CEZAEVİ’NDEN MEKTUP VAR!..
Diyarbakır’daki cezaevinde kader mahkumu çok müdavim okurum var.. Ve onlarla sıkça da, mektuplaşırız.. Sosyal, ekonomik, kültürel sorun veya aktiviteleri vaki ise, paylaşır, sesleri olmaya çalışırım.. Kimi zaman da, buradan, hasb-i halimiz olur!.. Dedik ya; onlar kader mahkumları!..”
***
İşte onlardan biri.. Emre Altıner.. 2 Nolu T. Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu.. C-4 Koğuş.. Kayapınar/Diyarbakır.. Cezaevi idaresi tarafından okundu-görüldü kaşeli, bir mektup.. Yani sakıncalı bir durum hasıl değil.. O nedenle, rahatlıkla, buradan her satırını aktarabiliriz..
***
Altıner Terörsüz Türkiye süreciyle alakalı duygu, beklenti ve dualarını sıralarken, Meclis’te görüşülmesine başlanan İnfaz yasasına sözü getirip, kendileri gibi binlerce kader mahkumuna ses olmak noktasında, beklentilerini ifade ediyor, mektubunda!..
***
Altıner bir de resim iliştirmiş, mektubuna.. Açık görüşte, küçük kızıyla çektiği bir resim!. Not düşmüş, abi mektubuma kızımla olan resimle birlikte, köşende yer verirsen, çok ama çok mutlu olurum demiş.. 12 yıldır cezaevinde.. Ben de siz okurların izniyle, isteklerini yerine getirip, mektubu aynen, buraya alıyorum..! Umarız kader mahkumlarına ses oluruz.?!
***
Gönlü aydın, ruhu aydın, seçkin ve çok kıymetli Ömer abim.. Yüce Allah’ın rahmeti, bereketi, ihsanı, ikramı, afiyeti ve selamı senin ve aile efradının üzerine olsun..
Değerli abim..
Bu mektubumu size Diyarbakır 2. Nolu T. Tipi kapalı C.İ.K C-4 koğuşundan yazmaktayım.
Ömer abi..
“Umut hakkı” veya “Barış Süreci” adı, her ne kadar olursa olsun.. Bir süreç ilerliyor. Terörsüz Türkiye hedefiyle, kendine yeni bir rota ve stratejik alan oluşturdu. Hal-i hazırda bu alanda önemli bir mesafe ve büyük bir olgunluk seyri var. Umutlar geçmişe göre daha yüksek!.
Boşuna söylenmiş bir söz değil, zaman en büyük tefsir ve tabiki tecrübe kazandıran olduğu..
Son yüz yılın sicil defteri, Dünya eski dünya, değerler eski değerler, hiç değil. Terörün, şiddetin, kan ve gözyaşı coğrafyasına dönüşünün genel dokusuna bakmamız yeter de artar.
***
Kaostan, kötülükten, zulümden beslenen bir kesim de bunu engellemek için elinden geleni yapıyorlar. Kötülüğün sınırı yok. Bugün bir kesim kameralara sırıtsa da içinde kin ve nefret büyütüyor. Yıllardır kin ve nefretle beslenmiş bir kesim, kenarda, köşede ellerini ovuşturuyor. Süreç inşallah insanımız için, hayırlara vesile olur. Amin.. Anamızı, babamızı, memleketimizi, ırkımızı, saçımızın veya gözümüzün rengini biz seçmedik. Bunlar bizlere Allah’ın ikramıdır. Bizim seçmediğimiz şeylerden dolayı birbirimize üstünlüğümüz yoktur.
***
Diyarbakırlılar cennete, Trabzonlular cehenneme gitmeyecek. İmanı olan kazanacak. “Yüce Rabbim, bizlerin ayaklarını dininde sabit kılsın. Birliğimizi, dirliğimizi, bozmaya çalışanların da müstahakını versin.
***
Değerli abim..
Her şey ama her şey yalnızca iktidarı eleştirmek, iktidara karşı koymak değil. Alternatif olabilmektir. Sorun çözücü mekanizmayı geliştirmektir. Bunu yaparken yalnızca sesini yükselten değil, toplumun farklı seslerini çoğaltıp, çatısını genişleten, tabanını yayan olmalı!.
Merhum Sırrı Süreyya Önder bu kutsal hususta cesurca görev üstlenmişti. Harbi adamdı. Endişe ederek bu hayat yaşanmaz demişti. Endişe etmeye lüzum yok. Her darlık bolluğa gebedir. Değerli abim; güzel oğum geliyor.
***
Çekilen tüm sancıları unutturacak kutlu bir doğum yaklaşıyor. Maç bitti, uzatmaları oynuyoruz. Kaçıncı dakikadayız bilemiyoruz, ama hakem saatine bakıp duruyor.
