YABANCISI OLMADIĞIMIZ “KISKANMA” DUYGUSUNA DAİR
Yatağında yatarken sosyal medyada gezinen birinin arkadaşlarının tatil paylaşımlarına denk gelmesiyle duygu değişimi yaşaması; iki kardeşten birinin ailenin tebriklerini aldığında diğerinin kendini daha geri planda görmesi; iki yakın arkadaşın aynı anda başvurduğu yüksek lisans başvurularında birinin onay alırken diğerinin ret almasıyla araya giren duygusal mesafe ve zamanla iletişimde kopuklukların olması; bir iş yerinde aynı pozisyonda çalışan kişilerden birinin terfi almasıyla aynı pozisyonda kalan kişinin buruk bir duygu yaşaması; arkadaş grubunda sürekli birinin tercih edilmesiyle kişinin kendini daha geride görmesi böylece değersiz hissetmesi; romantik ilişkilerde partnerlerden birinin yabancı bir karşı cinse teşekkür anlamında küçük bir tebessüm etmesiyle oluşan duygu göz önünde bulundurulduğunda kendimizden bir parça görmemiz muhtemeldir.
Bir kişinin başka birinin sahip olduğu beceriden, başarıdan, varlıktan, nitelikten yoksun olmasına karşın tüm bunlara sahip olma istek ve dileğinde bulunulduğu, olumsuz tutum takınıldığı, sonradan öğrenilen rahatsız edici duyguya kıskançlık denir.
Neden bana alınmadı, neden o seçildi, gerçekten o mu hak ediyor bunu, neden başkasına karşı nazik davranır ki, acaba benden güçlü mü, beni seviyor mu, beni nasıl görüyor, neden ben gezemiyorum, hayat ona güzel, elbiseler en çok ona yakışıyor, benden güzel/yakışıklı kişiler onunla neden bana baksın ki, patronla arası çok iyi kesin en sevilen personel de odur, nasıl bu ortalama ile mezun olur oysa dersleri çok kötüydü, iki kelime konuşamıyor sahip olduğu işe bak... gibi düşüncelerin temeli neye/nelere dayanıyor olabilir?
Kendini başkasıyla kıyaslama (yetersizlik hissi), partner/aile/arkadaş bağında kaybetme korkusu, güvensizlik, rekabet duygusu, karşılaştırma ve karşılaştırılma, görülme/değerli hissetme/taktir ihtiyacının karşılanmaması, çocukluk yaşantıları, öz kimlik karmaşası, öz güven eksikliği gibi sebepler “kıskançlık” duygusunun sebepleri olarak gösterilebilir.
Olumsuz bir duygu ve dışa vurum olarak ifade edilen bu duygu, aslında fark edildiğinde dönüştürücü bir etkiye sahip olabilmektedir. Duyguyu bastırmak yerine onu anlamaya çalışmak kişinin içsel farkındalığını sağlar, ne istediğini fark emesinde rol oynar ve kişiye yol çizer. Rahatsız eden durumlar, bazen içten içe yaşanması istenen ya da olmak istenene duyulan hayranlık olabilir. Duygunun anlaşılması bu durumun da çözülmesi için bir kolaylık sağlar.
Kıskanmak, başkasının ışığına odaklanırken kendi içimizde gölge yaratmak gibidir. Onu bastırmak yerine dinlemeyi seçmek içimizdeki ışıkla bütünleştirmemizde yardımcı olur, bize rehberlik eder, kim olmak istediğimizi fısıldar. Sahip oldukları ve sahip olduklarımızın toplamında büyüyelim, var olalım sevgili okur.