TOPLUMU EROZYONA UĞRATAN; MÜPTELA!!!
Uyuşturucuyla alakalı, ahalinin hal-i durumu, çok korkunç ve ürkütücü!.. Vahimin de ötesinde yıkım!!.. Bugün değil, yıllardır katlamalı katlamalı büyüyerek, devasa ve küresel bir sorun haline geldi uyuşturucu kullanımı ve satışı?.. Öyle ki, toplumları, ülkeleri, hatta devletleri çökertir oldu!!!
***
Ülkedeki mevcut durum, yıllardır dillendirir, yazarım!.. Şehr-i Diyarbakır’ı da, katarak.. Kanayan hadise, sıradan değil diye!.. Hele ki, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un, bu minvaldeki son beyanatını okuyunca, sokaktan bana gelen “gençlerimiz uyuşturucu müptelası olmuş” isyanında, ne kadar haklı olduğunu, daha bir anlıyorum ve yazıyorum!?. “Nesil elden gidiyor?…”
***
Ne diyor Adalet Bakanı Tunç.. “Cezaevlerimizin mevcudunun şu anda 3’te biri uyuşturucu suçlarından hüküm giyen kişilerden müteşekkildir..!” Ve ekliyor Tunç.. “Kullanma suçu bakımından da, denetimli serbestlik kapsamında da çok ciddi oranda kişi var dışarıda!” Yani!.. Yanisi şu; hapiste yatan her üç kişiden biri uyuşturucu mahkumu!..
***
Peki sokaktaki durum ne!.. Öyle ya içerde 3 kişiden biri uyuşturucu müptelası ise, dışarısı denir ya beterin beteri noktasında, daha bir korkunç olmaz mı?.. Aynen de öyle!.. Bugün, sokakta, çarşıda, pazarda, kaldırımlarda, tenha köşelerde kendinden geçmiş, zombi insanlarla ayık insanları ayırmak bile güçleşti?.. Toplumsal bir yıkım var?..
***
Gasp, hırsızlık, soygun, kapkaç!.. Cinayet, yaralama.. Çete.. Şebekeler.. Suç örgütleri… Seçerelerine bakıldığında, bilaistisna hepsinin organize olduğu kulvar; “uyuşturucu ve alkol ile, gayri meşru ilişkiler ağı!!..” Görmeye düş denir ya!!.. Bakan Tunç islah noktasında uyuşturucu müptelası mahkumların, tutukluların zorunlu tedaviye alınmalarına yönelik, çalışma başlattıklarını söylüyor!..
***
Diyor ki; “Önümüzdeki 4 yıl içerisinde, zorunlu tedavi merkezi işlevini görecek, 106 cezaevi inşa edilecek..” Mevcut hale karşılık, bir gülle bahar olur mu diyeceksiniz?! Elbette, olmaz?.. Ama kaçını kurtarabilirsek!.. Kaç mahkumu, tutukluyu “islah ederek, uyuşturucu müptelalığından kurtarabilirsek?”.. İslah edilmeyen her kişi “potansiyel bir beladır?”…
***
Nitekim, istatistiklere bakıyorum!.. Uyuşturucu kullanan, bağımlısı olan veya onun satıcılığını” yapan, kişi!.? Cezaevinde gerekli islah edici tedaviye tabi tutulmamışsa!.. Aldığı ceza caydırıcılıktan uzaksa!.. Dışarı çıkar çıkmaz, ailesinden önce kendi iradesinin dışında uyuşturucu iradesiyle, bu arenaya koşar!.. Sicillerinin kabarık olması da bundandır!..
***
İnanın ki, aldığım ihbar ve şikayet telefonlarının ekseriyeti, uyuşturucuyla alakalı, şikayet!.. Özellikle de, varoş semtlerimiz.? Beri yanda, buralardaki okullar.. Metruk yapılar.. “Ne olur gelin bu çocukların, gençlerin halini görün, devlet bunları kurtarsın, sokağa çıkmaktan korkuyoruz, hepsi zombi olmuşlar.. Herkese saldırıyorlar”
***
Bir beladır; uyuşturucu!. Bugün ne hazindir ki, bütün katmanları çeşitliliğinin artmasıyla birlikte sarmış, ağına almıştır.. Orlarca çeşit var.. Sosyo-ekonomik, dengesizlikler!.. İşsizlik.? Yoksulluk.. Geri bırakılmış.. Ve de, hak, hukuk, adalet nizamındaki zafiyetler zinciri iştahlandırıyor. Beri yanda aile bölünmüşlüğü!.. Çevresel faktörler!. Bu alanda yüksek paraların iştahıyla oluşan sektörlerin azameti!.. Körükleyip ateşliyor; bu alanı?!
