BEYAZ TOROSLARIN ŞEYTANİ RUHU!..
Geçmişle yüzleşirsek, ancak Beyaz Toros’un komuta kademesini ve kime hizmet ettiğini, çözebiliriz?!.. Bu söz, her ne kadar cevabı vaki olsa da, yarım asırdır, zihnimde hep askıda bulunuyor!.. Ne zaman zikredilse psikolojik bir travma nöbeti geçiriyorum!.. O günleri, o dönemi yaşayan bilir kabusluğunu!!.. Hak, hukuk, adalet, eşitlik, yaşam hak getireydi; beyaz torosların nüfuzunda!..
***
İnkar, asimilasyon, şiddet, terör, kan ve gözyaşı!.. Enva-i şirretliğin ve hukuksuzluğun egemen olduğu dönemin yargısız infazın aracıydı beyaz toroslar!!!…O araca bindirilen her kim ise, bir daha geri gelmezdi?.. Cesedi ya yol kenarında, ya da bir çukurda veya asitli kuyuda, kemikleri bulunurdu!..
***
Beyaz Toros’lar!.. 80’lerin, 90’ların celladı.. Sözde PKK ile mücadele adına, sözde ülkenin ve milletin al-i menfaatine, sözde sulhun tesisine, ahkamı vardı?!.. Fili durum, tam aksine!.. Gerek o araç ve gerekse direksiyonda ve arka koltukta oturan eli silahlı zat-ı na muhteremlerin zikri de fikri de, terörü ve şiddeti nasıl artırabilir, öfke, kin ve garezi nasıl körükleyebilirim ki, güç bende olsun?!..
***
Kardeşi kardeşe nasıl, kırdırıp, toplumsal buhranla ülkeyi ve bu coğrafyayı yaşanılmaz kılarım!…Faili meçhul cinayetlerin failleri, köyleri yakıp, ahalisini meydanlarda yerlerde süründürüp işkence edenler hep aynı zihniyetin hizmetkarı!..
***
Yakılan, yıkılan köyleri insansızlaştırıp, bir gecede 3 bin köyü boşaltan da!.. Cezaevlerinde işkence edenler, insanlara dışkı yedirenler.. Gece silahlı, gündüz külahlı senaryosuyla, onbinlerce insanı, korku tüneli içerisinde, hayattan koparan, ülkesine, milletine, devletine ve kimliğine düşman belleten de, onlar!..
***
PKK’nın varlığına, büyümesine, gelişmesine bölgesellikten, ulusala, uluslararası arenaya taşıyanlar, taşımalarını sağlayan yine onlar!.. Birer can suyu kabilinde değirmenlerine su taşındı!.. O gün bir kaç baldırı çıplak diyenlerin söylem ve eylemleri özetle, taban buldurdu, geliştirdi..
***
O dönemin Devlet’e akıl veren siyasal yönetimi de, gaflet ve delaletin içerisinde PKK’yı büyüten, geliştiren, taban bulmasını sağlayaneylemlere, söylemlere, zemin yaratıcıydı!.. Hatırlarsak, Leyla Zana’nın, Hatip Dicle’in, Ahmet Türk’ün, Orhan Doğan’ın seçilmişler olarak, dönemin sözde devlet aklını ikmal edenlerin suçlamaları ve onları beyaz toroslara bindirip, götürdüklerini!..
***
Milli iradenin temsil edildiği, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin önünden, alındılar!.. PKK’nın azgınlığına, şiddetine, terörüne atılan bu yanlış adımlar birer masumiyet libası olarak, görülünce, her yerde karşılık buldu!.. Ve o harekat, bugünleri kapıya getirdi.. PKK’yı büyüten, taban bulduran onlar oldu..
***
Gel gelelim, Meclis’in önünde önceki gün beyaz toros arıcının ateşe verilerek yakılması olayına!.. Zaman, mekan ve eylem aracı?.. Hiç de spontane, sıradan bir sosyo-ekonomik tepki dozajlı hadise olarak okunamaz, okunmamalı!.. Niye derseniz?.. Çünkü, Meclis’te halkın iradesini temsil eden, Milletvekillerinden oluşan, 51 kişilik bir komisyonun, 4’üncü toplantısı var..
***
Bu komisyon ki, yarım asırdır 60 binin üzerinde insanımızın ölümüne, onbinlerce insanın sakat kalmasına, milyonlarca insanın sürgüne, evini barkını terk etmesine, binlerce kişinin cezaevlerinde ömür çürütmesine, neden olan hadisenin nihayete erdirilerek, barışın, kardeşliğin, hak ve hukukun tesisini sağlamak için kuruldu!..
