EZBER BOZAN ADAM!..
Elbette ki, Devlet Bahçeli’dir son yılların ezber bozan adam, siyasetçisi!.. Ki ondan başka hal-i hazırda, siyasi arenada, pek kimse yok?. Ortaya koyduğu siyasi tavır ve söylemleriyle bilaistisna herkesi şaşırtarak bunu söyletiyor!.. Nitekim öyle böyle değil bu şoklar üretici ezber bozucu şaşırtmaları!…
***
Yarım asırdır savunduğu siyaseti, başında bulunduğu MHP’nin kendine tabu yaptığı ilkeleri ve Türkiye’nin kronikleşen tekçi savunuculuğunu her yönüyle alabora ediyor! O milliyetçilik denilen olguyu tekçi, ırkçı, şoven kulvarından çıkarıp, toplumsal birliktelikle inşa ediyor!.. Yok öyle eski Türkiye diyor..
***
Bahçeli’nin, hele ki toplumsal yönde milat kabul edici çıkışları, tabuları yıkan beyanatları denir ya er kişinin işi değil..! Yarım değil, 1.5 asra dayanan Kürt meselesine dair, çözüm üretici ortaya koyduğu yalın kılıç iradesi ise kuşku götürmez bir takdire şayandır.. Sürecin meşalesini yakan kişi!..
***
Önceki gün, Partisinin grup toplantısında yaptığı çıkış birilerinin meselenin etrafında inşa ettiği putları halk deyimiyle, kırdı geçti!.. Geri vites işlemez kabilinde, üzerine üzerine gidip, Komisyon’un İmralı’da Öcalan’la görüşmesine dair siyasi kaygıları, tartışma ve söylemleri bir kenara atarak, racon kesti!..
***
İster kurucu önder deyin, ister terörist başı deyin, her ne derseniz deyin?!.. Eğer ki, Abdullah Öcalan bu meselenin bir parçası ve en önemli argümanı ise, neden görüşülmez, neden temas kurulmaz, neden diyalogla sulhun tesisine gidilmez, diyerek şöyle seslendi!..
***
"Komisyon bu çerçevede karar alamazsa, alırım yanıma üç arkadaşımı, kendi imkânlarımla İmralı'ya gitmekten gocunmam..” Bahçeli’nin bu ezber bozan, put yıkan siyasi iradesi, çözüm üretici, bir liderin cesaretini ortaya koyuyor. Kaldı ki Öcalan’ın gerek partisinde, gerekse de toplumun diğer kesiminde öfke ve nefret edilen, olduğunun farkında olmasına rağmen!
***
Lakin şiarı da odur ki; ülkenin, milletin ali menfaatine, gelecekteki birliğinin, dirliğinin, bütünlüğünün güvence altına alınmasını sağlamak, Kürt meselesinin çözümüyle kamildir.. Bu toplumsal mutabakata dayalı barışı, tesis edersek, ötekileşirici, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı sömürgeden, ancak kurtulabiliriz!..
***
TEŞEKKÜRLER..
Ha bu arada, Bahçeli’nin bu çıkışından sonra!.. Birileri avuç ovup, Erdoğan’la ipler kopuyor diyerek, beklentiye girmişti.. Bir kez daha hevesleri kursaklarında kaldı.. Erdoğan, kürsüden teşekkürle hitabını başlattı.. Dedi ki;
***
“Cumhur İttifakı ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli de ilk günden itibaren yaptığı cesur, ufuk açıcı, yol gösterici açıklamalarıyla sürecin bugünlere gelmesine eşsiz katkılar sağladı..”
***
Teşekkürü sadece, Bahçeli’ye sınırlı kalmadı.. Kurtulmuş’a ve Komisyon üyelerine de yaptı.. “Ülkemiz demokrasisine, birlik ve beraberliğimize toplumumuzun farklı kesimleri arasında diyalog ve empatinin güçlenmesine yaptığı katkıları takdirle karşılıyor, Canı gönülden tebrik ediyorum..”
***
KOMİSYON İMRALI’YA GİDECEK Mİ?
Bahçeli söylemiyle gelişen “Komisyon İmralı'ya gidecek mi” sorusunun yanıtı, aslında net!.. Matematiksel olarak, gidecek gözüküyor.. AK Parti, MHP ve DEM Parti üye sayısıyla engel aşılıyor?.. Malum 'Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyon 51 üyeden oluşuyor..
