AZICIK KENT GÜNDEMİNİ KONUŞURSAK!..
Ofta of!.. Haftalar değil, aylardır bilgisayarın başına geçip, yazı ikmaline geçince, kendi kendime söyleniyorum!.. Önce bugün, ne yazayım diye.. Sonra da, yetti be, eski günlere, kadim şehirle, insanlarıyla, biraz hasbi hal içerisinde otur!.. Biraz bunlardan bahset..
***
Özellikle de, gündelik hayattaki çözülmelerimizin üzerine git!.. Kırgınlıklarımıza, avunduklarımıza, bak!.. Mevcut sıcaklık gölgede 45 derece.. Ki otomobil içerisinde derece, 52’ye tavan yaptırıyor.. Ahali, serinleyebilecek alan arıyor, ama her taraf beton yığma!.. Esinti yok..
***
Çocukların, gençlerin serinleyebileceği mekan, kıt kanaat!.. İşte Anzele.. Bi bak kimler buralardan geçti, şu an kimler, serinlemek adına, yüzüyor, dalıyor.. Aile büyükleri gölgelikte, çocuklar ise su.. Elit bölgelerdeki çok katlı ve bloklu sitelerdeki yüzme havuzları olmazsa, ki kirlilikten geçilmiyor..
***
Park, bahçeler!.. Var olan oturulmaz, banklar kırık!.. Ulu Cami dahil, tarihi mabetler günün mesaisinin tükendiği, serinlendiği, uyku keyfiyetiyle, bütünleştiği yerler.. Ama umumhaneleriyle ilgili sorun var.. Hijyenik ve temizlik, zerre-i miskal yok!.. Alınan ücretler de ayrı!.. Burada kentin bir çok bölgesinde, umumhane sıkıntısı var..
***
Düşünüyorum!.. Ya camiler olmasaydı.. Çarşı pazarda olan ahali değil, şehre turist olarak gelenler, ne halt edeceklerdi!.. Bodrumdaki gibi ulu ortaya mı?! Yerel yönetimler düşünmeli!.. Kaldırımlar, işgal altında.. Ki söyleye söyleye dilimizde tüy bitti, yaza yaza mürekkebi tükettik, ama hep bildik!.. Masa atıp, çay içiyor!..
***
Sıcaklar derken, toplu taşıma araçları o biçim klimalar açık, serinletiyor(!).. Pardon arızalı, bunaltıyor.. İstif, istif, insan nefesinin nemli halinin yarattığı buhran!!!.. Büyükşehir Belediyesi yönetimine, zabıta ekiplerine, ulaşım başkanlığına serzenişim.. Ulaşımı sağlayan şoför kardeşlere işini yapanları tenzih ederek insani saygı eğitimi verilmeli..
***
Sur içindeki trafik tam bir keşmekeşlik içerisinde.. İçkale bölgesi ha keza.. Balıkçılarbaşı ve Melikahmet, Dağkapı dahil.. Ekinciler caddesi.. Tam bir fecaat alanı.. Giren aşk olsun çıkabiliyorsa.. Dip dibe, iki şeritli parklar.. Ticari taksi ve minibüslerin trafikte egemenlik bizde deyip, kural tanımazlıkları!..
***
Park, bahçe, serin alan derken, Dicle Nehri’nin sağlı, sollu işgalleri devam ederken, mantar gibi açılan işlemlerdeki fahiş fiyata dur diyen çıkmayacak mı?!.. 4 bardaklık çay demliğinin fiyatına raiş belirleyen kim?!.. 750.. Seyri, çerezi, 4-5 bin lira.. Otopark ayrı bir çile… Temizlik deseniz yine sıfırlarda.!
***
Şu turistleri yolunacak kaz olarak gören, kimi esnaflar var ki, mazallah eline düşmeye gör!.. Maalesef gidişat Diyarbakır’ın da, tarihi çarşı-pazarının akıbeti, tıpkı Bodrum esnafının şu günlerde yaşadığı sinek avlamaya dönecek gibi!.. Alışveriş yapan bir daha yapmıyor..
***
İki hafta önce, Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Doğan Hatun’un bu minvalde, veryansını oldu.. El insaf diyerek, seslendi, esnafa.. “Ey Diyarbakır esnafı! Yiyecek ve içecek mekanları olanlar. Elinizi vicdanınıza koyun, sadece kendinizi değil, halkınızı da düşünün. Zaman fırsatçılık zamanı değildir.”
***
Ne yazık ki; takan yok!.. Diyeceksiniz ki, takması için cezai müeyyide olmalı.. İyi de, caydırıcılığı olmayan cezanın kıymeti harbiyesi olmaz ki?!.. Mesele, bir kültür, bir dayanışma, anlayış ve medeniyet zenginliğidir.. Herkes o tacı takamaz!..
