“TABLALI DONLA GEZİYORDUNUZ?”
Hafta sonu başı da sonu da belli bir kurultaydı, CHP’nin!.. Ama siyasi iklim hayli sıcak, mahallesindeki tansiyon ise hayli yüksekti!.. Eee böyle bir süreçte kurultay elbette ki baskın geçer ya da yapılır?.. Rakipler ise enva-i operasyonla, ya da zafiyet ve hatalar zinciriyle. Atıla düşer.. Ki öyle de oldu.. Önce üç isim aday sonra döküldüler..
***
En haşin ve artisti ise Berhan Şimşek’in üretimi oldu!.. Yine kendine has bir rol icra etti.. Tabi siyasetin literatürüne bir de, “tablalı donla geziyorsunuz” lafını, tescillendirdi… O don nasıl bir don ise!!
***
Malum, zat-ı muhterem CHP’nin Genel Başkanlığına adaydı.. Ama olamadı!.. Özel cephesine göre, “imza eksiği ve zamanında başvurusu” olmadığından dolayı, adaylığı kabul edilmedi..
***
Şimşek cephesine göre, “gerekli imzalar toplandığı, ancak beş dakika geç kalındığı için” adaylık kabul edilmedi.. İster imza, ister zaman noktasında, söylenecek söz şudur!.. Eğer ki, aday olacaksan, gümbür gümbür gelme adına günler öncesi, sahne alacaktın.. 66 değil, 200-400 imza toplayacaktın, divana verecektin..
***
O zaman en küçük bir karşı refleksi buldozer gibi, yıkardın!.. Öyle salonda, kaplanvari kesilerek, tartışma götürmez, sonra da okkalı laflar söylemezdin!.. Hele ki, CHP’nin başında bulunan biri için demezdin; 'Özgür Özel ve yanındakiler tablalı don giyerken ben duvarlara CHP yazıyordum’..
***
İyi de şu soruya verebileceğin yanıt var mı!?.. İki gündür soruluyor.. Ey Şimşek.. Partinin son süreçte yaşadığı ve yaşatılanlar noktasında, siz nerdeydiniz, hiçbir performans göstermediniz? Belki, o cesaretli duruşu ortaya koymuş olsaydınız, Özel’e yönelik kurultay salonunda kesildiğin kaplanvari kavgaya girmeden o biçim imza alıp aday olarak sahneye çıkıp konuşurdun!. Ama nerdeee?!
***
Özel’e gelince!.. Şimşek karşısında bile özgür bir siyasi irade temsiliyetini ortaya koyamadı!.. Oysa ki yapması gereken, belliydi!.. Eski Genel Başkanlarının ortaya koyduğu siyasi olgunlukla hareket etmeliydi!.. Diyeceği şuydu!.. İmza eksikliğiyle ilgili bir saniye diyerek “eksik varsa ben tamamlıyorum, zaman da önemli değil, arkadaşımız çıkıp konuşsun, meramını aktarsın.” Bunu yapsaydı, ne eksilirdi?!
***
Doğrusu eksilen bir durum olmazdı?.. Ama Özgür Özel büyürdü.. Hem parti içinde hem parti dışında, Değer ölçüsü yükselirdi.. Ama yapmadı bilakis “korku, panik içerisinde, baskın kurultayı tercih” etti..
***
ÖZEL NEREYE KOŞUYOR.
Güven tazeleyen kongreden çıkan okkalı soru; Özel nereye koşuyor?!.. Söylemleriyle, eylemleriyle, sahadaki aksiyonel faaliyetleriyle?..
***
Sizi bilmem!.. Ama ben koşusundan şunu çıkardım.. Kurultay’daki o boş koltuğu doldurma adına, hayli gayretli.. İmamoğlu’nu övmesi, alkışlatması vaki ise de niyet farklı!..
***
Kaldı ki, İmamoğlu’nun hal-i hazırdaki davalar serisiyle oluşan bagacı dolu.. Ve ağır iddia ile ithamlar var.. Son sözü elbette ki yargı verecek..
