey demedim” dedi..  Dediği neydi, “Devlet’i değil, Milleti önceleyelim” demişti!…

***

Vay sen misin bunu diyen!.. Linç kampanyasına maruz kaldı, baş, göz, el ayak bırakılmadı kırılacak diye.. Sosyal medyada, haftalarca saldırı altında kaldı.. Öyle ki, ülke dışı ziyaretlerine gitti, Kurtulmuş!…

***

Peki, CHP’li olan Baro Başkanı Kaboğlu’na bir şey diyen var mı?.. Tık yok.. Ne CHP’lilerden, ne laik kesilenlerden, ne de Atatürkçü kesimden.. Büyük bir sessizlik var..

***

Ses veren varsa da, talihsiz bir açıklama yapılmış denilerek, geçiştiriliyor.? Veya kendi fikri diye.. İşin özü nettir.. Kurtulmuş’a saldırının ana kaynağı, AK Partili olmaktır.. Ötesi bir şey yok!..

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Siyaseti kirleten anlayış, bukalemun fikrin savunulur olmasıdır..