BENİM ÖĞRETMENİM!?.

Yaş kaç olursa olsun, özlememek olur mu?.. Özlüyoruz!.. Hele ki, eli kalem tutan biriyseniz, iç dünyanız saygıyla birlikte, korku, endişe, garip bir ruh hali oluşur!.. Çünkü yazdığınız her yazının muhtevası, satırı, cümlesi, kelimelerin telaffuz şekli, acaba ne der, beğenir mi beğenmez mi, deyip durursun!..

***

Hatırlarsın, her daim onu!.. Ki unutmazsın.. O bir öğretmen olarak görülse de, anne baba kadar etkiye sahip, hayatın rotasını, kişiliğinde, karakter özelliklerinde, nakışlayan biridir o!!?  Gıptayla, ona özenirsin.. O, siyasi tercihine karışmaz, inanç noktasında, serbestiyet sahipliğiyle, özgürleştirendir!..

***

Özellikle, ilkokul ve ortaokul öğretmenlerimi, hep düşünüyorum!.. Kimi yaşıyor, kimi ebediyete intikal etmiştir!. Yaşayanlara sağlık, ölenlere de rahmet diliyorum.. Yaşayanlara dair sorguluyorum, iç dünyamda.. Beni okuyor mu, sınav yapsa not ne olur?.. O bir anne, baba, abi, kardeş, abla, bacı, hala teyze gibi!..

***

Gelirsek, 24 Kasım’a.. Öğretmenler Günü.. İnsan hayatına bu kadar etki eden, her mesleğin eğitimcisi olan, ister ilim, ister bilim olsun, tüm alanları kendinde bulunduran öğretmenleri senede bir gün mü, hatırlamak?.. Ayıp değil mi?. Bence saygısızlıktır!?. Bir gün değil, 365 gün hatırlanmalı, sahip çıkılmalıdır!..

***

Ömrünü eğitim ve öğretime adamış biri!..  Tüm zorluklara göğüs germiş.. Ailesinden, çevresinden, eşinden, dostundan daha fazla zamanını, eforunu, zihnini ayırmıştır; “öğrencisine eğitim verebilmek, bir harf öğretmek adına..”

***

Her meslek kutsal, ama öğretmenlik daha bir kutsal.. Tüm mesleklerin, öğretenidir.. Hatırlanmak için onun özel güne ihtiyacı yok!.. İster birey, ister devlet-i aliye, tabi ki bu toprağın ahalisi yekün şekilde, onu her daim anmıyor, sahiplenmiyorsa, bu vefasızlıktır!

***

Dün 24 Kasım’dı. İşte bu günde, bir günlük olarak, anıyor olmamız da.. Bence, sosyal, ekonomik, hayat standartındaki yetersizlik, zayıf ve cılız kalmamızın, mahcubiyetinden kaynaklıdır.. Eğer ki, öğretmenlerin ekseriyeti ikinci iş arayıp, çalışıyorsa vay ki vay!..

***

Ama o yine de, ulvi değerlerinden taviz vermiyor!.. Var olan ayıplara kırılmıyor, küsmüyor, dargınlık göstermiyor.. Velev ki, hal-i hazırda, onbinlerce öğretmen “mesleğine ne zaman başlayacağı, umudu ve heyecanıyla bekliyorsa da!.. Mesleğine halel getirmiyor..

***

Dün ziyaretime öğretmen dostlardan gelen oldu.. Sohbet koyulaşırken, söylendi; “Ömer bey.. Biz öğretmenler artık, öğrencilerin oyuncağı, sistemin de, tokatlananı olduk… Öyle ya!?. Bizim zamanımızda öğretmenimiz bir kaş çattığında anlardık ki; hatalıyız, yanlış içerisindeyiz, kendimizi düzeltirdik!…

***

Peki şimdilerde durum nasıl.. Okulda, sınıfta, çarşıda öğretmene kafa tutmak marifet sayılır hale geldi!.. En küçük bir azar, laf söyleme, müdahale anında dikleşme, tepki, karşı çıkış.. Ve saldırı.. İş biraz farklılaşırsa, evladım size emanet diyen veli, okulu basıyor, yumruk atıyor, darp ediyor!…

***

 

Okuduğunu anlamayan, yapay zekâya başvurmaksızın bir bir sayfa kompozisyon bile yazamayan milyonlarca gençten söz etti, acı bir şekilde dost öğretmenim!!.. Elbette ki ekseriyeti öyle değil.. Ama sayı giderek artıyor..  Okula isteyerek giden de var, istemeyen de var?..

***

Aileden, toplumdan manevi değerleri almamış, her baktığı yerde de şiddeti gören gençlerin hal-i vaziyeti herkesin malumu!.. Uyuşturucu, kumar, bahis, çetelere fert olmak..   Velhasıl eğitim kesat bir şekilde, işlem görüyor..

