Emirdağı Hayatı Devamıdır-8
Aziz kardeşlerim,
Risale-i Nur'un zuhurundan kırk sene evvel, geniş bir hiss-i kablelvuku, acip bir tarzda, hem bende, hem bizim köyde, hem nahiyemizde tezahür ettiğini şimdi birihtar-ı mânevî ile kat'î kanaatim gelmiş. Şefik ve kardeşim Abdülmecid gibi eski talebelerime bu sırrı fâş etmek isterdim. Şimdi Cenâb-ı Hak sizlerde çokAbdülmecid'leri ve çok Abdurrahman'ları verdiği için, size beyan ediyorum:
Ben, on yaşında iken, büyük bir iftihar, hattâ bazan temeddüh suretinde birhâletim vardı. İstemediğim halde pek büyük bir iş ve büyük bir kahramanlık tavrını takınıyordum. Kendi kendime derdim: "Senin beş para kıymetin yok. Butemeddühkârane, hususan cesarette çok fazla gösterişin niçindir?" Bilmiyordum, hayret içindeydim. Bir iki aydır o hayrete cevap verildi ki: Risale-i Nur, kablelvukukendini ihsas ediyordu. Sen, âdi odun parçası gibi bir çekirdek iken, o firdevssalkımlarını bilfiil kendi malın gibi hiss-i kablelvuku ile hissedip hodfuruşlukederdin.
Bizim Nurs köyümüz ise, hem eski talebelerim, hem hemşehrilerim biliyorlar ki, bizim köyümüz, fevkalâde gösteriş ve cesarette ileri göstermek için temeddühü çok severdiler; güya büyük bir memleketi fetheder gibi kahramanâne bir tavır almak istiyordular. Ben, hem kendime, hem onlara çok hayret ederdim.
Şimdi hakikî bir ihtar ile bildim ki: O mâsum Nurslu insanlar, Nurs karyesi; Risale-i Nur'un nuruyla büyük bir iftihar kazanacak; o vilayetin, nahiyenin ismini işitmeyen, Nurs köyünü ehemmiyetle tanıyacak diye bir hiss-i kablelvuku ile onimet-i İlâhiyeye karşı teşekkürlerini temeddüh suretinde göstermişler…
…Sizi eski talebelerim ve eski arkadaşlarım ve kardeşim ve biraderzâdemAbdülmecid ve Abdurrahman'lar bildiğimden, bu mahrem sırrı size açtım.
Evet, ben, yirmi dört saat evvel hassasiyetimle ve âsâbımın rutubetten tesiriylerahmet ve yağmurun gelmesini hissettiğim gibi, aynen öyle de, ben ve köyüm venahiyem, kırk dört sene evvel Risale-i Nur'daki rahmet yağmurunu bir hiss-i kablelvuku ile hissetmişiz demektir.
Umum kardeşlerimize ve hemşirelerimize selâm ve dua ederiz, dualarını rica ederiz.
Said Nursî
Büyük Bir Makamda Bir Kumandan ve Ehemmiyetli Bir Zâtın, Ehemmiyetli Mektubuna Mecburi Bir Cevaptır
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Bilmukabele, biz de Ramazanınızı tebrik ediyoruz. Rüyalarınız pek çok mübarektirler. İnşaallah, Cenâb-ı Hak sizi büyük ihsanlara mazhar eyleyecek diye bir işarettir.
Bence bu zamanda en büyük bir ihsan, bir vazife, imanı kurtarmaktır, başkaların imanına kuvvet verecek bir surette çalışmaktır. Sakın, benlik ve gurura medar şeylerden çekin. Tevazu, mahviyet ve terk-i enaniyet, bu zamanda ehl-i hakikate lâzım ve elzemdir. Çünkü, bu asırda en büyük tehlike benlikten ve hodfuruşluktan ileri geldiğinden, ehl-i hak ve hakikat, mahviyetkârâne daima kusurunu görmek ve nefsini ittiham etmek gerektir. Sizin gibi ağır şerait içinde kahramancasına imanını ve ubudiyetini muhafaza etmesi, büyük bir makamdır. Senin rüyalarının bir tabiri de, bu noktadan seni tebşir etmektir.
Risale-i Nur eczalarında tarikat hakikatine dair "Telvihat-ı Tis'a" namındaki risaleyi elde edip bakınız. Hem, zatınız gibi metin ve imanlı ve hakikatli zatlar Risale-i Nur dairesine giriniz. Çünkü, bu asırda Risale-i Nur, bütün tehacümata karşı mağlûp olmadı. En muannid düşmanlarına da serbestiyetini resmen teslim ettirdi. Hattâ iki seneden beri büyük makamatlar ve adliyeler, tetkikat neticesinde, Risale-i Nur'un serbestiyetini tasdik ve mahrem ve gayr-ı mahrem bütün eczalarını sahiplerine teslime karar verdiler.
Risale-i Nur'un mesleği, sair tarikatlar, meslekler gibi mağlûp olmayarak, belkigalebe ederek pek çok muannidleri imana getirmesi, pek çok hâdisâtınşehadetiyle, bu asırda bir mu'cize-i mâneviye-i Kur'âniye olduğunu ispat eder. O dairenin haricinde, ekseriyetle, bu memlekette, ve hususî ve cüz'î ve yalnız şahsî hizmet veya mağlûbane perde altında veya bid'alara müsamaha suretinde vete'vilât ile bir nevi tahrifat içinde hizmet-i diniye tam olamaz diye, hâdisat bizekanaat vermiş.
Madem sizde büyük bir himmet ve kuvvetli bir iman var; tam bir ihlâs ve tam birmahviyetle, sebatkârâne Risale-i Nur'a şakirt ol—tâ binler, belki yüz binlerşakirtlerin şirket-i mâneviye-i uhreviyelerine hissedar ol. Tâ senin hayırların, iyiliklerin cüz'îyetten çıkıp küllîleşsin, âhirette tam kârlı bir ticaret olsun.
Said Nursî
Çok mübarek, çok kıymettar, çok sevgili Üstadımız Hazretleri!
Elhamdülillâh, bu sene Isparta'daki talebelerinizi dünyevî meşağil daha çok gaflete sokmadı. Hizmet-i Nuriyedeki gayretlerimiz ciddî bir surette devam ediyor. Herbirimizin kalblerimizdeki Nura karşı incizap, sîmalarımızda okunuyor. Sanki bu talebelerinizin kalbleri sevinçle doludur.
Devam edecek