“O GİTSİN, GERİSİNE BAKARIZ?..”
Sorum şu!.. Ki 2019’deki yerel seçimlerden, bugüne çok kez, muhalefete yönelik sormuşum!.. Soru kısa ve basit olduğu kadar nettir?.. “Erdoğan karşıtlığı, muhalefeti bir arada tutar mı, iktidar devşirilir mi?” Ahalinin fikri beyanı tercihi, vaki olur mu buna?!..
***
Erdoğan’a rakip çıkan hangi zat-ı muhterem olursa olsun?… Eğer ki, kendi projesi yoksa, mefkuresi, kabiliyeti, becerisi bulunmuyorsa?! Geçmişe dair bir prestije sahip değilse.. Bagacında hikmeti kabiliyet yer almıyorsa!!..
***
Kerameti kendinden menkul noktasında sadece ve sadece “o gitsin, gerisine bakarız” diyorsa!.. Ve iki seçim zaman dilimi içerisinde, bu söylem ve eylemine zerre-i miskal katkı sunan bir değişim ve dönüşümü yaratmamışsa!…
***
En korkunç olanı, bu evrede yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet, suistimal, suç örgütü vs.. Gibi bir çok siyasi, ahlaki, hukuki arıza-i işlerin başaktörü olarak, derdest duruma, gelmiş ise!.. Suçüstü olmuşsa!.. Kep düştü, kel göründü misali!..
***
Hiç ama hiç mümkün mü, bu milletin salt “Erdoğan karşıtı” siyasi hasımlık ürettiğiniz için destek verip, oy verip, tercih noktasında sizi iktidara getirip, reis etmesi?!.. Ne mümkün?.. Muhalefetin bu alanda ciddi bir şekilde, kendini çek etmesi gerekir!…
***
Halk deyimiyle, oturup uzun uzadıya düşünmesi lazım!!!.. Yol doğru bir yol ve tercih değil.. Neden muhalefet olarak alternatif olabilme adına beceri ortaya koymuyoruz?.. Hizipleşme, kutuplaşma, düşmanlık, hasımlık, haset bizi bir yere götürmez, gerçeğine neden odaklanılmıyor?
***
Ve sürekli “muhalefet olarak biz kendi iç dünyamızla kavgalıyız tartışması” vaki olsun!.. İşte en basit ve kısa cevap.. İmamoğlu’nun hal-i perişanlığının, sorumlusu kim?.. Kendisi.. Partisi.. Ve de avanesi.. Rant çarkındaki paydaşıyla; anlaşamaması..!.. Çıkar çatışmasının sonucu ortaya çıkardığı kirlilik!?..
***
Kaldı ki, her taşın altından çıkan birinin o gitsin, gerisine bakarız siyaseti, prim getirmez!.. Yıkıcı, kırıcı, asilik üreten, şirazesinden çıkmış, hukuk, nizam, yasa tanımazlık, burnundan kıl aldırmaz hal..
***
En vahimi, halkı sokağa döktürmek, gençleri güvenlik birimleriyle çatıştırmak, seçilmiş bir iradeyi cuntacılıkla suçlamak!.. Hiç ama hiçbir şekilde, iktidarı getirmez?.. Bu millet bu akıla da destek vermez?!
***
Reva mı, ülkenin geleceğini, toplumsal birliğini, kaderini tek bir ismin siyasi ikbaline kilitlemek?.. Ülkeyi yönetebilme adına, sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel, hak, hukuk, adalet nizamına dair, üretimi, fikri, projesi olmayana kurban etmek?!..
***
Sadece ve sadece o gitsin, sonrasına bakarız siyasetini güdenden Türkiye’yi daha iyi yönetiriz, yönetebiliriz, yönetmeye talibim demekle, bir yere vardırmak, akla ziyan bir siyasettir.. Hele ki, haset ve husumet üzerine kurulu böylesi bir siyasetle bir arpa boyu yol alınamaz!.. Yakın tarihte nice örnekler var?
***
Zaten zerre-i miskal ferasetinden kuşku duymadığımız bu millet hiç bir şekilde buna müsade etmeyeceği gibi, rıza da göstermez, göstermiş de değildir?!. Yeri ve zamanı geldiğinde, cevabını sağduyu hakimiyetiyle hak edilen şamarla verir!..
***
Birilerinin siyasi istikbali için değil, ülkenin al-i menfaati için!.. Anlatabildik mi? Tabi AK Partinin uzun soluklu iktidarına muhalefetin bu aklının bir nimet olduğunu da söylemek gerekir.. Her seçimde altın tepside iktidarı sunuyor.. Ve görünen o ki, sunmaya da devam edecek!..
***
Onun için diyorum ki, karşımızda yolsuzluğun, hırsızlığın, sahtekarlığın tüm bünyeyi sardığı çürümüş bir yapıyla bir yere varılamaz!. Ve bu yapıdan, iktidar beklemek, safdilliktir, abesle iştigaldir!?..
***
Maalesef.. CHP’deki bu koltuk savaşı, güç mücadelesi, ekipler arası rekabet.. En önemlisi de, bireysel rant çarkını oluşturan anlayışın egemenliği var olduğu sürece, iktidar değişmez, güç kaybına uğramaz!?. Kötünün iyisi tercih dışına çıkamaz!..
***
YA KURULTAY İPTAL EDİLİRSE!.
Gel gelelim CHP’de kayyım karşıtlı malum kurultay hadisesine.. Peki, bu kurultay 2023’teki kurultayı yargı noktasında, sonlandırdı mı?!.. Yok!.. Denir ya işin sırrı ayrıntıda!.. Şöyle ki, Özel Olağanüstü Kurultay kararını, bilindiği gibi CHP tüzüğüne göre, Genel Başkan sıfatı ve yetkisiyle, aldı..
***
Hiç kuşkusuz ki, bu yetki de, Genel Başkan sıfatının hukuki geçerliliğiyle mümkün!.. Halen yargı aşamasında olan, bir dizi delil, belge, suç içerikli kabarık dosyaya sahip, 2023’teki kongre iptal edilirse!.. O zaman ne olur?!..
***
Elbette ki, Özgür Özel’in Genel Başkanlığı düşer.. O yetki ve sıfat boşa çıkar.. Hal bu iken, geçmişte aldığı, bugün dahil ne karar var ise; yok hükmünde geçersiz sayılır.. Hukuka göre yetkisiz birinin aldığı kararlar hukuki kimlik kazanamaz?!
***
Yani özetle, CHP’de meşru bir yönetim olmayacak!.. Vaki olursa evlere şenlik.. Ki olması ya da olmaması, yargının vereceği kararla mümkün!.. Ne diyorduk, ki CHP’nin başında gören Özel de diyordu.. Bu kurultay kayyım atamasını engellemeye yöneliktir..
***
2023 kurultayı eğer ki iptal edilirse, CHP’nin başına kayyım atanacak.. Kayyım da, 40-45 gün içerisinde zorunlu olarak partiyi kurultaya götürecek.. Orda yönetime kim talipse, delegeler onu seçecek.. Kaldı ki, delegelerin meşruluğu da tartışmalı!..
***
Diyorum ki, Kılıçdaroğlu bu işi bildiği için mi, hülle içerikli kurultayda Genel başkan adayı olmadı.. Nasılsa kayyım gelecek; kendimizi heba etmeyelim!?.. Sizce!..
***
GÜNÜN SÖZÜ..
Çarkı kirli dönenin, adaletine terazi kifayet etmez!…
***
HAYIRLI CUMALAR