SUMUD İKİ ŞEYİ BAŞARDI…

Dünya’nın sükuta kesildiği insani ve vicdani ahlakı ayağa kaldırdı. İsrail’in barbarlığını da dünyaya gösterdi!.. Gazze’de insanlık vahşetini yaşatan, Filistin halkını soykırıma tabi tutan, İsrail ve Netanyahu, arkasındaki ABD gücü!.. Hepsinin maskesini düşürdü, Sumud! Netanyahu’nun “biz barbarlarla savaşıyoruz dediği, zamanda lanetler yağdırdı?!..”

***

Özellikle de, Batı dünyası!.. Onlar, Hamas’a, Filistin’e, Filistin halkına, Gazze’de yaşayanlara Netanyahu’nun baktığı noktada, bakıyordu!.. Ama Sumud’la bu bakış değişti.. Saldıran haydutluk yapan, teröristçe uluslararası hukuku hiçe sayan İsrail’in barbarlığını haykırdı.. Ki batı başkentlerinde sokaklara dökülen milyonlar ve devlet adamları, olup biteni telin ediyor..

***

Bir başka zafer ise şu.. İsrail’in her defasında bölmeyi başardığı karşısındaki gücü birleştirmek oldu! İspanya, İtalya, İngiltere, Kolombiya ve tabi ki Türkiye..  Özetle Filistin meselesine farklı bakan birçok ülke Sumud’a uluslararası sularda yapılan saldırıya tepki gösteriyor.. Barış aktivistlerine yönelik yapılan bir barbarlık.. Barış elçilerine bu yapılıyorsa, Gazze ve Filistin halkına neler yapılmıyor ki; dedirtti?!

***

Özetle, Barış elçilerinin bulunduğu Sumud, İsrail karşısında parçalanan gücü bir araya getirdi. Belki Gazze ablukasını kıramadı ama dünyaya İsrail’in barbarlığını gösterdi.  Sükuta yatan insani ve vicdani ahlakı ayağa kaldırdı.. Dileğimiz odur ki İsrail askerleri tarafından 48’i Türkiyeli Barış Aktivisti olan 201 kişinin burnu bile kanamadan memleketlerine dönsün. Bu konuda uluslararası kamuoyu oluştu. Her türlü enstrüman kullanılarak İsrail’den hesap sorulmalı.

***

Bir birey olarak, İsrail’i lanetliyor, bu onurlu yolculuğa çıkan gönüllü kahramanları da tüm kalbimle selamlıyorum. Dualarımız sizlerle “ey insanlığın ve vicdanın sesi olan Barış elçileri..!

***

HIRSIZLAR VE HAİNLER!..

 

Aylardır yazıyoruz, çiziyoruz, söylüyoruz!.. Yapan da, eden de CHP’li? Başka bir partiden ithal edilmiş ya da ilhak etmiş değil!.. Olan ortada.. Ki itirafçısı da, ifsatçısı da, CHP’li.. Cezaevinde olan da, cezaevinde çıkmaya çalışan da, davanın şahidi ve sanığı da aynı!..

***

Velhasıl CHP’nin bugünkü hal-i ruhiyesi, Diyarbakır Karpuzuna, atılan fiskenin, akıbetine döndü!.. Hani Dicle Nehri kıyısında, çakılların arasında, bol su ve güvercin gübresiyle yetişen karpuz var ma!.. Olgunluğunu ölçme adına fiske vurursunuz. O vuruşla karpuz ikiye ayrılır!..

***

CHP bugün böylesi bir halde, ikiye bölünmüş!!.. Ekrem İmamoğlu patentli fiske ve ardından ikiye bölünme halinin handikabı!.. Taraflar neyi, nasıl savunuyorlar?. Birbirlerine karşı nasıl bir hasımana tutum içerisindeler. Hırsız ve Hain suçlamaları uçuşuyor.. Al birini vur ötekine!..

***

Bir kesim, avazı çıktığı kadar haykırıyor!.. Partinin en tepe isimlerine seslenerek diyor ki, “Partimizi, hırsızlardan, rüşvetçilerden, ihale mafyasından, çetelerden, suç örgütlerinden, temizleyin..” Ve ekliyorlar, Atatürk’ün partisi hırsızların savunma alanı değil?..

***

Bir kesim de, aynı minvalde avazı çıktığı kadar itiraz ediyor!.. Yok öyle bir şey!.. Ve yukarıda bağıranların dile getirdiklerini iktidar kumpası diye libas giydiriyor.. Konuşanları da hain ilan ediyor.. Velev ki, 40 yıllık dava arkadaşı olsun, kapı önüne terk-i diyor ediyor…

***

En sıcak bir örnekle yol alalım!.. Şu şaibeli kurultay davasının, ertelenmesine dair mahkemenin verdiği karar..  24 Ekim’de dava karara bağlanacak.. Sahi karar kimin işine yaradı?. Ne dersiniz bilmem, bana göre, CHP hariç herkesin işine yaradı. Ateşi körüklüyor!..

***

İşte partideki son ihraçlar.. Gürsel Tekin bile var… Kargaşa, kavga ve kaos gümbür gumbur!?. İş intikam ve sokak kavgasına dönüştü.. Giderek de taraflarda dozaj yükseliyor, “çatallı siyaset” dilleri, enva-i zehri karşılıklı birbirlerine akıtmaya müsaitleştiler!… Garabet bir durum!

***

Bir halk deyimi var.. Kimse kavgalı eve kız vermez!.. Nitekim CHP’deki patlak veren hadiseler zincirinin yarattığı oy düşüklüğü de bunun, ifadesi olsa gerek!.. Kim oy verir ki, hırsız ve ihanetin cepheleştiği bir partiye!.. Anketler bas bas ifade ediyor oy oranı hızla düşüyor diye!!..

