BİRİ HARBİ HASETÇİ.. AMA KİM?…

Sıcak gündem, Suriye!.. Devrim sonrası gelişmelere dünya pür dikkat kesilmiş!.. Zaferin arkasında, ağız birliği etmişcesine, Türkiye ve Erdoğan’ın varlığı konuşuluyor.. Tebrikler de, bu minvalde geliyor.. Ama gel gör ki; iç siyasette, partilerde, liderlerde, bir hasetçilik vaki.. Düşman başına..

***

Özgür Özel.. Nam-ı diğer, CHP Genel Başkanı.. Ki ana muhalefetin de başı.. Zat, Suriye’deki Baas rejiminin çöküşünü, Esad’ın arkasına bakmadan Rusya'ya kaçışıyla ikmale gelen zaferin ve Suriye halkının arkasında; ABD ve İsrail var diyor…Ve ekliyor; “Türkiye’nin bir dahli yok, plan ABD’nin planı, Erdoğan da kim oluyor, Dünya’dan haberi yok?!..”

***

Donald Trump.. Nam-ı diğer, ABD’nin yeni seçilen Başkanı.. Ki, 20 Ocak’ta da yetki alacak.. Beyaz Saray’da konumlanacak.. Zat, Suriye’deki Baas rejiminin çöküşünü, Esad’ın arkasına bakmadan Rusya'ya kaçışıyla ikmale gelen zaferin ve Suriye halkının arkasında, Türkiye var, bu plan Türkiye'nin planı diyor.. Ve ekliyor; “Erdoğan çok güçlü bir lider..”

***

Plan ve kim var arkasında özetle, gerçek şudur ki Suriye’de bir devrim yaşandı.. Orta yerde, büyük ve tarihsel bir zafer var.. Suriye halkı, o zaferi iliklerine kadar bugün yaşıyor.. 61 Yıllık bir Baas rejimi, 53 yıllık da Esad ailesinin iktidarı al aşağı edilmiştir.. Özetle özgürleşen, halkların hürriyetine kavuştuğu bir Suriye var…

***

Sorunun yanıtına gelirsek!.. Özel ve Trump’ın, Suriye’de olup bitene dair, tespit beyanları ortada.. Ki, Trump kendi zaferini, neden  Türkiye’ye ve Erdoğan’a meyil etsin hatırlatmasıyla; burada harbiden kim yalancı?.. Özel mi, Trump mı?.. Ortada korkunç, dehşetli, şuursuz bir haset yok değil!..  Sorunun cevabını siz ahaliye bırakıyorum; “kim o haset kesilen yalancı?”

***

Neyse!… Yanıtınızı biliyorum.. Ama yine de ipucu babında not aktarayım!?. Suriye’deki kutlamalarda açılan bayraklara, meydanları dolduran halkın elindeki fotoğraflara, atılan sloganlara, ülkelerine geri dönen göçmenlerin şükran diye başlayan cümlelerine ve tabi ki, Emevi Camiinde, kim kiminle, nasıl namaz kıldığına bakarsak yeter!…

***

Bu arada Lübnan Başbakanı Necip Mikati ne demişti?..”Şunu öğrendik, önce Allah’a daha sonra da Lübnan’da bulunan dostlarımıza, özellikle de Türkiye’ye güvenmemiz gerektiğini öğrendik..” Nerden nereye?… Hasılı kelam, yeter ki vatanseverliğimize halel getirmeyelim!..”

***

MEKTUP MEVZUSU!..

Sohbet, Erdoğan, Trump, Özel ekseninde geliştiği için şu bir dönem efsaneleştirilen, mektup mevzusuna bi bakalım.. Öyle ya, şimdilerde yeniden, Özel’in konuşma, metninde yer alıyor!?. Neydi o mektubun muhtevası!.. Trump ABD başkanı seçildiği bir önceki dönemde, Erdoğan’a “ hiç de şık olmayan, nezaket kuralları dışında patavatsızca kaleme alınmış bir mektup göndermişti!..

