Geçmişe atılan güzel bir reset!

5-7 Mayıs tarihleri arasında Süleymaniye'de gerçekleştirilen  kongre sonucunda Pkk ileri gelenleri, Öcalan'ın daha önceden yaptığı açıklamalara paralel olarak örgütün kendini feshetmesi kararını aldılar. Yakın zamanda fesih kararının kamuoyuna açıklanacağı söyleniyor. 40 küsur yıl boyunca ülke gündemine yerleşen, yüzmilyarlarca dolara, binlerce canımıza mal olan ve adeta bir kangrene dönüşen, son yıllarda ise  etkisi azala azala gayri resmi olarak bitme noktasına gelen terör,  kısmet olursa yakın zamanda resmen bitmiş olacak...

Aslında çoktan beri - tabiri caizse- bu topraklarda terörün modası geçmişti. Bunu görmek istemeyenler de artık pes etmiş bulunuyor. Değişen zaman, gelişen teknoloji, dünyanın yeni konjenktörü bu sonu ister istemez dayatmış bulunuyor. Baksanıza Pakistan ve Hindistan arasındaki savaş bile 3, 4 gün içinde başladı ve bitti. Pakistan'ın Hindistan'a ait birkaç savaş uçağı ve sayısız kamikaze dronu düşürmesi savaşı hemencecik sona erdirdi! (Burada Türkiye'nin Pakistan'a destegini de es geçmemek gerekir tabi.) Öteyandan, Biden ve Avrupa ülkelerinin başlattığı ve zoraki olarak sürdürdüğü Rusya-Ukrayna savaşı da her an barışla neticelenebilir. Tek sorun Trump ve Putin arasında paylaşımdan kaynaklı pürüzler!

Yasadığımız çağda ülkelerin bile sürdürmekte zorlandığı, kesin bir netice alamadığı savaşları, terör örgütlerinin sürdürme şansı olabilir mi hiç?! Türkiye'nin yıllar içinde, özellikle savaş teknolojilerini dünyanın bir çok ülkesiyle rekabet  edebilecek düzeyde geliştirmesi ve dünya siyasetinde hatırı sayılır bir konuma gelmesi ister istemez terör örgütünün arkasındaki güçlere de geri adım attırmış ve bu da terörün elini iyice zayıflatmıştır. Ayrıca kurulan yeni dünya düzeninde egemen güçler terör örgütleriyle değil, devletlere dayattıkları bir takım projelerle hedeflerine yürümek istiyor artık. Trump'un göreve gelmesi bu süreci hızlandırmış, seçimlerde özellikle coğrafyamızdaki Amerikan varlığını geri çekmeyi ve dünyadaki savaşları bitirmeyi vaadeden yaklaşımı da Türkiye'nin işini kolaylaştırmış ve bu sonucu hazırlamıştır.

Görünen o ki, Amerika Trump'la birlikte yıllardır tamamıyla İsrail'in menfaatlerine göre şekillendirdiği tüm dış politikasını değiştiriyor ve Amerikan Ulusal çıkarlarına hizmet edecek bir politika anlayışını yerleştirmeye çalışıyor. Trump'un ve ekibinin yapmaya çalıştığı şey ilk bakışta zor, hatta imkânsız gibi görünse de, İsrail'in Gazze'de 1,5 yıldır sürdürdüğü vahşet ötesi katliamların Amerikan halkında oluşturduğu nefreti arkasına alarak siyonist lobinin gücünü kırmayı mümkün hale getirebilir. Trump'un -İsrail hiç istemediği halde- Suriye'nin içişlerine karışmaması, Suriye Devletinin Pyd ile anlaşmasına ses çıkarmaması ve yakın zamanda Suriyedeki Amerikan varlığına tamamen son verecek olması, bu konudaki önemli işaretlerden sayılabilir. Ayrıca, Amerika'nın Tel Aviv büyükelçisi geçenlerde Trump adına İsrail'e sert çıkarak dedi ki,  Hamasla görüştük, esir aileleriyle görüştük, Husilerle görüştük, İsrail'e soracak değiliz! Trump ayrıca Ortadoğu ülkeleriyle yaptığı anlaşmalarda 'İsraille normalleşme' şartlarını da kaldırarak adeta yavaş yavaş gemileri yaktığını ilan ediyor! İsraille Hamas arasındaki savaşın bir an önce bitmesini ve İsrailin kendi sınırlarına çekilmesini de istiyor. İsrail'in bu saatten sonra kendi sınırlarına çekilmesi, yakın zamanda tükenip yok olması anlamına geleceği de Trump'un umurunda değil anlaşılan! 

Bizim için önemli olan ise -İsrail'in etkin olmadığı bir dünyada-  öncelikle ülkemizin,  Gazze'nin, sonrasında Coğrafyamızın ve tüm dünyanın bir an önce huzura kavuşmasıdır.

Tekrar başa dönersek, sayın Bahçeli'nin başlattığı ve Sayın Erdoğan’ın tam destek verdiği silahların bırakılması ve fesih çağrısı; sonrasında Öcalan'ın buna paralel açıklamalarının tüm taraflarca olumlu karşılık bulması ve gereğinin yapılması için seferber olunması bu ülkenin geleceğine yapılmış şimdiye kadarki en kıymetli yatırımdır. Ayrıca Dem'lilerin Bahçeli ve Erdoğan'a, sürecin tarafları incitmeden, kırmadan, dökmeden tamamlanmasına verdikleri katkıda dolayı teşekkür etmesi çok anlamlıydı. Dünyanın yaklaşan bu fırtınalı günlerinde ülkenin iç barışını sağlamanın ne kadar önemli olduğu ise yakın zamanda çok daha iyi anlaşılacaktır.

Özetle, 40 yıllık teşkalenin 1000 yıllık kardeşliği bozamayacağı bir kez daha ve çok güçlü bir şekilde ilan edilmiş oldu!

Not:  Sürecin önemli unsurlarından birini, Sırrı Süreyya'yı bu süreç devam ederken Ahiret Yurduna uğurladık. Katkılarından dolayı ona da teşekkür etmek bir borçtur. Allah rahmetiyle yargılasın.