İYİLİĞİN KURBANI OLMAK MI?…


Boşandığı eşine insani yardım yaptığı için muhtarı öldüren Abdullah Uyan

Murat Ateş.. Silvan’da Muhtar.. Ki, Silvan Muhtarlar Derneğinin de Başkanı.. Gençten biri.. Geçtiğimiz hafta, sokak ortasında yürürken, saldırıya uğrayarak öldürüldü.. Öldüren iddiaya göre, 65 yaşın üzerinde biri.. Adı Abdullah Uyan. Üç gün sonra, yakalandı!?. Şimdi tutuklu…

***

Önceki gün, SÖZ Gazetesinde haberini okudum.. Anlatılanlar, ilçe sakinlerinin aktardıkları, der demez insanın içini acıtıyor.. Nefret dozajını da yükseltiyor?.. Bu nasıl bir cinnet halidir ki, yardım eli uzattığı için, bir insan sokak ortasında, katlediliyor, öldürülüyor!..

***

Muamma bir durum.. Bir o kadar da korkunç, dehşetli, infial yaratıcı bir vakıa!.. Akıl dışı, mantık devrelerini yakıcı..! Haber içeriğinin dışında kendim de araştırdım, sebep-sonuç açısından.. Hani olur, başka bir sebep vaki olabilir diye?.. Aldığım yanıtların ekseriyeti aynı minvalde!.. Muhtar Ateş.. Mahallesinde, fakir, gariban, yoksul bir kadına yardım eli uzattığı için, eski eşi tarafından öldürülmüş!!..

***

Denilene göre; yardım eli uzattığı kadın, kocasından boşanan bir kadın!!.. 8 çocuğu varmış… Kadının yaşı 65’in üzerinde.. Geliri-gideri yok!.. Aç-perişan bir yaşamı varmış..! O da, derneğin, muhtarlığın ve aile geliriyle, bu kadına yardım etmiş,  gelen yardım kolilerini ona da göndermiş!?… Bir dayanışma içerisinde olmuş?

***

Mahallede, ailesinde yapılan yardımları bilmeyen yokmuş?!.. Gizli-saklı değilmiş yapılan yardımlar.. Sosyal Yardımlaşma Vakfından da, kadının destek almasını sağlamış, Muhtar!.. Yani kol kanat germiş, kadına! İşte, Abdullah Uyan, denilen bu şahıs, kendisinden boşanan eşine yapılan yardımlara içerlenerek, karşı çıkmış?!.. Ele muhtaç olsun ki bana dönsün!

***

Denilene göre, daha önce Muhtar’a gitmiş, tehditlerde bulunmuş, katil!!. “Yardım yapma, bana muhtaç olsun.. Ayağını denk alsın! Boşanmış olsa da, benim karım” demiş!..  Ateş de hayır demiş.. “Yaşlı bir kadın, aç mı bırakalım, benim vicdanım kabul etmiyor.. Ben yardım ederim”  demiş, göndermiş!!..

***

Vay sen misin, yardım eden diyerek çıkışmış?! Ateş, bu tehdidi pek önemsememiş.. Şikayet konusu etmemiş.. Ne bilecek, “iyiliğe hain bir kurşunun geleceğini..” Ne var ki gelmiş kör kurşun!.. Tehditten aylar sonra sokakta yürürken tek kurşunla Muhtar Murat’a ateş edip, öldürüyor.. Saldırı sonrası sırra kadem bastı!.. Üç gün sonra yakalandı..

***

Tek kurşun olayı, Diyarbakır’ı, Silvan’ı 80’lerde, 90’larda bilen bilir; infazın siyasi patentinin neler okuttuğunu ve kimler olduğunu?. Hele ki o tek kurşun, ensene sıkılmışsa!.. Nice insanlar, Silvan sokaklarında böyle katledildi.. Bugün adli vakıa olsa da zihinlere şimşek gibi iniyor!.. Silvan yasta.. Muhtarlar üzgün..

***


Silvan Muhtarlar Derneği Başkanı Murat Ateş

Önceki gün, öldürüldüğü yerde anıldı, Ateş..  İlçede asılan afişler var.. İç yakıcı!.. 'Gururumuz, onurumuz, canımız; fakir babası Murat Ateş, kocası tarafından terk edilen 65 yaşındaki yaşlı bir kadına gıda yardımı yaptığı için kocası tarafından canice katledildi. O bizim gururumuz, şerefimiz, atamızdı. Allah rahmet eylesin'

***

Badıkanlılar Aşireti Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Savaş Badıkanlı, Ateş için adalet istiyor.. Ve diyor ki; “Yüzlerce ailenin hayatına dokundu. Katil ya da katillerin bir an önce bulunup yargı önüne çıkarılmasını, adaletin yerini bulmasını bekliyoruz. Murat Ateş’in aziz hatırası adaletle yaşatılmalıdır”

***

Beklenti, ilçede infial yaratan cinayetin, gerçeğin gün ışığına çıkarılması!. Yardım edeni.. Azmettireni.. Her kim ise, tez elden yargı önüne çıkarılması isteniliyor!.. Cinayetin gerçek nedeninin ortaya çıkması da önemli! Hayırdan mı, şerden mi, kaynaklı olduğu!.?  Çünkü, şu an herkes kendi mecrasında, algı inşa ediyor!…

***

ERGANİ’DEKİ KUZEN CİNAYETİ!..