***
Kısacası Özel ciddi ve hayli istekli bir performansla, CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığına koşuyor!.. Çünkü, eli güçlendi.. CHP’de ikinci dönem evresi başladı.. Ha gayret!..
***
Tabi, İstanbul İl Kurultayı’yla alakalı mevzu kapanmış değil?!.. Not edelim; güven tazeleyen kurultayı, askıya alabilme riski yüksek!!!..
***
BİRİLERİNE KAPAK!…
Öyle ya, Bahçeli için neler söylenip, yazılmadı ki?! Sağlığıyla alakalı, enva-i dezenformasyon yapıldı.. Özellikle de, iktidar karşıtı, muhalif kesim!!!? Yazarı, çizeri, siyasetçisi, hukukçusu bile.. Döktüren döktürene, öldü, entübe edildi, öldüğü gizli tutuluyor? Futursuzluğun, şuursuzluğun, hazımlığın dibini gösterircesine , tabut bile taşıyan çıktı!..
***
Peki şimdi!.. 66 gün sonra, Bahçeli siyasi mesaisine başladı.. Önce Türkeş’in kabrini ziyaret etti. Ardından adına inşa edilen kültür merkezinin açılışını yaptı.. Sonra da Parti Genel Merkezindeki makamında, bu pozu verdi.. Yani günlerdir sağlığıyla alakalı laf üretenlere, alın size bunu, kapak yapın dercesine nerde kalmıştık dedi!..
***
Tabi bir de görüp, delirenler oldu.. Yok yok bu Bahçeli değil, dublörüdür diyen var.. Külyutmaz pozlarında "Yapay zekâyı konuşturuyorlar canım" diyen bile çıktı.. Vaziyet giderek şizofrenik, bir hal alıyor!..
***
Kuşkusuz psikiyatrların bu konuda söyleyeceği çok şey vardır. Zombileştirilmiş bu yığınlar tüm dünyada küreselcilerin ulus devletler üzerindeki en etkili silahşörleri.. Denir ya allah şu akıl yoksunlarının diline kimseyi düşürmesin!..
***
TRUMP’IN KAPİTALİZM SAVAŞI!…
Bi anlayabilseler, bizdeki ekonomistler!.. Ama nerde.. Ben bile işin kapitalizm savaşının, küresel egemenlik nam-ı hesabına, Trump’ın fitili ateşlediğini, görüyorum ve düşünüyorum.. Ama bizim ekonomistlerimiz vergi aşağı, vergi yukarı deyip duruyorlar!…
Kurtuluş günü adıyla kamera karşısına geçen Trump, iç sermayesini koruma kalkanı olarak, küresel ticaret savaşı başlattı.. Ki bu salt para-pul değil.. Ülkelerin, devletlerin sosyal, siyasal, kültürel, hatta gelecekleri dahil olmak üzere; hepsi var içerisinde!..
***
Yani Trump, kapitalist düzeni, yaymak ve sabit tutmak istiyor.. Milletler de, sınırlar da gümrükler de, savaşlar da, iç ve dış siyasi hesaplar da, bu eksende vücut bulacak!..
***
Kısacası AB ve Ortadoğu için küresel feodalizmini kapitalist zeminde, tutmak!.. İster çatışın, ister savaşın, ister barışın ama silahı bizden alacaksınız!.. Paranız bizde! Tabi bizdeki ekonomistler işin farkına varırlar mı bilemiyorum!..
***
Ama görünen o ki; zor bir zamandayız, kritik bir işleyiş var!!.. Yaşayıp göreceğiz! Aşılması gereken, siyonizmin ve emperyalizmin 20. Yüzyıla ait kapitalist sisteminin, ezileni mi yoksa yükselene mi olacağız!?.
***
GÜNÜN SÖZÜ
İnsan ruhunun incelikleri vaki olmasaydı, nezaket kıymete biner miydi?