GELEK SPAS… ÇOK TEŞEKKÜRLER!…
Tarihi günler yaşıyor ve destanlar yazıcı hamlelerde bulunuyoruz!.. Tıpkı, Malazgirt gibi, tıpkı Kudüs ittifakı, tıpkı istiklal savaşındaki güç birliğiyle ortaya konulan milli irade bütünlüğü gibi!. Ve bugün de, böylesi bir tarihi ikmal ve mutabakatla yeniliyoruz!.. Yeni yüzyılda, yepyeni bir Türkiye sayfası açarak!…
***
Evet!.. Onbinlerce ocağa kor ateşi düşüren terörün ve şiddetin mekanizmasını teşkil eden silahlar, barışın ateşiyle küle döndürme evresi başladı. Düşmanlıklar yerle yeksan, bin yıllık kardeşliğin meşalesi yenileniyor. Bu kardeşlik meşalesi öyle inanıyor ve ümit ediyoruz ki; gürleşecektir!
***
Şunu net ifade edeyim!.. Yarım asıra merdiven dayayan mesleki hayatım.. Ki, 80 darbesine sayılı günler kalmıştı, o dönemin amiral gemisi Tercüman Gazetesi’nde, muhabir olarak mesleğe başladım. O günden bugüne Günaydın, Güneş son durak, Söz ve Yeni Sayfa oldu!
***
Meslek hayatım boyunca, tanık olduğum, bir bir yaşadığım, ağır bedeller ödediğim, cezaevi ve işkenceler dahil olmak üzere! Terörün, şiddetin, kaos üretici zaman diliminin en acımasız travmatik hikayelerini gören ve yaşayan olarak silahın barış adına, küle dönmesine milattır!!..”
***
Şükürler olsun yarabbim!.. Bizi bir daha kardeş kanının akmayacağı rotasına soktuğun için? Ülkemizi birlik, dirlik içerisinde, mümin müminin kardeşidir şiarıyla, bütünleştirdiğin için!.. Barışın, demokrasinin, hak, hukuk, adalet ve eşitlik köprüsüne inşa ettiğin için!….
***
Bu davayı sulhla bütünleştirenlere teşekkür ve şükran borcu olduklarımız var!.. Kim onlar?.. Elbetteki bu vatan ve bu millet için evlat acısı yaşayan anneler, babalar, bacılar, eşler ve evlatları ve tabi ki hayatını kaybedenler!.. 60 binin üzerinde insan kaybettik!…
***
İster şehitlerimiz olsun, ister eline silah alıp dağa çıkan olsun!.. Acılarını yüreklerinde yaşayanların, barışa susamışlığıyla!.. Çıkılan yolda gösterilen rıza, verilen caizlikle!.. Her anne, baba için evlat acısı aynıdır hakikatının ışığında; edi bese, yeter artık diyen; tüm yüreklere!..
***
Şehit annelerine, Diyarbakır annelerine, Cumartesi annelerine, 17 bin faili meçhule kurban gidenlerin annelerine!.. Yaşanan ve yaşatılan tüm hadiselere bedel ödemiş, her kalp ve yüreğe, bugün barışa dua edici herkese minnettarız!
***
Milli iradenin temsiliyetiyle, Cumhurbaşkanı Erdoğan. Kefenini giyerek çıkılan yolda, baldıran zehrini içerek, yeter ki barış olsun dirayetiyle! Kangrenleşen soruna neşter şifasını atmak adına, tüm riskleri göğüsleyerek dimdik duruş sergiledi!. Şefkatle, süreci sahiplendi!..
***
Ne bir rey, ne de siyasi ikbal düşünülmeden!.. Milletin ve ülkenin ali menfaatine odaklı, istiklal, istikrar ve istikbalin tesisi için!.. Şehitleri, gazileri ve aileleri de, düşünerek!.. Hassasiyetleri gözeterek!.. Hiçbir tereddüt saikine kapılmadan, bahis duymadan yürüdünüz!
***
Biliyoruz, biliyorlar ki, tüm emperyalist, küresel, siyonist, şer yapıların kuzu postu giymiş, kurtların pusu kuruculuğuna rağmen!.. Çıkılan yolun davasına inanarak semeresini de, barışın tesisi adına silahların yakılmasını sağladığınız için; teşekkür ediyor, minnettarız!..
