HATIRLAMIYORUM, BİLMİYORUM, KAFAM KARIŞTI?…
Narin… Narin olmayan bir ailenin girdabında cinayete kurban gittiği tartışılmaz bir gerçektir artık!.. İnsani, vicdani ve rahmani tüm değerlerin korkunç ve muammalı bir şekilde nasıl yok edildiğini, Tavşantepe köyündeki Güran ailesinin kollektif işbirliğiyle üzerimize boca edildiği açık!.. Çünkü, aylardır, cinayetin nedeni ve katillerinin kim olduğu, belirlenemedi..
***
Herkes, ama herkes canice ketum kesilmiş durumda!.. Üç maymun modundan çıkılmıyor, çıkmaya meyil eden de yok!.. Görmedim, duymadım, bilmiyorum?.. İki gündür devam eden davanın duruşmasına baktığımızda da, gerek sanıklar olsun, gerekse de tanıklar!.. Hepsi, Narin cinayeti faili meçhul kalsın, kim öldürdü, neden öldürdü gizli kalsın diye, enva-i şeytani şekilde; ağız birliği etmişler!…
***
Sorulara verilen yanıtların özeti, dünkü Diyarbakır Söz’ün manşetinde, yer aldı.. “Hatırlamıyorum.. Bilmiyorum.. Kafam karıştı..” Narin cinayeti çok yönlü aile bağlarının geldiği aşamayı sorgulatıyor?.. Psikolojik ve travmatik yönü yüksek.. Hele ki, anne ve abinin cüretkarlıkları!.. Çekirdek aile içerisindeki doğal bağı, darmadağın etti.
***
Yargılama neticesinde, cinayetin sır perdesi aralanır mı, aralanmaz mı, onu zaman gösterecek.. Tabi oluşan, oluşturulan bu belirsizlik, katil-ler-in kendilerini kamufle etme planları, tanıkların birilerini koruma gayreti bu işten sıyrılacaklarına yol açar mı?.. Bekleyip göreceğiz!..
***
Hazırlanan, 15 sayfalık iddianamede; dört “katil zanlısı” var.. O da, HTS kayıtlarına, dayanıyor!.. Amca Salim, anne Yüksel, abi Enes.. Ve Güran ailesinden olmayan.. Cesedi gömen, cesedi gömdüğünü itiraf eden, Nevzat Bahtiyar!.. Savcı, ağırlaştırılmış müebbet istiyor, bu dört kişi için!..
***
Jandarma, Savcılık ve de Mahkeme’de alınan ifadeler, savcı ve hakimlerin sordukları sorulara gelen yanıtların muhtevasına baktığımızda!.. Her dört zanlı da, sürekli çelişkiler içeren ifadeler verdikleri, kayıtlarda!.. Mahkeme Başkanının, davanın kilit ismi olan Amca Salim’e söylediği şu söz, çok şey ifade ediyor… “Sen çok zeki birisin..”
***
Narin’i, narin olmayan ailesi, sahiplenmedi!.. Ama, Türkiye sahiplendi.. Ki kaybolduğu gün, cesedin bulunduğu 19 gün sonrası, kabrinin ziyaret mekanına dönüşmesi.. Ki, ilk duruşmaya gösterilen yakın ilginin yüksek oluşu da; tüm griftlere rağmen adalet tecelli edecek, güvenini veriyor!…
***
Yazıyı gazeteye gönderirken, duruşma devam ediyordu!.. Tanıkların dinlenmesi, geç saatlere kadar sürer.. Evet, gözümüz de, kulağımız da, zihnimiz de Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmadan çıkacak olan kararda!.. İlk duruşma olması münasebetiyle bir karar çıkacağını sanmıyorum!..
***
Herkesin beklentisi, şu!.. Tüm değerleri, özellikle aile bağlarını buldozer gibi yıkan, Narin’e yönelik canice işlenen cinayette, her kim ona kıymışsa!.. O cani-leri ve Narin’e kıyanları, koruyan, kollayan her kimse!.. Hiç biri ama hiç biri hesap vermekten, yırtmasın!.. Burunlarından fitil fitil, gelmeli!..
***
Bunu istememizdeki, neden?.. Narin kadar, bütün kız çocuklarına, erkek çocuklarına, Edirne’de tecavüze, işkenceye maruz bırakılan 2 yaşındaki Sıla adına, Gülistan Doku, Rojin adına bunu adaletin, bağımsız ve tarafsız vicdanından istiyoruz!.. Ki, benzer hadiseler tekerrür etmesin!..
