AMEDSPOR’UN HAL-İ PÜR MELALİ NİCEDİR!?
İyi mi diyelim, kötü mü diyelim?.. Ne derseniz hadiseler serisinde hepsinin yeri var!.. Mevcudiyet deseniz giderek klinik vakıaya dönüşmekte!. Anlamak ise çok güç.. Denir ya bilinmeyen, denklem misali!.. Karabulutlar.. İçi seni, dışı beni yakar denir ya, aynen böylesi bir dehliz içerisinde Amedspor!
***
Mevzularının seri başı 2. Lig şampiyonluğundan sonra başladı.. Kulüp yönetimi, sahiplenme, görev ve misyon el değiştirdi.. Çok kişi müdahil.. Ancak Yüksek İstişare Kurulu denilen yapı olmamış olsaydı, öyle inanıyorum ki, girdap daha bir yüksek olurdu.. Özellikle dış müdahalelerin yaratacağı tahribat. Ancak, set çekti!… Birileri Yüksek İstişare Kurulu’nu farklı bir kulvarda değerlendirse de, hep demişimdir istişarede kazanım vardır!?. Yeter ki niyet ve bakış açısı salih olsun!..
***
Kongreler, yönetime gelenler, gidenler bütünlük içerisinde!.. Bir türlü istenilen dikiş tutturulamadığı gibi, teknik kadro oluşumunda ya da oluşturulmasında ciddi ihmaller zinciriyle, Amedspor’u kıskaçta tuttuğunu söylemek mümkün.. Hep sorgularım, bu takıma 2. Lig şampiyonluğu getiren yönetim, ya da görev almış kişi veya kişiler neden alel-acele lağvedilecek şekilde, kenara bırakıldı ya da kendileri lavın içerisine atarak çekildi!?
***
Amedspor’da bir dönem top oynayan sonra Almanya’ya giden Deniz Naki ile o dönemdeki yönetimde yer alan Aziz Elaldı arasında geçen, gerilim içerikli, söylem ve eylemler yüzünden mi?.. Yoksa, farklı bir hesaplaşmadan ötürü mü gelişmeler, çıkmaz sokağa terk edildi?!.. Oysa ki, Naki de, Yönetimde yer alan isimler de biliyorlar ki, Amedspor açısından kendileri bir fert, önem arz edici olan, camianın büyüklüğü ve kendisi!.. Kişiler, gelip-geçici Amedspor ise kalıcıdır!..
***
Şimdi, Burç Baysal yönetimi bırakıyorum diyor.. Ki bıraktı diyebiliriz artık.. Nedenine gelince, farklı gerekçeler sunuluyor.. En çok konuşulan, yargıdaki dosyaları!.. Kendisi ve 4 yöneticisi hakkında, içeriğine vakıf olmadığımız davalar bu işleyişlerine engel teşkil ediyormuş savı var!!!.. Biraz muamma!.. Şöyle ki, üç ay önce kongre yapılırken, bu düşünülmedi mi sorusunu öne çıkarıyor!?!
***
Der demez insan soruyor ve de sorguluyor?! Açılan davalar, her ne ise bugün ve yeni değil ki? Hukuki arızayı kendileri kadar, oluşan yönetim ve sürecin akil heyeti bilmiyor muydu?! Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp gerçeğiyle, sporla mazisi bulunan bir çok isimle, bütünleşebilirdi, Amedspor’un selameti açısından!? Ama yok..!
***
Ya iki sezona, üç teknik direktörü sığdırma mevzusu! Pardon dört teknik kadro!.. Hazin.. Gelişleri de, görev yaptıkları süre ve gidişlerinin ardından, söyledikleriyle bilaistisna hepsi tartışılan olundu!.. Sazları da sözleri de birbirini tutmaz oldu.. Hep bir itham ve suçlama gelişti ve geliştirildi, Amedspor’un soluduğu ortama, havaya!?! Görevde iken de, giderken de söyledikleri sözleri artık herkeste klişeleşti!?. “Kulübü ve takımı içeriden sabote edenler var.. "
***
İşte bu ithama ve vahim suçlamalara karşı söylenen söz, tüm taraftarlarca haykırılıyor.. İyi de kim bu ihanet edenler, sabotaj ve suikastçılar!?.. Bir ifşa vaki mi yok!.. İsim var mı yok?.. Eee.. Nedir o zaman bu karnından konuşma!?. Kimse kendi beceriksizliğinden, yanlış ve hatalı saha aktivasyonundan söz etmiyor!.. Aynayı yüzüne tutan yok!.. Parasını alıp gidiyor, enkaz bırakarak, giderken de suçluyor?!..