***
Yazının rotasından çıkmayalım!?. Sağlık ve Milli Eğitim yine bildik, senaryoların ikmaliyle taşlar mı yerinden oynuyor yoksa, taşlar yerine oturtulmaya mı çalışılıyor? Bilinmez denklem gibi..! Özellikle, atama ve sözleşme yenilemeler kadar, idari tasarruflar gerilim yaratıcı!.. Projektörleri tuttuk!.. Bu hafta çok şeyler olacak gibime geliyor!..
***
Ki, İl Milli Eğitim Müdürü Murat Küçükali görevden alındı. Merkeze çekildi. Yerine Siirt İl Müdürü Salih Sadoğlu, atandı.. Sadoğlu Trabzon kökenli.. İl Sağlık Müdürü de, malum kısa süre önce, değişti.. Dr. Hakan Pamukçu alındı, yerine Dr. Emre Asiltürk geldi..
***
YİKOB’taki tahkikatlar!.. Bakanlık müfettişlerinin, soruşturmaları!.. Tabi atama ve değişimler.. Beri yanda, Dicle Üniversitesinin adrese teslim ihale ve kadro verilişi… PTT arazisinin satışı, Adliye sarayı şartlı 77 dönümlük arazinin kelepire gidişine TOKİ’nin bu kadar ucuza olmaz deyip, iptali!.. Ki iki arsanın satış süreleriyle alakalı yeni iş tutmalar!…
***
Milli Emlak’taki gelişmelerin seyrinde, Örfioğlu Vakfı’na ait arazilerin indregandili operasyonel faaliyetleri ayrı bir tartışma.. Yıllardır süre gelen kirli ve karanlık bir çarkın, adliyelik seyri derin bir kuyu gibi!.. Bu kapsamda, İmar’da Sağlık alanı olarak geçen araziye göz dikilmesi gündemde.. İl Sağlık Müdürünü bile görevinden ettiren, şerhi kaldırma organizasyonu!
***
İş adamlarının bürolarındaki, siyasilerin katılımıyla ikmal edilen makam pazarlıkları da ayrı bir sıkıntı!.. Of da of!.. Projektörü bunların arka kapılarına tutmaya çalışırken, gel gör ki, global patlamalar, güncel gelişmeler!.. Siyasi ve sosyal bazı meselelerin volkanik dağ misali, patlak vermesi yine sözümüzü kesti, rotayı değiştirdi..
***
Nitekim, kaçamadık!.. Dikkat ederseniz bir iki kelam ettik hemen, araya girip, daldılar!!.. Ağızlarındaki yeni sakız; Terörsüz Türkiye’nin, ülkeye ve millete ne kazancı olacak ki?.. Sağlanan sulha dair 47 yıl sonunda biz mi kaybettik gibisinden üretilen safsatalar?!…
***
En şirazesinden çıkılanı da, millet bunun neresinde deyip sorgulayanların, kalem oynatması?. Peki millet ne diyor?!.. İyi de bu milletin istediği açık ve net.. Barış, kardeşlik, huzur, güven, istikrar, özgürlük ve eşitlik, adalet.. Buna itiraz eden var mı, yok?!
***
Ama siz itiraz ediyorsunuz?.. Niye mi?.. Halkı tanımayan, halka tepeden bakan, göbeğini kaşıyan, benim oyumla, çobanın oyu bir olur mu diyen, demokrasiyi de, insan haklarını da kendinize özgü, egemen olarak gören olduğunuz için!..
***
Kaostan, şiddetten, terörden, silahtan beslenip, kendine vazife çıkaranlar olduğunuz için; siz sulhu istemiyorsunuz!.. Yoksa, 15 Temmuz’a bugün bile, ki üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen; tiyatro demeye devam etmezdiniz?.. Eee darbelerden beslenen kim?! Yanıt belli!.. Gerçeklerle yüzleşeceksiniz?!
***
Rahatsız oldular, AK Parti, MHP ve DEM Partinin Terörsüz Türkiye rotasında, ittifak içerisinde, yol yürümelerine!.. Tabi bir de, libas giydirdiler!.. Bu ittifak her alanda, sağlanan bir ittifak.. Oysa ki öyle değil; sadece PKK sürecine dair bir ittifak söz konusudur?!… Kaldı ki, DEM de AK Parti de açıkladı.. Ama bunlar; bu nasıl bir aşk diye, sorguluyor?.. Aşkı nasıl anlıyorlar bilmem, Erdoğan’ın dediği gibi bu aşk; millet aşkıdır?…
***
Köşede ayrılan yerin son satırlarına geldik!.. Fark ettiniz.. Diyarbakır’ı konuşalım diye yola çıktık, son cümlemiz, milli meselemiz oldu.. Neyse, Diyarbakır huzurlu ve mutlu ise, ülke de aynı şekilde, huzurlu ve mutlu? Ülkenin hal-i durumu ne ise, biliyoruz ki, Diyarbakır da aynı havayı soluyor.. Birileri; ötekileştirmenin gazını pompalamaya devam etse de nafile!.. Sizce!..
***
GÜNÜN SÖZÜ
Gerçekleri görmezden gelenin, akidesinde sulhun selâhiyeti yoktur!..