***

O dönemde mektup çok konuşuldu!.. Yerel ve mahalli seçimlerde muhalefetin ipine sarıldığı bir malzemeydi!.. ABD ve Türkiye ilişkileri.. Erdoğan Trump uzlaşmazlığı.. Yani hayli keskindi.. Peki şimdi öyle mi?.. Devran değişti.. Suriye’deki olup bitene dair, Trump’ın bugünkü konuşmasına bakıyoruz; Erdoğan’a yönelik dizelediği övgüler, methiyeler, o güçlü bir lider sözleri malum!..

***

Özel, Erdoğan hasetliğiyle, şimdi ne diyor?!.. Trump’tan daha bir sözcü kesilerek.. Değişen bir şey yok.. Erdoğan’a dün nasıl bakıyorduysa, ses tonu nasıl idiyse, bugün de öyle!.. Özel böyle düşünebilir.. Ama Trump tükürdüğünü yalamış bir şekilde, mektubunu da, nezaketsizliğini de, şuursuzluğunu da, Erdoğan güçlü bir lider sözüyle, anlamsızlaştırmıştır!?. Nokta!?.

 

***

EKMEK ZAMMI?

Yerel mevzu!? Diyarbakır’a özgü olsa da, hayat pahalılığı zam furyası, ülkesel bir sorun.. Dile kolay, 11 Ay’da, Diyarbakır’da ekmeğe üçüncü kez zam yapıldı.. 400 gramlık bir pide ekmek, artık 20 lira!.. Nüfus bazlı, asgari ücret ve emekli maaşının cüziliğiyle yapılan yüzde 80-90 oranını bulan yıllık ekmek zamına el insaf denilmez mi?

***

Kaldı ki, 12 ila 18 liraya ekmek satılırken, kimi fırıncılar 10 ila 15 liraya satıyordu!.. Yoksul gariban vatandaşlar buralardan alım yapıyordu?.. Ki işçilik aynı, un aynı, yakıt aynı, girdi maliyetler aynı; düşük fiyata sattığı için, şikayet konusu edilip duruluyordu!.. Neymiş; raiç bedelinin altında satış yapılamazmış!. Ah şu serbest rekabet kamil olsaydı gör neler olurdu?!…

***

Sahi bizim seçilmiş vekillerimiz ne der, ekmek zammına?.. Onlar hala, gerekirse soğan ekmek yeriz, yine de teslim olmayız modundalar mı?.. Tabi eti gramla, domatesi, salatalığı da taneyle yiyin diye tavsiye hikmetinde bulunanlar?.. Onlar da, yoksulun tek gıda maddesi olan ekmek için şimdi çıkıp, soğan ekmek yeriz derler mi?.. Ekmek kadar soğan da zamlı!..

***

Velhasıl!.. Şu zamlara dair kimse siyasi edebiyatla diskuru çekmesin!.. Hiç bir şey, konuşmasalar daha iyi olur.. Çünkü ağızlarından çıkan her söz, vatandaşın asabını bozuyor, sinir katsayısını yükseltiyor, öfke seli oluşturuyor!.. Bıcak kemiği çoktan geçmiş, derinden derine acıtıyor!..

***

Bakalım, emekliye verilecek zam, asgari ücretliye belirlenecek yeni ücret!.. Diyarbakır’da yüzde 80-90’ı bulan 11 ay içerisindeki ekmeğe yapılan zamla eşit bir ölçüde olur mu?.. Bekleyip göreceğiz, vatandaşın asabını ne kadar çetin şekilde, bozacaklarını?..

***

VAY BE!…

Gaflet mi, delalet mi, bu ne tezat mı?.. Ne derseniz deyin; hepsini kapsayan bir mevzu, İyi Parti Konya Milletvekili Ünal Karaman’ın, icraatı!.. Zat, bir kaç arkadaşıyla Tunceli’de keçi avına çıkmış!.. Derdest olmuş.. Hatta ceza, hükmü icra edilmek istenilmiş..

***

Garip olun şudur ki bu zat, 7 ay önce, Meclis’e bir soru önergesi vermiş.. Demiş ki; “Tiftik keçisi sayısı neden azalıyor” diye?.. Düşünün keçi avcısı çıkmış meclise “keçi sayısı neden azalıyor” diyor?.. Gel de; gaflet kürsüsüne zat-ı muhteremi çıkarma?.. Olacak iş mi?…

***

GÜNÜN SÖZÜ?..

Kahramanları hasetçilerin salyaları kahramansızlaştıramaz!..