ÇELENK VE KURUÇAY!..

Malum, haftanın son gününde, Yargıda beklenen mazeret kararnamesi çıktı.  Hayli, kapsamlı bir kararname oldu..  621 Hakim ve Savcının mazeretten yeri değiştirildi. HSK’nın bu paketinde, en dikkat çeken ve konuşulan değişim ise, Diyarbakır ve Bursa Cumhuriyet Başsavcıları oldu.. Çünkü, kararnamede sadece iki başsavcı değişikliği var!.  İl düzeyinde başka da değişiklik yok..

***

Kararname rotasıyla, 2021’den bu yana, Diyarbakır’da görev yapan Mustafa Çelenk, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'na, Başsavcı olarak atandı!.. Bursa Başsavcısı Ramazan Solmaz da… Ki bir dönem Diyarbakır Başsavcılığı görevinde bulunmuştu!.  15 Temmuz darbe girişiminden bir gün önce kararnamesi çıkmıştı, Antalya’ya.. Yani, 10 yıl önce. Şimdiki kararnameyle, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı oldu.. Ki, hedefi HSK üyeliği idi..

***

Peki, Çelenk’ten boşalan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na kim geldi?..  Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Erdal Kuruçay, başsavcı olarak atandı..  Kuruçay, Haziran ayı içerisinde çıkan Yaz Kararnamesinde Gebze Başsavcılığı görevinden terfiyle, Yargıtay’a Cumhuriyet savcısı olarak atanmıştı… Görev değişikliği, hızlı ve hareketli oldu..

***

Diyorum ki; ayrılık ve de hoşgeldin duygusunu Diyarbakır’da estiren bu değişiklik üzerinden, bugünkü sohbeti ikmal edelim!..  Çelenk’in ayrılığı elbette ki, hüzünlendirici.. Mesai içerisinde olduğu Diyarbakır’daki yargı camiası kadar öyle inanıyorum ki Diyarbakır için de aynı hissiyat söz konusudur.. Dile kolay, 4 yıldır görev yapıyor kadim şehirde!..

***

Nitekim, kararname sonrası bir çok okur mesaj attı keşke tayini çıkmasaydı, biraz daha kalsaydı diye!.. Sosyal ve halka yakın profiliyle, sevildiğini biliyoruz.. Bizle de, diyaloğu olandı.. Mesleki açıdan sıkça görüşmüşlüğümüz, bilgi trafiği içerisinde olduk…  Halkla ilişkileri güçlü, erişilebilir ve diyaloğa açık biri olması nedeniyle rahat ulaşılandı!..  Kentin dinamikleriyle teşkili mesaisi de, birileri gibi kapalı değil, bilakis hep yüksek görünürlüğü olandı!.

***

Ne demişler, her kim olursan ol, hangi makam ve mevkide bulunursan bulun!.. İster seçilmiş, ister atanmış ol.. Önemli olan bulunduğu görevde, oturduğu koltukta, misyon aldığı makamda; “baki kalan kubbede hoş bir seda imişi?” inşa edebilmektir.. Çelenk’e hüzünlü duyguyla güle güle diyoruz.. Öyle inanıyoruz ki, Bursa’da da aynı hissiyatın etkisini yaratır, geliştirir.. Ve deneyimini de, adli mekanizmanın işlerliğine sirayetle daha bir aktifleştirir!.

***

Bursa açısından bir parantez açarsak!.. Son dönemlerde, Diyarbakır’dan Bursa’ya çok sayıda bürokratın tayin ve görevlendirme aldığını söylemek mümkün.. Hep denir, Diyarbakır Batı’daki büyük şehirlere sıçrama, merkezi diye!. Bursa, İzmir ve İstanbul ile Antalya olmuştur… Nitekim Emniyet Müdürü Tacettin Aslan, ki İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır… Son olarak Diyarbakır’dan sonra, Bursa’ya giden idareciler!..

