“BIÇAK PARASI” AMA, “VEZNE KUYUMCU!?”

Son günlerde kamu hastaneleriyle alakalı, sıkça duyuyor ve şikayetler alıyorum!.. Özellikle de ameliyat, tetkik ve muayenelerle alakalı!… Bıçak Parası.. Özel muayene ücreti..  Bunlar sağlık alanında, unutulmaya yüz tutmuş tanımlamalardı!.. 2013 sonrası..

***

Bıçak parası.. Ameliyatı gerçekleştirecek olan hekim tarafından hasta ve yakınlarından ekstra ücret olarak, istenilen bir para!.. Ki, Özel muayene de bunun adresi; o da ekstra ücrete tabi!..

***

İki işlem de, aslında yasadışı, hukuk dışı.. Hiç bir şekilde yasal bir uygulama içermiyor!!. Kamu hastanelerinde görev yapan hekimlerin muayenelerinin kapatılmasından sonra, yasaklandı?…

***

Ancak son dönemlerde, özellikle üniversitelerdeki Öğretim Üyelerinin muayene açma hakkının verilmesi!? Mesai dışı, buralarda hasta bakabileceği hükmüyle; ne yazık ki bıçak parası da, özel muayene ücretine tabilik de ciddi bir şekilde hortladı!..

***

Ki bu hortlama görüyoruz ki, salt Üniversite’deki Akademisyen hekimlerle sınırlı değil… Hemen hemen tüm kamu hastanelerinde domino taşı gibi büyük bir işlerlik kazandığını, artık mızrak çuvala sığmaz misali, yaşanıyor!..

***

Diyarbakır özelinde, son aylarda bunu görüyor ve yaşıyoruz!.. Gelen şikayetlerin yargı ve kolluk kuvvetleri tarafından yürüten soruşturmaların akabinde, hekimlerin, medikalcilerin ve sağlık personellerinin gözaltına alınıp, tutulması..

***

Hafızalarda halen taze olan bir olay; Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, Kulak Burun Boğaz klinik ve servisinde görev yapan doktorlar ile aynı meslekte olan Başhekim arasında yargıya intikal eden karşılıklı hesaplaşma!..

***

O dönemde, sağlık sektörüne yıllarını vermiş bir dostum şu değerlendirmeyi yapmıştı.. Demişti ki, Sağlık sistemini eskiye götüren, sistemin boşluğundan yararlanıp insanlardan bıçak, malzeme parası alınmasını normal gören idari mekanizmanın sorgulanması gerekir..

***

Çünkü!.. Bunu görüp susan, aracılık edene makamında çay içiren, hastalardan gelen şikayetleri sümen altı eden, şehirde 7’den 70’ine herkesin konuştuğu, bildiği, haberdar olduğu kangrenleşen mevzuya üç maymun kesin olduğu sürece çark bildik döner!..

***

Fütursuzca insanları özel muayenelerine yönlendiren, hatta bunun için simsarlar peyda eden, ameliyatınızı yaparım, ama bu kadar paranızı alırım”diyerek bıçak parası raişi koyan, medikal firma ile ortaklık kuran hekimlerin servislerine medikalci konumlandıran kitleler yakından biliyor!..

***

Hastayı tedavi edilmesi gereken insan olarak değil, nasıl söğüşleyebilirim, rantım, çıkarım ne kadar olur, arsızlığına düşenlerin tavan yaptığı!.. Üç maymun koduyla, ne var, bir kaç kuruş doktorum kazansın diyebilecek şekilde, uyuyan idareciler olunca!.. Buna göz yuman olunca cirit atan çok olur.?

***

Tabi, burada bir parantez açmak istiyorum!.. Kaleme aldığım mevzuda, tüm hekimlerimizi, tüm sağlık çalışanlarımızı, tüm kamu hastanelerini aynı kefeye koyup, yargısız infaz yapma gibi bir niyetim yok, olamaz da!.. Ki böyle bir düşüncemin olmadığını en iyi sağlık alanında görev yapan dostlar bilir..

***

Bir kaç çıkarcı, menfaatperest, hayasızlık peşinde koşanlar var diye de; doktorlara var olan güvenimiz zerre-i miskal sarsılmamalı!.. Bilakis mesleğini, ettiği Hipokrat yeminine sadık olan, hekimlerimizi, sağlık çalışanlarımızı dün olduğu gibi bugün de baştacı etmeliyiz!!

***

Yargıya intikal eden, gerek idari yönde soruşturulan ve gerekse de yaygın medyaya yansıyan haberlere baktığımızda üzülmemek, tepki vermemek elde değil. Öyle inanıyorum ki, hekimlerimiz de sağlık çalışanları da aynı tepki vermektedir.. “Yeter bunlardan çektiğimiz” diye!?.

