HEY SİZ SEÇİLMİŞLER!..

Vekiller değil, Belediye Başkanları!.. Hiç bir parti gözetmeden, sesleniyorum!.. Deyin hele, seçim öncesi ne vaatleriniz vardı?.. Her kürsüye çıkışınızda, uzatılan mikrofona, verilen röportajlarda, verdiğiniz vaatler vardı!.. Biz seçilirsek diye başlayan cümleleriniz..

***

Derdiniz ki!.. Biz gelirsek, şehrin trafik keşmekeşliğine neşter vuracağız..  Toplu ulaşımdaki, arıza-i durumları giderecek, huzurlu seyahati sağlayacağız!.. Yeşil alanları çoğaltacak, mevcutları daha bir yaşanır kılacağız!..

***

Altyapı, üst yapıya önem vereceğiz!.. Artık yağmurda göle dönmüş, caddeler, sokaklar mahalleler olmayacak.. Evleri su basmayacak.. Kanalizasyonlar, dışarı akmayacak, patlak olanlar onarılacak, şehir temizliğine önem verilecek!…

***

Öyle, çöp yığınları olmayacak.. Çöpler zamanında toplanacak.. Kentte çarpık yapılaşma olmayacak, kentsel dönüşüme önem verilecek, kişilere, ensesi kalınlara göre, imar çıkarılmayacak!.. Bu bizdendir deyip, özel yollar ikmal edilmeyecek!..

***

Kaldırımlar işgalden kurtarılacak, çarşı-pazar vatandaşın lehine, dizayn edilecek, gıda ve fiyat kontrolleri sağlanacak.. Mevcut köy kent anlayışına sahip olan şehir, modern ve çağdaş bir kimliğe kavuşacak!..

***

Sosyal belediyecilikte çağ atlayacağız.? Yoksulun, fakirin, yetimin, öksüzün, garibanın, kimsesizlerin, evi, mekanı, aşı olacağız!.. Adl-i ilahi hükmüyle, Dicle nehri kıyısında bir kurt, koyunu aşındırırsa; merhameti ve vicdani, insani duygularıyla, yöneteceğiz!..

***

Peki seçim sonrası!.. Seçildiniz, koltuklarınıza geçtiniz.. Makam ve mevkiye aşina olduktan sonra, bu kez geçmiş yönetime-lere odaklı, merkezi hükümeti de, hedefe alarak, başladınız, sızlanmaya, verip veriştirmeye!!.. Vaatlerin icraatları yerine, söylenmeye başladınız?!..

***

Yatırıma bütçe ayıramıyoruz!.. Engellemeler var.. Kasamız tam takır edilmiş?. Zar zor, maaş ödüyoruz.. Elektrik borcunu ödeyemiyoruz.. Vergileri ağır.. SGK borcu ağır… Gelir-gideri karşılamıyor.. Ver veriştir, serzenişler yeri-göğü inletir oldunuz?…

***

Bir taraftan da işçi ve sözleşmeli kıyımına yöneldiniz?.. Bir önceki yönetim, kendi adamlarını doldurmuş kılıfıyla; fazla personel var diye haykırdınız?.. Periyodik şekilde, 10-20, 30, 50 derken yüzlerce işçinin iş akdi feshedildi.. Kapı önüne terk edildi, sorgusuz, sualsiz!?..

***

Sözleşmelilerin sözleşmeleri askıya alındı.. Peki sonraki icraatlar nasıl icra edildi?.. Çıkarılan işçilerin yerine yeni işçiler alındı.. Bir yerine iki kişi işe alındı?.. Sözleşmelilerin askıya alınan sözleşmeleri; başkalarıyla, sözleşme yapılarak, devasalaşan bir personel kadrosu oluşturuldu?.. Eskiye rahmet okuturcasına!…

***

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!.. En önemlisi de; kuruş yok noktasında iken, müflisçe harcamaların vaki olup, gün yüzüne çıkması!!.. Ana icraatlar “konser, tiyatro ve heykel” dikmeler!.. Hele ki, yandaşlık yönü ağır olan sanatçıların arz-ı endam etmelerine yönelik, organizasyonlar!…

***

Vur patlasın, çal oynasın?… Malum o sanatçının icra edilen sanatına bedel biçilemez!!..Onun için bir sulhtur..  O ne isterse o ödenir!.. Hem de, asal ve hukuki libas dikimi yapılarak!.. Şu özel kalem gideri.. Çay, kahve, pasta, börek, hediyeler, ikramlar!.. Oh, oh!..

***

Gelinen aşama ne?.. Kep düştü, kel göründü!.. Savcılık da, İçişleri bakanlığı da, bu müflisçe harcalamaları, incelemeye aldı!.. Sonuç neyi gösterir, hep birlikte göreceğiz..Ama isterim ki, 81 il dahil, ilçe belediyeleri de, kapsasın!..

***

Mevcut halde, hukuksuz bir durum bulunursa elbette ki gereği yapılacaktır.. Savunmaları ne olacak..  Hal-i hazırdaki gibi, minareyi çalan kılıfını hazırlar misali, kendilerini haklı çıkarmaya çalışacaklar!.. İster hukuki ister yasal, olsun!.? Ki hep ifade etmişimdir her yasal olan iş ve işlem ETİK Mİ, HELAL Mİ, DEĞİL?..

***

Tabi vicdanlardaki etkisi!.. Üstadın ifadesiyle, vicdanı dert eden kaldı mı ki?.. Siz deyin ey seçilmişler dün ile bugünü, masaya alıp, bir özeleştiri teziyle; vicdanen rahat mısınız, huzurlu musunuz?…

***

Hatırlatmada bulunmak istiyorum!.? Bir de, emekçinin hakkı.. Şu an muhalefet asgari ücretin, 30 bin lira olması gerektiğini söylüyor!.. Elbette ki olmalı!.. Ki 30 bin rakamı baz alarak değil, asgari geçim ölçüsü dikkate alınacak bir hayat ikmal edilmeli!..

***

Mevzuya gelirsek!.. Şu konsere, heykele, tiyatroya, eğlenceye bonkör kesilen belediye başkanları, hiç belediyelerinde çalışan emekçilerin hal-i perişanlıklarına vakıf mı?.. Onlar ne ödüyor; işçisine?!.?

***

Kurulu şirketleri aracılığıyla çalışan personellerine ödedikleri 22 bin lira!..Neden düşük?.. Maaşları istediğiniz şekilde, belirleyebilirsiniz?!.. Niye 30 bin lira, ya da üzeri yapmıyorsunuz?!.. Elinizi tutan mı var?.. Yoksa; sanatsal bütçe mi elinizi tutuyor?!…

 ***

GÜNÜN SÖZÜ?..

Sözünün eri olmak, her babayiğidin işi ve harcı değil!