Adı Yasemin Yıldırım.. 10 yaşında bir kız çocuğu.. Ergani’de yaşıyor.. 18 Haziran akşamı, eve gelmediği için; Aile, kayıp ihbarında bulunuyor..  İhbar üzerine, polis bölgede arama ve soruşturma başlatıyor!.. Saatler sonra, küçük kızın cansız bedeni, sitedeki binanın yangın merdiveni boşluğunda, bulunuyor..

***

Tıpkı, 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti gibi!.. Hunharca katledilmiş.. Kız, defalarca bıçaklanmış!.. Peki katil kim derseniz? Ne hazindir ki, her cinayette olduğu gibi yine en yakınındaki kişi çıkıyor, fail!.. 17 yaşındaki M.Ç adlı kuzeni olan kız katil.. Polisin hassasiyeti ve titizliği cinayetin failini ortaya çıkarıyor..

***

Cinayette kullanılan bıçak, banyo dolabında!.. Kanlı ayakkabılar ise poşet içerisinde!.. M.Ç’nin polisteki ifadesi.. Diyor ki; "Annemin hastalığı babam ile dayım (Yasemin'in babası) tarafından saklandı. Tedavinin yanlış olduğunu düşündüm. Annem öldü. Kuzenimin babası dayıma ve babama karşı kin güttüm. Yasemin'i öldürdüm”

***


Kuzeni tarafından hunharca bıçaklanarak öldürülen 10 yaşındaki Yasemin Yıldırım

Kinlendim  deyip Yasemin’i öldüren M.Ç cinayet sonrası, Diyarbakır merkezde oturan teyzesinin kızı İ.Y.T.'ye mesaj atıyor.. “Onu öldürdüm”.. Sonra da, mesajın uygulamasını siliyor… Kuzen katili genç kız, Kasten öldürme suçundan, tutuklandı. İ.Y.T şartlı serbest.. Tabi cinayetin sırrı, tıpkı Narin cinayetindeki gibi, hala net olarak, ortaya çıkmış değil..

***

Silvan’daki Muhtar cinayetinde netleşmeyen ayrıntılar gibi Yasemin cinayetinde de, cevap bulması gereken sorular var!.. “Sadece kinlendim” diyerek, küçük kızı öldürmek, biraz mantık dışı.. İki olayın da, toplumsal yönde, vahim bir piskopat ruhunun giderek, hakimiyet kazandığını ifşa ediyor, lakin sebepler akıl dışı!? Bizi de, şizofren edecek değiller ya!..

***

TABLO ÜRKÜTÜYOR!..

İki olayın resmini genelleştirerek, büyüttüğümüzde bir çok soru, düşündürücü noktada, insanı askıya alıyor.. Şöyle ki.. İnsanlarda bir yaşam endişesi, gençlerde bir gelecek kaygısı, en acı ve dehşetlisi de suç işleme potansiyeli olan kişilerin hayalleri, yaşam enerjisi, sevgisi ve ideallerinin, olmayışı veyahut kalmayışıdır!..

***

Baksanıza, 17 yaşında bir kız, 10 yaşındaki kuzenini kinlendim diyerek öldürüyor!.. Bu demek ki, çocukların bile hayalleri, idealleri artık yaşanan hayat serüveni içerisinde yok!.. Toplumda içten bir çürüme durumu vaki.. Aile kavramlarının içi tamamen boşaldı!..

***

Toplumsal psikolojinin önemi işte burda ortaya çıkıyor.. Aile dağınıksa, toplum da dağınık.. Öyle ise ivedi şekilde “sosyo-ekonomik ve kültürel” bir rehabilitasyon gereklidir, toplum için!?. İnsanların ruh sağlığının korunması elzemdir artık.. Ürkütücü olan bir nokta da, “ölen ya da öldürülen” halk deyimiyle, “babasının kesesinden gitti!”

***

Çünkü, cezasızlık denilen bir olgu artık, kronikleşti!.. Dile kolay, hunharca öldürüyor, ama gel gör ki, mahkemede kravat, takım elbise, ya da ağzından dökülen sözcüklerin renkliliğiyle verilen iyi halden ceza indirimi.”  Nedeni ne olursa olsun ölen biri, öldürülen biri var.. Bunun neresinde iyi hal var!..

***

GÜNÜN SÖZÜ

İnsan önce tevhidi, sonra sevgi ve ahlakı, şimdi de kendini yitirdi!..