***
Adına, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu denilen, heyetin toplandığı, günde bu beyaz toros eylemi yaşandı.. Yakınlarını kaybedenler, şehit aileleri, evlatları dağa kaçırılanların, aileleri, yakınları ve bu kulvardaki sivil toplum örgütleri, vakıflar, baroların dinleneceği, herkesin meramını yüksek sesle, “milletin meclisinin çatısı altında” söyleyeceği, bir günde beyaz torosun yakılması, hiç de sıradan, normal bir hadise değildir!..
***
Tarihsel bir mesaj veriliyor!.. Ki bu minvaldeki mesajları ne yazık ki, spor müsabakalarındaki tribünlerde de gördük, görüyoruz.. Faili meçhullerin bir numaları ismi yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın posterinin yanında beyaz torosların resmi!..
***
Vakıanın ilk anından itibaren, her ne kadar güvenlik birimleri bu yöne dair bir beyan vermedilerse de, düşüncem, genel kanaatim bu bir mesajdır!.. Hem de, kardeşlik sürecinin, akamete uğratılmasına yönelik sinsi ve haince, bir plandır..
***
Beyaz Toros’u ateşe verenin kemliği belli!.. Zevat 16 farklı suçtan sabıkalı.. Adı da Mehmet Emin Fidan.. Mersinli.. Tutuklandı.. Şimdi cezaevinde.. Aktarılan bilgilere göre, benzer bir eylemi uzun süre önce, Mersin Adliyesi önünde de yapmış..! Resmi makamlar zevatı şizofrenik bir kulvarda, sabıkalı ve psikolojisi bozuk şahıs olarak görüp, değerlendiriyor. Ama ben değil..
***
Kaldı ki, hep sorgulaya gelmişimdir böylesi hadiselerde tetikçi veya figüran olarak kullanılan, kişilerin karakteristik özelliklerinin, birbirine uyum sağlaması.. Ya meczuptur, ya psikolojisi bozuktur, ya da kapital yönde zaafiyet sahibidir..
***
Bunlar birer zaman, mekan ayarlı denetim misali, ülkenin ve milletin hayati damarına dokunarak infial yaratıcı, eylem ve söylemde nasıl bulunabilirler!.. Bu olay yekün şekilde; “Türkiye’nin kendi göbek bağını kesmeye dair, yarım asırlık milli meselesinin çözümüne yönelik bir sabotaj olduğu gerçeğiyle, karşılık verilmesi gerekir!.. Bu iş sıradan bir hurdacının ÖTV öfkesi değil!..
***
Pür dikkat isteyen de, 16 sabıkasından birinin, 2006 yılında şehit cenazesinde toplumu provoke edici, eylemde bulunması.. Ve yine Ergenekon davası sürecinde Cinali grubu olarak bilinen yapıyla bu şahsın, bağının olduğu..
***
Aklı melaikeleri ya da yönlendiren bir akıl yok ise, psikolojisi bozuk kişiler kategorisinde tutulan bu adam, komisyonun gününü, dinlenecek olan kişileri nasıl biliyor ve beyaz toros’un Türkiye’nin yarım asırlık tüketilen zamanda, Kürtler için ne anlam içerdiğini nasıl idrak edebilir?!.. Bir de 17 aracı var, neden başka biri değil de beyaz toros!..
***
Bir önemli nokta da, o aracın Meclis’in önüne nasıl geldiği ve yine o araç Meclis’in kapısının önünde, onca kamera, onca güvenlik birimleri var iken, nasıl ateşe verilip, yakıldığı, resimler çekilerek, servis edildiği!?.. Zihni yoran çok soru var!..
***
Ne diyor meclis Başkanı Numan Kurtulmuş.. "Barışı konuştuğumuz, terörün geride kalmasını temenni ettiğimiz, o döneme ilişkin Beyaz Torosların sembolize ettiği faili meçhullerin tarihte kalmasını temenni ettiğimiz süreç içindeyiz. Bir kısmı bilerek bir kısmı bilmeyerek spekülasyonlar üretmek isteyenler olur. Bu tür münferit olaylara karşı hassas olmamız gerekir. Türkiye’nin bu konuya ilişkin sıhhatli yaklaşımını engelleyecek davranışlara engel olunmalı.”
***
Hasılı, mevzunun ana başlığı bu eylem normal bir eylem değildir?.. İşin akıl vesayetini çözmek gerekir!.. Kim bunu angaje etti, eylemin arkasındaki güç, akıl, oluşum kimden?!.. Ne diyoruz geçmişin karanlığını aydınlatmadığımız ve geçmişle yüzleşmediğimiz müddetçe, ülke ve millet olarak karanlık mahfillerin şirretinden arınmamız, kurtulmamız kamil olmaz?!..
***
GÜNÜN SÖZÜ..
Sulhun tesisinde ilk koşul, huzura kendini meyil etmiş olmandır..