***
Farklı isimler yüklense de, farklı zamanlarda salih iradeler ortaya konulsa da, sürekli akamete uğrayan!.. Her kaybedilen zamanla kangrenleşerek daha büyük yaralara neden olan, meseleyi, tarihsel misyon yüklenerek “çözüm üretici yola sokan, Devlet Bahçeli!.. Ezber bozan oldunuz!..
***
Tahminlerin, beklentilerin üzerine çıkarak, Öcalan’a yapılan ilk çağrı!.. Ardından gelen, yanıtlar, toplumdaki yankı!.. Büyük bir inanmışlık ruhuyla, adandınız!.. Sağlı, sollu, merkezli saldırılara rağmen, ikilem yaratanlara.. Kışkırtanlara, milliyetçilik üzerine sömürü yapanlara!
***
Serok Devlet sözüyle, Mecliste uzattığınız o barış elini yükseltip, “gelsin mecliste konuşsun, örgütünü fesh etsin” iradesiyle! Çıkılan yolda ince eleyip sık dokuyan bir nakış diplomasisiyle, güvercin oldunuz!. Bin yıllık kardeşliğin ancak ve ancak; birliğimizle mümkün dediniz..
***
Milliyetçiliği etnik kimlik üstünlüğünden çıkarıp, gerçek milliyetçiliğin, vatan sevgisinin, millet şiarının, “ayrıştırıcı, ötekileştirici, hizipleştirici terörden, şiddetten, silahtan” arınarak kurtulmak olduğundan taviz vermediniz!.. Ve başardınız, size minnettarız, teşekkürler Bahçeli!
***
Pek tabi ki, Hakan Fidan ve de İbrahim Kalın.. Sizler devlet aklı rotasından çıkmadan, hiçbir siyasi saike de kapılmadan!.. Yapıcılığı öne çıkaran, dikkat ve titizliğin, saha egemenliğiyle, derin ve tarihsel bilgi ve birikimin, istişare pratiğiyle, bütünleştirdiniz!..
***
İçeriden ve dışarıdan olası, müdahale, saldırı ve de provokatif organizasyon ile konsolide edilmiş oluşumlara, prim vermeden? İtimat ve telkin kişilikle, samimi, ihlaslı inanç azminin mihenk taşları yeri, zamanına göre örerek, barışın ve kardeşliğin köprüsünü dikensizleştirdiniz!
***
Bağdat, Erbil ve Şam!.. Beri yanda, İmralı!.. Sürecin ortak aklın paydasıyla kademe kademe finişe yönelmesinde, çok ama çok büyük katkılarınız oldu!.. Devlet aklının sahada uygulanmasında tecrübenin mimbardarları sizlere minettarız.. Çok çok teşekkür ederiz!?.
***
Merhum Sırrı Süreya Önder!.. Unutulmazsınız.. Tarihsel sürecin omuz, emek vereni oldunuz.. Büyük bir inançla, yürüdünüz!.. Espiri ve hazır cevaplılıkla bir çok itici eylem ve söylemi, atıla düşürme becerisini sergilediniz!..
***
Sizinle yol yürüyen, Pervin Buldan!.. Siz de, dikilen binanın önemli iki taşıyıcı kolonu oldunuz.. Sırrı “ebediyete” intikal etti, bırakılan yükün yarattığı yorgunluğu dirayetle, gayretle taşıdınız.. Hakkınız bizde kamil, minnettarız!
***
Ve, Abdullah Öcalan!.. 47 yıllık sürecin, en büyük aktörü!.. Şu veya bu şekilde, ulusal ve uluslararası, bakış, söylem, tanım!.. Hangi kulvarda, fikri beyan ikmal edilirse edilsin, gelinen aşama itibariyle söylenecek söz şu!.. İtiraza kabil olsa da!
***
Bir inanmışlık, bir öz güven ve Ortadoğu’nun yeni inşasında öncelikli olarak, Türkiye’nin konumunu, analiz eden!.. Yarının nelere gebe olduğunu görerek, Kürtler’in bu safta bin yıllık kardeşliğin kazanımıyla var olabileceğini, gördü!..
***
Tabi!.. Birileri çeyrek asırdır cezaevinde, örgüt üzerinde etkisi yok, silah bırak dese de örgüt bırakmaz, hükmü kalmamış!.. Kendini düşünüyor.. Mapustaki birinin, söyledikleri ne olabilir ki, cürmü olsun!.. Denile duruldu!..