***

Özgür Özel.. Adı gibi özgür-leşeceğini bekliyorduk. Ama yok nafile!. Olmuyor mu, olmasına mı izin verilmiyor, zıtlar hanesi! Silivri’deki İmamoğlu’nun, çok yönlü bir savunma kalkanı olarak görev yürütüyor. Tek kişiye hizmet ediliyor!.. Parti bizzat cezaevinden yönetiliyor..

***

İki günde bir ziyaret.. Buna mukabil, dava duruşmalarını takip!.. Bir de avukat aracılığıyla gelen talimatlar.. Bu durum normal mı sizce!?.. Değil.. Lakin nereye kadar sürecek?.. CHP girdiği bu handikap bölünmeden kurtulur mu, aklı selim egemen olacak mı diye sorsak?!. Cevap meçhul!..

***

Kallavi soruya gelince!.. Siyasal iktidar, CHP’nin girdiği girdaptan memnun mu, devamını ister mi?.. Öyle düşünüyorum ki, çok ama çok memnundur!.. Ve bunun devam etmesini umar, beklentisi de bu yöndedir!.. Hatta sürmesi adına elden geleni de esirgemezdir!..

***

Aksi durumda!.. Ki düşünün, parti yönetimine girecek isimler de, lider olacak Genel Başkan da, ne kapital karşılığında, ne pavyonda, barda, rakı masasında oy avcılığına değil, şeffaf, temiz, kirlenmemiş oylarla seçilmiş olacak!. Derlenip toparlanır!.. Tez kan gelişir..

***

Ve hırsızlıktan yolsuzluktan, rüşvetten, ihale mafyacılığından, adam kayırmacılıktan, arsızlıklardan arınır!.. Lağımdan kurtulur.  Yıpranmamış, şüphe ve şaibelerden uzak, saygınlığı da, sözünün eriliği de müstesna özne olmuş, isimler, görev alır!.. Dirilişe geçer!.

***

Böylesi bir siyasi akım, güç kazanmaz mı?! Olmaz mı?.. Ana muhalefet kimliğini lekesiz, elde etmiş olur. Ne küçük olsun benim olsun mantığı egemen olur, ne de birilerinin arka bahçesi olma plan ve kurgusuna meyil etmiş olur? Vaziyet kime fayda sağlar deyin hele!!

***

Vallahi CHP kadar, ülkenin ve milletin de ali menfaatine fayda sağlar!.. Çeyrek asırdır söylenip duruyoruz, Türkiye’de en büyük kısır döngü, iktidara alternatif olabilme adına siyaset üretebilen bir muhalefetsizlik!.. CHP’liler bir düşünebilse!!! Ama nerdeee? Lakin CHP CHP olmaktan çıktı?

***

MECLİS’TEN YANSIYAN KARE!..

Baksanıza, Meclis’in meşruiyetini bile, tartışma konusu yapıyor.. Protesto amaçlı, Yasama Yılı Meclis açılışına katılmıyor.. Ama Meclisten yansıyanlar, öyle inanıyor ve düşünüyorum ki, alabildiğine Atatürk’ün partisi olmaktan uzaklaşan CHP’de, bir ikinci trama yaratmıştır!.. Bugün çalkantılardan farkında değil, ama ilk seçimde sorgulanacaktır?!

***

Öyle ya!.. Erdoğan’ın etrafında toplanan bir çok isim, CHP ile yol yürüyordu. Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı yapacağız deyip, ittifak içerisindeydi.. Altılı masa, aktörleri.. Ki DEM dahil.. CHP dışındakilerin hepsi, aynı karede!.. Demek ki, Erdoğan düşmanlığı kendine hasımlıktır!?. 

***

Baksanıza karede kimler var?.. Bahçeli, Dervişoğlu ve Bakırhan, Koçyiğit. Ama CHP yok..Resepsiyondan yansıyana bakıyoruz.. CHP yok!.. Ama altılı masanın 5 üyesi.. CHP’nin kontenjanıyla Meclise giren vekiller dahil.. Hepsi Erdoğan’ın çevresinde, sıcak, samimi ve dostane bir sohbette..  Demek ki siyasette hasımlık, kaybediciliktir?

***

Ne diyordu Erdoğan Meclis kürsüsünden; “Siyasette farklı kulvarlarda rekabet halinde olsak da söz konusu memleket olunca ortak paydada buluşmamız milli meseledir. Mesele Türkiye ise gerisi teferruattır..” 

***

Ve meşruiyet tartışması. Barack’ın samimiyet ifadesinin meşruiyet vereceğiz diye tercüme edilmesine bodoslama dalan CHP’li Özgür Özel’e, Erdoğan kürsüden yanıt verdi.. “Türkiye’de tek bir meşruiyet kaynağı vardır; o da millettir. Biz ona inandık, onun mücadelesini verdik..” 

 

***

El sıkışma.. Diyalog.. Karşılıklı, Saygı ve Hatır.. Normalleşme, yumuşama.. Ve gerilime veda!.. İşte bu pozitif fotoğraf, yeni sürecin nihai sonuca ulaşmasında bir kararlılık işareti olarak okumak gerekir!..

***

Önümüzdeki zaman diliminde, Meclis’te ezber bozucu sürpriz gelişmelerin ikmale gelmesine yönelik atılacak adımlar hiçte şaşırtıcı olmayacak!.. Meclis’teki komisyonun Kürt meselesindeki istikrarlı seyri, beri yanda yeni sivil Anayasa’nın, düzenlemesi!.. Hepsi için, umut verici!.. 

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Ruhunda kirlilik hasıl olmuşsa, ağzından dökülenler sadra şifa vermez!..