CUMHURİYET!…
Bugün, 102. sene-i devriyesindeyiz!.. Ve bir kez daha cumhuruyla bütünleşen Cumhuriyet yaşasın diyoruz!.. Ebedi ve payidar olsun..
***
Biliyoruz, bilmeliyiz ki; Cumhuriyet ne dün, ne bugün ve ne de yarın, belli bir şahsın, zümrenin, kitlenin, siyasi yapının veyahut da dil ile mezhebin, tekelinde değil.. Kökünü cumhur denilen halk kitlesinden aldığı için, o bu ülkenin coğrafyasında nefes alan, herkesindir..
***
Biliyoruz, bilmeliyiz ki; ne sünnisi, ne alevisi, ne Kürdü, Ne Türk’ü ne de Arabı, ayrı-gayrı değil, hepsi Cumhur hanesinde, Cumhuriyet’in banisidir.. Etnik kimliğe, dile, dine ve inanca, zerre-i miskal tavizkar değil; bölen, böldüren hiç değil.. Varlığı, birliğin, dirliğin teminatıdır!..
***
Biliyoruz ve bilmeliyiz ki, Cumhuriyetin kökeni, inancı ve dili ne olursa olsun her vatandaşa eşit hak ve sorumluluk tanıyan ortak bir değerdir..
***
Biliyor, bilmeliyiz ki; fikri hür, ruhu özgür, bağımsız, eşit, adil, adaletli ve hukukun üstünlüğüyle bütünleşen bir halk yönetimidir Cumhuriyet!.. Asrı deviren, yeni asırlara yelken açan Cumhuriyet’in ilelebet payidarlığı, her karış toprağında var olan şehit kanlarıdır!.. O teminatta, uğrunda şehit olanların varlığıdır!..
***
Biliyor, bilmeliyiz ki, Cumhuriyet aydınlıktır, meşalesi geleceğin sönmez ışığıdır. Birileri farklı söylem geliştirse de, 29 Ekim, bir asrın değil, bir inancın, bir imanın, bir medeniyetin, binlerce asrın geleneğinden, kültüründen doğan, aydınlıktır. Yeni bir başlangıç, küllerinden doğmadır!..
***
Biliyor ve bilmeliyiz ki, manifestosu dün olduğu gibi bugün de, marjinal ayrıştırıcı söylem ve eylemlere karşı, fikri hür şekilde, ders vermektir!.. Ki veriliyor da.. Vermeye de devam edecektir. Yeter ki Cumhuriyet Cumhur’uyla bütünleşmeyi daim kılsın..
***
BU NASIL BİR HIRS ARKADAŞ!…
Akıl sır erdirmek, ne mümkün?!.. Sülün Osman bile, bu zatın yanında halt etmiş bir sicili var?.. Paçasından, enva-i hile, desise akıyor ya da akıtılıyor?. Üniversite diplomasının sahte oluşuyla, irkildik..
***
Sarsıntısı geçmeden, yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet, görevi kötüye kullanmayla davalar serisiyle, şok geçirdik.. En barizi ise suç örgütü kurup, yönetmekle karşımıza çıktı?!.. Bu seyirde, “sen ne yapıyorsun” diyenlere de, ağzından akan “hakaret salyalarının da bini bir para!.. Ve son halka önceki gün, ifşa oldu.. Casusluk..
***
Diğer bir tanımla “vatan hainliği..! Hal-i hazırda tutuklu.. Salt bir veya bu davadan değil, çok sayıdaki davadan aldığı “tutuklama” kararı var.. Bu suçtan da tutuklama aldı.. Ne garip ve hazindir ki, maskesini düşüren, onu ele verenlerin bilaistisna hepsine de bakıyorsun; onunla yol yürüyenler..
***
Bir halk deyimi var?.. Hırsızlar hırsızlık ve soygun yaparken değil, malı paylaşmaya” başlayınca, kavga ederler!.. İşte ülkenin ve siyasetin, pek tabi ki yargının hal-i hazırda zihnini yoran böylesi bir girdap kümesi var.. Gün yok ki, bir vakıa deşifre olmasın..
***
Öyle bir hale gelindi ki, artık yok daha neler sözü bile anlam taşımıyor adamın hırs hanesindeki vukuatları karşısında.. Ama ne diyeceksin, seçmeni namuslu, namussuz sınıflandıran bir partinin yönetim kadrosu vaki ise, her yol mübahtır onlar için! Nitekim bu zatta, en tepe noktaya ulaşma adına, baş vurmadık yol bırakmadığını görüyoruz, ya da bize öyle gösteriliyor!..
***
Şu casusluk meselesi, dün baktım Binali Yıldırım’la, çıktığı canlı yayına dair görseller sosyal medyada geçit almış.. Ki 6 yıl önce mevzu olmuş, …İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki kayıtların, bir yerlere servis edildiği..
***
Konuşmada Yıldırım şunu söylüyor.. Veriler yedeklenir, ama. kopyalanamaz.. Kopyalanıyorsa, demek ki başka bir amaç güdülüyor. Kaldı ki bu kopyalama belediye personeline değil de yabancı birine yaptırılıyorsa, niyet halis değil..”
***
Demek ki, kendini Cumhuriyet’in kurucusu olarak ilan eden, ki hiç de aynı rotada yürümeyen ana muhalefetin tepe yönetimi, tez elden istişareye yatmalı!.. İnanmıyorsa da, bunu yapmalı..
***
Çünkü mevcut ortaya koyduğu siyasi söylem ve karşıtlık, ülkeye ve millete büyük kayıplar yaşatıyor.. Sosyal, ekonomik ve siyasi, kayıp!?. Her şey alt üst oluyor.. Sanıyor ki, iktidarı yıpratıyor, ama kendi ayağına keser vurduğunun farkında değil.. Onun için çelişkiler ağından kendini kurtarması lazım!..
***
NE DEMİŞTİK?
Aylar önce buradan dillendirmiştim!.. CHP’deki iç fırtına er ya da geç, bölünmeyi getirecek.. İşte kaç gündür, “mutlan, butlan” mevzusu sonrası, konuşuluyor.. Kemal Kılıçdaroğlu farklı bir kulvarda, 90’lardaki gibi bir bayrak açma gayreti var.. O da yeni bir parti.. Yeni bir isim.. İsim ne olur bilmem, ama CHP’nin karşısındaki ofiste bu yönde, hayli kafa yoruluyor..
***
Her ne kadar, dillendirmeye Kılıçdaroğlu tek kelimeyle “palavra” dediyse de.. Unutmamak gerekir,, Baykal’ın kaset mevzusunda “u” dönüşünün, nasıl da ikmal edildiği.. Gün ola harman ola!?.
***
GÜNÜN SÖZÜ..
Cumhuriyeti değerli kılan, cumhurun onur ve şerefini yükselten bayrağı payidar kılmaktır!