 

 ***

Tüm mahcubiyetimizle ve tüm bu becerisizliklerle birlikte affet bizi öğretmenim!.. Sen, siyaset üstü ulvi bir mesleği icra edenisin!?. Seni her daim, saygıyla, muhabbetle, anıyor; günün kutlu olsun…  Yaşa öğretmenim!?.. Her ne kadar eğitim sistemi çıkmaz sokakta debelenip, duruyorsa da!..

***

BAY KEMAL!…

Yine namına uygun, hareket etmiş!.. Seçim kaybetme rekortmenliğindeki zafiyetini mahkeme de bile şaşarak; Akşener’e yüklemiş!?.. İki gündür, okuyoruz, medyada!.. Duruşma’da neler söylediğini.. Ama en çok, Akşener’e dair söyledikleri, rağbet görüyor!..

***

Şöyle diyor, Akşener için Bay Kemal?. "Hatalarım, pişmanlıklarım ve üzüntülerim yok mu? Tabii ki var. Sayın Yargıç, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, vasiyet olarak 'Kılıçdaroğlu'nu aileme emanet ediyorum' diyen milliyetçi ve vatansever diyebildiklerimiz işbirlikçi çıktı, onlara inandım hata ettim. Evet hatalıyım..

***

İfadenin her kelimesi ve satır arası; nice anlamlar çıkarıyor!?. Akşener’i vatanseverlik ve milliyetçilik üzerinden, vuruyor.. İşbirlikçi suçlamasında bulunuyor.. İşi, Erdoğan’a dayatacak diyorum.. Ama öyle bir, işbirliği tablosu oluşmadı.. Kiminle olduğunu herkes gördü..

***

Akşener İmamoğlu ile kucaklaştı?.. Yavaş’la el ele tutuştu.. Parti tam teşekküllü, onunla hareket etti.. Hatta masadan ayrılmaya çalışırken bile milletvekilleri istifa tehdidiyle, geri döndürdü.. Hal bu iken, Bay Kemal işbirlikçi diye suçladığı Akşener’in kiminle iş tuttuğunu, beyan etmeli!..

***

Kastı İmamoğlu mu, Yavaş mı, kim?.. Ki İyi Parti de işin içinde.. Çünkü ifadesi şu; "Bu kadar kötü olabileceklerini tahmin edemedim”..  Yeni bir polemik, karşılıklı suçlama süreci başladı diyebilirim.. Vatanseverlikleri ve milliyetçilikleri sorgulanan, kötü oldukları ileri sürülen İYİ Partililer, bay Kemal’e ne diyecekler?…

***

Özellikle, CHP’nin lideri Özgür Özel!.. O’nun, fitili ateşlenen yeni kavgada nasıl bir pozisyon alacağı merak konusu..  Özel'in mahkemede Kılıçdaroğlu'nun tam arkasına oturduğu sırada çekilmiş fotoğrafı okuyanlar şunu söylüyorlar.. “Çok sıkıntılı bir poz, rahatsızlığını ve keyifsiz olduğunu gösteriyor…”

***

Haftanın ilk gününde bunun yansımasını göreceğiz.. Özellikle de salı günkü grup toplantılarında!.. Kemal Bey’in İyi Parti ile CHP arasında kurumsal savaş yaratıcı sözlerinin, etkisi ne kadar olacak? Onu göreceğiz.. Taraflar mesele bizi bağlamaz, Kemal bey’i bağlar deyip geçiştirirler mi?. Göreceğiz…

***

İMAMOĞLU BU!…

CHP mevcut haliyle, boş başlılık girdabında!.. Bir değil, iki değil, üç değil, dört başlı bir mahmur.. Ama İmamoğlu daha bir aksiyonel!.. Her ne kadar Özgür Özel, Yavaş’la onu eşit tutuyor gibi görünse de, İmamoğlu son sürat reislik benimle mümkün demeye devam ediyor.?

***

İstanbulluya enva-i eziyeti yapıyor.? Suya, toplu ulaşıma, İspark’a kendine has astronomik zamlarla, Belediye’de atını koşturtuyor!.. Ki biliyor ki, bir daha o koltuğa dönemeyecek.. Ve organize ediyor ki, buranın rantıyla, Cumhurbaşkanlığı gelmezse de, kapital güçle CHP’nin “reisliği” çantada keklik, takılıyor!..

***

ABD ve Avrupa’nın istediği bir göz, kendisi çifte göz verici.. Yoksa, Berlin’de, ecnebilere Türkiye lehine kötülükleri boca edip, ahkam kesici olur muydu?.. Kendini öve öve bitirmedi.. Ne diyordu; Dünyada tahmin ediyorum en çok sosyal medyada izlenen belediye başkanıyım. 23 milyon insan beni izliyor.

***

Vay da vay!.. Ne kadar çok; İmamoğlu'nu seven, Türkiye düşmanı kesilen varmış?..

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Bilge adam susandır, akıllı adam konuşandır, hiçbir şey bilmeyen de kavga edendir!?.