***
Gelelim işin mali boyutuna!.. Milyonlar ödeniyor, ama sadra şifa veren yok!?. Geçen sezon 700 milyon TL , bu sezon 1 milyarın üstü. Eski parayla 1.7 katrilyon. Mevcut başarı grafiğiyle, yapılan harcamanın tutarı karşı karşıya getirip, kıyaslamaya sokulduğunda “el insaf dedirtmiyor” değil?!.. Kim kime neyi abone ettiriyor?
***
Biliyorum ki, istişare kurulunda yer alan çok sayıda kişi parasal kaynak tedariğinde, nice ter döktüğü!.. Dökülen ter, ligdeki başarı grafiğindeki veriye değer mi?.. Onun yorumu, yönetim ve kapital destek sağlayanlara bırakıyorum!.. En önemlisi de, Amedspor’a gönül vermiş taraftara.. Spor otoritelerine fikri beyanlarını sorduğumda, aldığım cevap uğraşa, çabaya verilen emeğe yazık..”
***
Ama ya, taraftar!.. Sonuç itibariyle, bu takıma gönül verip, emek sarf edenlerin, emeğinin karşılığını alamamak, yazık günah değil mi?.. Üzmeye ve rencide etmeye kimsenin hakkı var mı?! Yok.. Öyle ise, nedir bu körebelik oyunu Amedspor arenasında sıkça tekrar edilme hali?!.. Yetmez mi, ya da yeterince ders alınmadı mı?..
***
18 Ekim’de Olağanüstü Kongre var.. Bazı isimlerin adaylığından söz ediliyor! Ki o isimlerden bazıları, Amedspor'un ismi üzerinden nemalanıp kendine prim yapma arenası olarak kullandığını sanırım, sağır sultan bile haberdar!.. Bu durum denir ya kahredici bir şekilde travmatik kalıcılığı ne hazindir ki körüklüyor.. Sıçrama tahtası misali!..
***
Fazla söze gerek yok!?. Yüksek İstişare Kurulu Nahit Eren’i işaret ediyor.? Muhtemelen de kongrede tek aday olarak, onun listesi seçilir!.. Ancak, camiadaki temel beklenti ve istenilen ter-ü taze bir ruhla, yepyeni bir yönetimle, iş başı yapılsın.. Umarız ki, Amedspor iç ve dış etkenlerin zincirlerinden de kendini böylece kurtarıp arındırmış bir yönetimsel anlayışla yola çıkar!..
***
Ve Amedspor'un hasret olduğu Süper Lig yolunda, onu şampiyonluğa taşıyan, kupanın sahibi olma noktasındaki en büyük koz bu, değişim ve yenilik olur!. Takım güçlü, teknik ve iş bitirici sonuçlara yakın, bir kadro ve futbolcu sayısına sahip!!.. Yeter ki, iç dünyalarında moral, motivasyon ve de sahiplenme, egemen olsun!.. Çünkü dışarıda ona sınırsız destek veren milyonlarca Amedspor gönüllüsü, sevdalısı ve yoldaşı var… Büyüklerle eşdeğer!.
***
DİYARBAKIRSPOR!..
Tabi, bir de efsane tanım getirilen Diyarbakırspor’un hal-i durumu.. Vakıa her yönüyle, per-u perişan!.. Akıbeti meçhul, bir yolda gidiyor!.. Neye evrilir, nihayeti ne olur, bilinmez?.. Ama futbol ve otorite anlamında, akademik bir tez içeriyor.. Bir takım, ihtiraslara ve menfaatlere, küçük hesaplara nasıl da alet edilerek, yok edilir noktaya getirilir!.. Ders-i ibret.. Ülkede örneği vaki mi bilmiyorum!..
***
Bu arada, Diyarbekirspor’da da durum hiç de sağlıklı değil.. Ne temsiliyet açısından, ne de futbol!.. Ama diyeceksiniz ki, şirket takımı, zaten ne taraftarı var, ne de bir ideali var.. Farklı ticari hesaplara payende!.. Belki haklılık oranı yüksek olabilir böylesi bir bakış.. Lakin, gittiği deplasmanlarda, Diyarbakır’ı temsilen gidiyor, Diyarbekirspor olarak!.. İsimde, Diyarbakır vaki olmamış olsaydı, neyse derdik.. Ancak var. İşte bu isme layık olunmalı, diyoruz!..
***
GÜNÜN SÖZÜ..
Diyarbakır’da futbolu başarısız kılan, rakipleri değil, kendi iç kavgasıdır!..