***
Ne diyordu Melikahmet’teki İzzet usta!.. “Bunları dar ağacında sallıyacaksın ki, ibreti alem olsunlar?”..
***
GÜLBEN HANIM!..
Gülben Ergen!.. İnsani ve vicdani yönü, tartışılmazdır.. Evlat düşkünlüğü de.? O konuda, söyleyecek söz olamaz.. Ki bir çok benzer hadisede, dikkat çekmek adına, odak kişi olmuştur!…
***
İcra ettiği sanatın kendisine kazandırdığı popülaritesini kullanmaktadır.. Kendi üzerinden, davaya dikkat çekmek!.. Ama önceki gün, Diyarbakır’da Narin davasında, çok farklı bir durum hasıl oldu..
***
Kendisinin duruşma salonuna alınması, koruma kordonunda bulunması, tepki doğurdu.. Yuhalandı.. Gülben’e bu ne ayrıcalık denildi.. Yani, tansiyonu bir hayli yükseltti, eleştirilerin odağında yer aldı?..
***
Birileri tepkiyi farklı mülahaza etse de!.. Özünde haklılık payı yok değil.. Neden derseniz?. Narin davasına, Türkiye’de odaklanmayan, sahiplenmeyen, alaka göstermeyen, hiç kimse yok?.. Ki, herkes iki gündür orada..
***
Avukatlar deseniz!.. Duruşma salonuna girmeyen, onlarcası kapıda kaldı.. Medya derseniz, bizler bile, içeri giremedik, onlarcası yayınını dışarıda yaptı.. Kadın dernekleri… Milletvekilleri. Parti temsilcileri.. Baro teşkilatları..
***
Halk deyimiyle say say bitmez misali!.. İşte tüm bunların, bulunduğu bir ortamda, mahkemeyi takip etme adına, duruşma salonuna girmek için, birbiriyle itişen yüzlerce kişi vaki iken, Gülben’e sağlanan ayrıcalıktır tepki gördüren?…
***
YUUUUHHH ARTIK..
Vay da vay!… Besle kargayı oysun gözünü.. İşte Dilruba da böyle biri.. Bir sokak röportajındaki, akıttığı salyadan tanırız!.. AK Partiye oy verenlere ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik, hakaretler!…
***
Ahaliye; hepiniz beyni emcüklenmiş geri zekâlılarsınız!!.. Cumhurbaşkanı vasfını da, ahırla, cümeleleştirmişti.. işte bu pespaye, lağım ağızla, Dilbura, bir anda CHP’nin kahraman kızı oldu?…
***
Tabi onun bu patavatsızca, ağzı bozuk, leş kokan tutumuna gelen gözaltı ve tutuklama da, prim oldu. CHP çıkıp, “Atatürk’ün korkusuz kızı” libası giydirdi…
***
Özgür Özel onu baş tacı yaptı.. Protokole aldı.. Ön saflarda yürüttü.. Ve önceki gün, o patavatsız, ağzı bozuk Dilruba denilen zevat. Özel’e sosyal medya üzerinden, kahramanlık göstererek; “yuuuuuhhhhh, artık” çekti..
***
Neyse bir halk deyimidir!.. Leşten kahraman çıkarırsanız, besle kargayı oysun gözünü vecizesiyle bütünleşirsiniz!.. Pisliği sahiplenen, pisliğin içerisine düşmekten kendini kurtaramaz?
***
YAVAŞ KONUŞTU..
Ebru Gündeş konserine 69 milyon, Mor ve Ötesi’nin konserine de 71 milyon lira harcandığı yönündeki, ortaya çıkan astronomik harcamaya dair, Mansur Yavaş konuştu.. İki konsere yapılan harcama incelemeye alındı, ilk oturumda kalem kalem deklare edilecek..
***
Ahaliye de, duyurulacak.. Lakin kalemler neyi içerirse içersin, kemerlerin sıkıldığı enflasyonun aşırı derecede bel büktüğü, çarşı-pazara yanan ateşten yaklaşılmaz olunduğu bir evrede, çal oynaya bu kadar harcama, reva mı?..
***
GÜNÜN SÖZÜ..
Ağzından çıkanı kulağı duymayan, siyasetçinin varacağı yer sine-i şamardır?..