***

Diyarbakır’daki kamu hastanelerinde özellikle de Gazi Yaşargil, Selahattin Eyyubi ve Dicle Üniversitesinde oldukça ağır suçlamalar içeren hadiseler hiç ama hiç eksilmiyor..

***

Kaldı ki, hiç bir hasta ve yakını!.. Durduk yere bıçak parası, özel muayene ücreti, tetkik parası gibi ahlaki olmayan ağır suçlamaları, hekimlere yapmaz!.. İlla ki, sağlıklı dayanak vardır.. İlla ki, delilli, belgeli, şahitli bir gerekçesi vardır.. Denir ya bıçak kemiğe dayanmıştır!..

***

Bugünkü Söz Gazetesinin birinci sayfasında yer alan haber.. Yine Dicle Üniversitesi ve yine Genel Cerrahi Bölümü.. Ve yine akademik ünvanlı bir hekim.. Prof. ünvanlı, B.V.Ü adlı hekimle alakalı 33 yaşındaki hasta Berivan Önder’in iddiaları.. Denir ya yenilir yutulur değil…

***

Önder.. Aşırı kilo kaybı sonrasında vücudunda oluşan sarkıkları gidermek için, hastaneye gittiğini söylüyor.. Şikayetlerini anlatıyor.. B.V. Ü.. Şikayetlerin giderilmesi için, ameliyat olması gerektiğini kendisine iletiyor.. Ve, ameliyat ediliyor..

***

Ameliyat olmadan önce, özel muayenede görüşme yapılıyor!.. B.V.Ü ile medikalci olan T.V’yle bıçak parası konusunda, anlaşmaya gidiliyor.. Toplam 90 bin lira ödenecek.. İlginçtir ödeme, elden değil, ya da medikalcı T.V’nin hesabına veyahut şirketinin hesabına yatırılmıyor!?.

***

Söz konusu para İBAN yoluyla bir kuyumcuya gönderiliyor..  Açıklama kısmına da tembih ediliyor; altın alımı… Ne var ki ameliyat istenildiği gibi geçmiyor.. O sarkıklarından kurtulmadığı gibi, yeni sağlık sorunları çıkmaya başladı!?.

***

Netice itibariyle Önder, yaşayan sağlık rezaleti mi, skandalı mı her ne derseniz deyin, mevzuyu yargıya intikal etti..  İfadesine göre, her yere başvurmuş.. CİMER üzerinden Sağlık Bakanlığına, İl Valiliğine, Emniyete ve Savcılığa başvurmuş..”

***

Sonuç itibariyle Önder diyor ki.. "Beni yarım can ettiler. Kasap gibi kestiler, başkalarını bu şekilde mağdur etmelerini istemiyorum. Tedavim, her şeyim şu an yarım kaldı. Şu anda hayati tehlikem bile söz konusu”..

***

Vaziyete Hastane Başhekimi ne diyor.. İHA’ya göre, Prof. Dr. Ata Akıl demiş ki; “Bu konuda hassas davranıyoruz. Bu şikayetle direkt soruşturma başlattık. İddiaların doğruluğunu bilemeyiz. Ama kendi açımızdan idari soruşturmayı başlatmış durumdayız..” 

***

Ne yazık ki, sağlık alanındaki bir çok soruşturmanın zaman içerisinde akamete uğradığını bilen biri olarak, diyorum ki ahaliden gelen yüksek dozajlı bıçak parası ve özel muayene bedelindeki fahiş ücretlendirmeye dur denilmeli..

***

Görmezden, duymazdan gelinmemeli.. Ciddi sonuç getirici bir şekilde, soruşturmalar, tahkikatlar yürütülmeli.. Yetki sahibi olanlar, sorumluluk karinesi içerisinde, gerekeni yapmaları elzemdir!.. Sümen altı etmeden..

***

Rektör Prof. Dr. Kamuran Eronat, ki hastane başhekimi Atlı açıklama yaptı.. Bu işin takipçisi olacağız!  İl Sağlık Müdürü Dr. Hakan Pamukçu’nun da, aynı hassasiyet içerisinde olduğunu biliyorum.. Diyorum ki, hazır hassasiyetler yüksek iken Diyarbakır’ın sağlık seyri, ameliyat masasına yatırılsın.. Şimdilik bu kadar diyelim.. Bekleyip görelim bu son vakıanın akıbeti nasıl bir işbirliği geliştirecek?!

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Hipokrat yeminini unutan hekimin karakteristik özelliğinde egemen kapital olur!!