Merhum Sırrı Süreyya Önder bu kadar zaman direnmişti, emekler vermişti, tam da asırların şahit olduğu, yarım asırdır kan ve gözyaşı, şiddet sarmalı içerisinde bizi bizden ettirilen meselenin nihai barış meşalesini yakmaya ramak kalmışken vefat etti.
Vefatından dolayı çok üzgünüm ve üzgünüz haliyle. Allah’tan rahmet, sevenlerine baş sağlığı ve sabır dilerim, yaradandan!?
***
Değerli abim..
Müsaade edersen biz kader mahkumları ile ilgili bir takım hususlara değinmek istiyorum. 2013’ten buyana Kapalı Ceza infaz kurumundayım. Gençken yanlış tutum ve davranışlarımdan dolayı burada olmaktayım. Suç adli suç grubunda olmaktadır. 2013’ten buyana 3 defa yasa çıktı, ancak bir türlü dışarı çıkamadım.
Nitekim hükümetin verdiği yasa cezaevinde az bir havasını aldı. Oysa ki, her defasında beklentimiz yüksekti. Maalesef beklentilerimizi karşılayacak bir yasa verilmedi. O sebeple çok büyük hayal kırıklığına uğradık. Dolayısıyla gerek bize gerekse ailelerimize olumsuz etki oluşturdu.
***
Şu anda mevcut infazlarda (2-1/3-2/4-3) ve (4-4) infaz rejimi olmaktadır. Yargıdaki ceza adaleti sistemindeki arıza-i durumlara neşterin ivedi bir gereklilik olduğunun altını çizmek isterim. Bir infaz düzenlemesinin biz hükümlüler noktasında çok yüksek bir beklenti içerisindeyiz. Ceza infaz sisteminde köklü bir değişikliğin gerekliliği herkesçe vurgulanmaktadır.
Görünen o ki bu durumda Meclis özellikle yargı alanında hayli mesai yapacak. 2005’ten öncesi ceza infaz düzenlemenin verilmesi yönünde biz kader mahkumlarını hayli mutlu edecektir.
***
Barış sürecine istinaden bir ceza indirimi verilmesi de takdire şayandır. Son bir şans verip ve biz kader mahkumlarını topluma kazandırmaları bu barış sürecinin esaslarından biri olduğuna inanıyorum. Kaldı ki temennimiz de bu yönde.
***
Taner mektubunu bu sözlerle tamamlarken, bir de günün sözüne not düşmüş..
***
İNFAZ YASASI MECLİSE GELİYOR
Bu arada, İnfaz Yasasıyla ilgili Kanun düzenlemesini ön gören teklifle ilgili de önemli gelişmeler yaşanıyor.. Dün yazıya nokta koyarken, AK Parti Grup Başkanı Abdullar Güler’den açıklama geldi.. Malum dün kapsamlı bir çalıştay düzenlemesi vardı.. Özellikle, infaz yasasına dair siyasi partilerin ve örgütlü yapıların fikri beyanını alma adına!…
***
Güler açıklama yaptı!. Özellikle Kanun teklifinin meclise getirilmesi yönünde.. Güler, “Bitirirsek arzu ediyoruz ama bitmeyebilir, yarına kalabilir. Çalışmalar devam ediyor..” Teklif taslağında yer alacağı belirtilen 31 Temmuz 2023 öncesini kapsayan Kovid ile ilgili düzenleme konusunda anlaşmazlık olup olmadığı sorusuna Güler’den gelen yanıt; “Anlaşmazlık değil de teknik bazı sıkıntılar var. Kovid bir infaz düzenlemesi değil, idari tedbir. İdari tedbirin varlığı olmalı”
***
Güler ısrarlı sorular üzerine daha sonra bilgi vereceğini söyledi.. Tabi, düzenlemeyle ilgili olarak “örgütlü suçlardan" hüküm giyenleri de kapsaması halinde FETÖ’den cezaevinde olanların da yararlanacağı gerekçesiyle bu düzenlemeye karşı çıkanlar olduğu belirtiliyor.
***
Bir kesim ise eşitlik ilkesi çerçevesinde düzenlemenin herkesi kapsaması gerektiğini savunuyor. Bazı muhalefet partileri de düzenleme içinde KHK hükümlülerinin de olması gerektiğini savunuyor.
***
Görünen o ki, Kurban Bayramı öncesi, Meclis infaz yasasıyla ilgili hayli mesai yapacak.. Cezaevindekilere de çifte bayram yaşatma gibi bir hal olup, olmayacağını da görmüş olacağız. Şimdilik bunları aktarabiliriz, cezaevindeki kader mahkumları diye tanımladığı kesim için!.
***
GÜNÜN SÖZÜ..
Çiçekler açtığı için bahar gelmez, bahar geldiği için çicekler açar ve o baharı kimse engelleyemez!..