***
Ama yok!.. Tam aksine, örgütte sözü geçerli. Etkisini gösterdi.. PKK kendini feshetti.. Çağrısına en çok direnç göstereceği beklenen Bese Hozat’ın başında olduğu 30 kişilik örgüt üyesi, silah bıraktı, silahlarını ateşe verdi.. PKK bitti?
***
Selahattin Demirtaş..! Siyasete dahil olduğu gündeki, duruşu ne idiyse, çizilen yeni sürecin rotasında da, aynı siyasi çizgiden taviz vermedi.. Hapiste olmasına rağmen.. Özgürlüğü elinden alınmasına rağmen.. Kendisine pay çıkarmadı!..
***
Ben niye yokum, ben niye sahada değilim, ben niye masanın etrafına alınmıyorum demedi, kısır çekişmelere, kişisel durumundan hesap çıkarmadı.. Sürecin yanında durdu.. Erdoğan’a ve Bahçeli’ye minnet ve teşekkürler sundu!
***
Bir inanmışlık gösterdi!.. Silahın değil, siyasetin mekanizmasıyla, söylem ve eylemler mana ve değer bulur, duyurusunu ortaya koydu! AHİM’in hakkındaki kararlara, özgürlüğüne kavuşması gerektiğini söyletmeden, durdu! Tebrikler!
***
Gelirsek, muhalefetteki siyasi partilere!.. İyi Parti başta olmak üzere, bir kaç küçük parti dışında; CHP Lideri Özgür Özel.. Hali hazırdaki partisinin ekseninde esen siyasi rüzgar ve duruşun aksine, bu davada doğru safta yer aldı!
***
Gelecek, DEVA.. En önemlisi de, PKK ile arasında kan husumeti bulunan, HÜDA PAR.. Sürecin akamete uğramadan, toplumsal mutabakatla barışın tesis edilmesinin tarafında bulundu.. Karşı hamlelere girişilmedi.. Duruşları değerli!..
***
Sonuç itibariyle, barış ve demokrasi köprüsünün inşaasına hayat veren, bunu “devletin projesi ve aklı” olduğu gerçeğiyle, bütünleştiren!.. Destek veren, çorbada tuzu bulunan herkese minnettarız, teşekkürlerimizi sunuyoruz!..
***
Ve diyoruz ki;
“Bu barışın meşalesi yeni nesillere mübarek olsun!…”
Hayırlı ve uğurlu olsun…
Minnettarız!…
***
SİLAH BIRAKMA TÖRENİ!…
İki gündür farklı mülahazalar gelişse de, silah bırakma anıyla ilgili söylenmesi gereken gerçek şudur… Ki gördüğümüz ve izlediğimiz, elde edilen doneler ışığında… Ne bir aşırılık, ne bir sakillik söz konusu değildi.
***
Her adımı hassasiyetle ikmal edilmiş, bir disiplin ve kontrol içinde tören gerçekleşti. En dikkat çeken de, Kuzey Irak Kürt yönetimi ile MİT'in koordinasyonu tıkır tıkır işlem görmesi oldu!..
***
Özetle!.. Silah bırakılan gün, hayırlı bir gündü.. İnancımızın ikmaliyle cuma günü mübarek bir gün.. Türkiye ve bölge tarihinde önemli bir gün olarak kayıtlara geçti 11 Temmuz 2025.. 47 yıllık terör ve şiddet artık son buluyor!..
***
GELEK SPAS!..
Resimde görüldüğü gibi.. Diyarbakır’dan Erdoğan’a yükselen bir ses!.. Barışı tesis edici irade ve dik duruşuna; “Gelek Spas Reis..”
***
MEMLEKET İSTERİM..
Ne diyor, merhum Cahit Sıtkı Tarancı.. O’nun “Memleket isterim” şiiriyle, yazımı derin bir anlam ve duygu seliyle, noktalamak istiyorum!.. Yazı uzun olduysa da, olsun..
***
MEMLEKET İSTERİM
Memleket isterim, gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim, ne başta dert, ne gönülde hasret olsun; kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
***
Memleket isterim ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun; kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim, yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; olursa bir şikâyet ölümden olsun.
***
GÜNÜN SÖZÜ
Silaha değil, sulhadır ümmetin en büyük ihtiyacı!..