***
AK Parti 22, CHP 11, DEM Parti 5, MHP 4.. Yeni Yol Grubu 3, HÜDA PAR 1, YRP 1, TİP 1, EMEP 1, DSP 1, DP 1.. İyi Parti ilk gün itibariyle komisyonda yok.. AK Parti yazıyı kaleme aldığım saatte, gidilip gidilmemesi yönündeki toplantıdan kısmi olarak da gitmekten yanayız sinyali gelmişti.. Kulis aktarımıyla, bu iş kesin yeşil ışıklı!..
***
Zaten komisyonun mevzuatına göre, kanun teklifi hazırlanmasına ilişkin kararlar, üye tam sayısının 5'te 3 çoğunluğu aranırken diğer hususlarda karar yeter sayısı isteniyor.. Toplantıya katılan üyelerin salt çoğunluğu yeterli.. Ayrıca Komisyon, usul ve esaslarda yer almayan haller için karar yeter sayısıyla usul belirleyebiliyor.
***
Özetle AK Parti Komisyon üyelerinin bir kaygısı var. Ki bunu DEM’in dışındaki diğer partiler için de, ifade edebiliriz görüntü itibariyle.. Kulislerde konuşuluyor.. İmralı'ya gitmede bir sakınca, siyasi tereddüt yok lakin aynı karede resim vermek, zaman içerisinde bir şeylere neden olabilir mi?..
***
Neyse, komisyondan bir heyet, İmralı’ya gidecek, Öcalan’ı dinleyecek. Ve akabinde yasa, kanun ve yönetmenlik noktasında yol gösterici rapor kaleme alınarak nihayete erdirme adına Meclis’e talepler sunulacak!.. Ne demiştik; çıkılan bu yolda artık geri dönüş yok.. Toplumsal mutabakatlı barışın ve demokrasinin tesis edilmesinden başka da çare yok!..
***
CHP VAZİYETİ NASIL GÖRÜYOR?
CHP’de işler arap saçı misali; dağınık!.. İmralı mevzusunda da, kafa karışıklığı var.. Bir kesim gidilsin, bir kesim gidilmesin, diyor.. CHP’nin olası red tavrı DEM’in uzun süredir, her türlü halta rağmen, sırtında taşıdığı yükü artık bırakacak?!.
***
Ki bunu, DEM Parti'nin kulislerinden ve kimi sözcünün satır arısı beyanında görüyoruz!?. Şöyle ki.. Özgür Özel Öcalan kartına karşı Selahattin Demirtaş’la görüşmeyi öne çıkararak, CHP’yi İmralı safından çıkarma gayretinde.. Ziyaretin zamanlaması da, planlı!..
***
Denilene göre, Komisyon İmralı’ya gittiği gün, Özel de Demirtaş’ı Edirne Cezaevinde ziyaret edecek.. Kozlar üzerindeki bu hesap, DEM de CHP için suyu bulandırma olarak görülüyor. Halk deyimiyle şark kurnazlığı!. Bu maya, Demirtaş’la tutar mı, işte orda büyük bir yanılgı söz konusudur..
***
Çünkü, Demirtaş kimin ne olduğunu ve ne yapmaya çalıştığını hem Kürtler, hem de Türkler nezdinde CHP ve DEM aklından daha iyi biliyor, tahlili var. Böylesi popülist, pragmatik yaklaşımlara, siyasi kurnazlığa prim vereceğini sanmıyorum! Ziyaret bir çay içmeden öteye de gitmez!
***
Ne diyor DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan.. “Ana muhalefet partisi barış mücadelesinin ön saflarında yer almalı; Öcalan'ın siyasal muhataplığını inkar etmek üzerinden kurulan kurulmaya çalışılan her cümle siyasetsizlik olarak algılanır. Çözümsüzlük, barış korkusu olarak algılanır..”
***
CHP dün toplandı, ama uzlaşılan kararı deklare etmedi.. İmralı’ya gidip gidilmeyeceğine dair siyasi tavrını, bugün toplantı öncesi açıklayacak.. Bir hesap ve pazarlık mı vaki, yoksa Silivri’den, talimat mı alınamadı?..
***
GÜNÜN SÖZÜ
Lider odur ki, inandığı ve savunduğu davada cesaretinden zerre-i miskal tavizkar olmasın!