***
Salt cezaevleri, cezalar değil, bunun mücadelesi!.. Ya da, sokaktaki polisin gayreti, çabası!.. Toplumun tüm katmanları, devletin, hükümetlerin, siyasilerin kollektifliğiyle, bu sorunu, milli ve beka mevzusu edilecek şekilde; arenasına operasyon çekilmeli?.. Sokağın ıslahı, şart.. Yoksa kimse huzurlu ve güvenli bir sokak, göremez, yaşayamaz!.. Dili, dini, rengi, ırkı yok bu belanın!.. Herkesin evine, yüreğine, ailesine kor ateşi düşebilir!..
***
Bir kaç hafta önceydi!.. Sur ilçesinde, bir okulumuzun idarecisiyle sohbet ederken, emniyetin aldığı tüm tedbirlere rağmen dedi ki; “Devriye ekiplerin gezmelerine rağmen..“Ömer bey.. Öğrencilerimizi, okulumuzu, tarihi semtimizi, mahallemizi, aileleri seviyoruz. Ama gidip gelirken, korku ve endişe içerisindeyiz.. Ya zombi olmuş bir uyuşturucu müptelası bize saldırırsa!..”
***
Acı ve hazin bir tablo!.. Uyuşturucu belası öylesine bir yıkım ki, ulvi değerleri de, erozyona uğratıyor.. İnsanı hayata bağlayan hedefler, idealler, beklentiler, umutlar, yarınlar diye düşünülen yaşam ilkelerini yok ediyor!.. Hiçbir şey ona kutsal gelmiyor kullandığı uyuşturucudan başka!.. Saygı, sevgi, muhabbet, yaşam yok!.. Esaret ve esir!..
***
Ve dijital alandaki, uyuşturucu belasını ateşleyen, hipnoz edici organizasyonlar!.. Ki bu bambaşka bir yangın arenası.. Nesilleri, nesil olmaktan çıkarıyor.. Enva-i sapkınlık var.. Uyuşturucudan tutun da, alkole, cinsellikten tutun da, tercihsel sapkınlıklara kadar; hepsini tercihsel özgürlüktür deyip, teşvik ediyor!…Hazin olan da şudur ki; alıcısı hep yüksek!..
***
Gençler!.. Aile disiplininden kopuk bir şekilde, yaşar hale geliyor.. Ne ev, ne iş, ne aile fertleri dinlemiyor.. Uyarıya verdiği yanıtta çocuk değilim ben.. Bir eğitimcinin dediği gibi; “Bu şartlarda adam akıllı eğitim faaliyetinde bulunmak mümkün değil. Birine bir lâf söylesen, anandan emdiğin sütü burnundan getiriyor!…” Ne yazık ki öyle!?.
***
***
KUMAR VE BAĞIMLILIK..
Gel gelelim toplumu kemiren uyuşturucu belası kadar, dijital platformlardaki kumar-bahis denilen, illete, ürkütücü şekilde tehdit edici boyutlara yükseliyor!!?. Yeşilay’a bu yıl, 6 bin 369 başvuru var; kumar ve internet bağımlılığıyla iligili.. Bu rakamın istatistiğine bakıldığında kumar bağımlılığı yüzde 36.67... İnternet bağımlılığı ise yüzde 6.19…
***
İller düzeyinde nüfus oranına bakıldığında; başvuru sayılarına göre 5 bin 199 başvuru sayısı ile İstanbul birinci sırada yer aldı, onu 1381 başvuru sayısıyla Ankara ve 691 başvuru sayısıyla İzmir takip etti.
***
Velhasılı kelam!… Vahim bir toplumsal bataklık söz konusu.. Bu bataklığı kurutmak gerekir.. Sadece bataklığın ürettiği sivrisinekle uğraşırsak, alacağımız yol nafileden öteye gitmez diyorum!.. Bir süre sonra; o mücadele edilen sinekler de bağışıklık kazanarak, bizi alt edeceğini bilmek, hesaplamak gerekir..
***
Nitekim bugün görüyoruz ki, “gençlerimizi uyuşturucu ve kumar belâsına düşürmek isteyenler, faaliyetlerini gün geçtikçe hızlandırıyor..” Onun için, bir milli mücadele gereklidir!.. 7’den 70’ine, devletinden, hükümetine, toplumun tüm katmanları, bekaa hakikatiyle, el ele, omuz omuza vererek; zevk tatmininden başka hedefi ve ideali olmayan evlatlarımızı hipnoz etmesinden, zombi yapılmasından kurtarmak için seferberlik başlatılmalı!..
***
Aksi halde yarınlarımız çok ama çok büyük bir tehdit ve tehlike altında olacaktır.. Ki sürüklenip gidiyoruz o bataklığın içerisine!…
***
GÜNÜN SÖZÜ..
Sorumlunun sorumsuzluğu hem kendisine, hem de ahalisine zararlı!..