***

Çelenk’in yerine gelecek olan ve bizlerin de hoş geldiniz dediği Başsavcı Erdal Kuruçay’a dönersek!… Şeceresine baktım kapsamlı bir profile sahip!!! 1992’den bu yana, Yargı mekanizması içerisinde.  Hem sahada hem de idari yönde aktif görevlerde bulunduğunu söylemek mümkün. Tecrübeli ve akademik misyona sahip.. Hukuk camiasında koordinasyon yeteneğiyle biliniyor ve öyle anlatılıyor!

***

Kısa sürede, Diyarbakır’ın hassas adli ortamına koordinasyon yeteneğiyle uyum sağlayacağına inanıyorum!?.  Malum, adli yoğunluğu olan bir şehir Diyarbakır!… Yasadışı örgüt, yapı ve suç çetelerinin dava dosyaları yoğun.. Ki adaletin tesisi ülke ve millet için önemli olduğu kadar, mekanizmanın sıhhatli işleyişi de, her başsavcıya kamil olduğunu söyleyemeyiz?! Çok geçmişe girmek istemiyorum, ama zor ve zorluğu büyük!..

***

Ancak Kuruçay noktasında şu farkın Diyarbakır’a kazanım sağlayacağını söyleyebiliriz… Bir tarafta Midyat gibi bir ilçede uzun süre Başsavcılık görevinde bulunmuş. Tarih, kültür, sosyal ve tabi ki siyasi, atmosferin harmanlandığı medeniyetin havasını solumuş biri Erdal Kuruçay!.. Beri yanda, Gebze gibi sanayi ve ekonominin membasında, uzun dönem görev yapmak!.. İki harmanın koordinasyon yeteneğiyle buluşması, toplumsal zenginliğe vesile olur!!..

***

Diyarbakır özelinde korkusuz ve de cesur olacak!. Adil ve adaletli, vicdanı, merhameti, izanı yüksek olacak. Şehrin tüm dinamikleriyle birlikte, sevinçte ve tasada, hemhal içerisinde olacak, çarşıda, pazarda, işte, evde, kent ahalisiyle entegrasyonu sağlayarak, hissiyatını gösterecektir!.. Bunu, ikmale getiren sadece bir savcı, hakim, idareci değil, tüm yetkilendirilmiş kişiler için kılavuz olmalı..  Ki zamanı gelip gittiğinde, arkasında keşke biraz daha kalsaydı denilebilsin..

***

Bakıyorum, Diyarbakır’dan Çelenk için de, bu anlamı büyük söz ifade ediliyor.. Ve Kuruçay için de baktım, Gebze’den Yargıtay’a tayin olurken, ahalinin ekseriyeti, keşke biraz daha kalsaydınız diyerek, arkalarında hüzünlenmişler!..

***

Hasılı kelam!. Hep derim ve demeye de devam edeceğim!.. Bürokratlar, kendinden emin ve güvenli olmalı!.. Önüne gelen veya var olan meselelerin her detayına hakim olmalı!.. Bir suç vaki ise, hukukun gereğini yapmalı anlayışını egemen kılmalı.. Gözü pek.. Kuru gürültüye pabuç bırakmayacak.. Çözüm ve sonuç odaklı, hantal yapıyı değil, aktifleşen hızlı aksiyonla, netice alan olmalı!.. Ki, yargı mekanizmasının işlerliğine halel gelmesin!…

***

Adalet’in tecellisini sağlamada yetkili her kim ise, ister hakim, ister savcı!.. Hükmü veren, ya da idari yönde, mekanizmayı işleten!.. Teknik anlamda o sadece bir adaletin dişlisi değil, o aynı zamanda adaletin de yüzüdür.. Ve o kişi hele ki, koordinasyonu elinde tutan ise, tüm hayat içtiması halk nezdinde devlet ananın şefkati ve vicdanını temsil edendir!…

***

GÜNÜN SÖZÜ..

İstenilen; amel defterinin ruhu kara kaplı olmasın..