ARIZA-İ DURUMU SORGULAMAK?!..
Önce net olmak gerekir!.. Adamcılığı terk edeceğiz.. Şu bizden, o bizden değili, bırakacağız!.. Her kim, siyasi ve etnik kimliğine bakılmaksızın!.. Şu parti, bu parti de demeyeceğiz!.. İster seçilmiş, ister adanmış, ister görevlendirilmiş olsun!..
***
Her kim, bu devletin ve bu milletin ali menfaatine göre çalışmıyorsa!.. Yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet, hırsızlık yapıyorsa!.. Makam ve mevkisini bu kirlilikte kullanıp, bulaştırıyorsa.. Siyasi nüfuzunu libas edip dokunulmaz kalkanı yapıyorsa!..
***
Yargı da, mahkemeler de, hakim ve savcılar, kolluk kuvvetleri!. Tavizsiz, enselerine binmeli.. Hesap sormalı.. Hiç birinin gözünün yaşına bakılmamalı!.. Ama tarafsız, objektif, adil, hakkaniyet ölçeğinde, bu ülke ve millet adına hükmü ferman vermelidir!..
***
Şimdi, suç örgütü lideri hep Diyarbakırlı diyorduk ama aslen Mardinli Aziz İhsan Aktaş!.. Malum, onun itirafları ve iddiaları üzerine, bir dizi soruşturma, tahkikat ve gözaltı işlemi yapılıyor, CHP’li belediyelerde!.. Kendisi itirafçı olduğu için serbest.. Ama ifadeleri üzerine gözaltı ve tutuklanan var!..
***
Elbette ki, hukuk işler!.. Ancak ahalinin vicdanında sorguladığı bir gerçek var.. O da şu, daha 2010’lara kadar bu adam, Diyarbakır’da bir ilkokulun kantinini işletiyordu!. Annesi, babasıyla birlikte!.. Ayağındaki aksama yüzünden de, “topal azo" diye lakabı vardı..
***
Lakap noktasında bir yerme niyetim yok!.. Sadece öyle konuşulduğu için, hatırlattım.. Aktaş’ın şeceresine baktığımızda, çok ama çok kısa süre içerisinde holdingleşti.. Türkiye’nin sayılı zenginleri arasına girdi, jetlerin sahibi oldu… Değirmenin su nerden?!
***
Tabi dönen bu değirmen içerisinde, bakıyoruz ki bugün derdest operasyonu çekilen CHP’li Belediyeler tek değil!.. Bu zat-la ilişki, ihale, iş yaptırma bağlantısında bir kesim yok.. Çok kesim var.. Nice nice, belediyeler, kurumlar var!.. Aldığım notlardan özetle aktarayım!..
***
Tabi bildiğim kadarıyla!?. Kocaeli.. Ordu.. Elazığ.. Kahramanmaraş.. Çok sayıda, İlçe Belediyeleri.. Adapazarı dahil.. Bizim merkez Bağlar ilçesi.. Ki davalık!.. Yargıtay.. Meclis.. THY.. Üniversiteler.. Hastane inşaatları! Hepsi onun ukdesinde!…
***
Hak, hukuk, hakkaniyet noktasında der demez, soruluyor, sorgulanıyor!.. Bu zat, bu kadar ihale peşkeşinde bu kadar rüşvet veriyorsa, örgütlü yapısı söz konusuysa!.. Bunu sadece, CHP’li Belediyelerle mi, sınırlı tutmuş!?. Onların dışında kimseyle, indregandi olmamış!?.
***
Yani!. Hiç mi bu kurumlar ve belediye başkanları, yardımcıları, ya da şube müdürleri. Bir teki daha, Aziz’den “bize de bir sakal at, bir şeyler hediye et” dememiş, istememiş mi?! Mevcut sistemin işleyişinin doğasına aykırı.. Gariplik var.
***
Bir dostun ifadesiyle “belediyeler yolsuzluk ve rüşvetin membasıdır.” Kimse bizim belediyemizde rüşvet, yolsuzluk olmaz diyemez! Hal bu iken itirafçının, iftirasının da vaki olduğu geçeğiyle, kim kime inanır bu hal-i vaziyete! Hayli uzak!
***
Hani adaletin projektörü bu alana da ışık tutsa!. Aktaş eğer ki suç örgütü lideri ise, eğer ki, yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet gibi bir çarkın faaliyetini icra ediyorsa.? Bu yönde dosya ve dava varsa, “o zaman, bilumum” soruşturulması gerekmez mi? Adaletin kefeleri adil olmalı, bir o kadar da hakikati tartmalı!!..
***
Ve tabi ki, bizim de tek pencereden olup-bitene bakmamız gerekir!.. Doğruya doğru, yanlışa yanlış demeliyiz!.. Dün buradan, nasıl ulan nasıl? diyerek, CHP’deki yolsuzluk lağımına ve Özel’in buna siyasi dava diyerek tavır almasına, sert eleştiri getirmiştim!?.
***
Ki, getirmek de gerekir!.. Çünkü, Özel’e ve CHP’lilere buradan seslenmiştim.. Sokakları kamuoyunu terörize ederek, ülkede gerilim yaratmak yerine, eforunuzu biraz da, olup-biteni sorgulama adına, komisyonlar kurup, araştırmalar yapsanız da, konuşsanız demiştim!..
***
Bugün bile aynı fikri beyanda, çağrıda bulunuyorum!.. Kritik ve hassas bir evrede, ulusal ve uluslararası küresel aksiyonların geliştiği zamanda, gerilimi, tansiyonu germek yerine, aklı selim tutum, ortaya konulmalı!.. CHP kendi içinde komisyon kursun!?.
***
Yetmedi!.. Meclis’e önerge versin, Sayıştay’ın tüm raporları dahil olmak üzere!.. Yerel yönetimlerde, son bir mi, iki mi, üç mü?.. Her ne ise!.. Yargıya intikal etmiş tüm dosyalar, Meclis komisyonu tarafından, soruşturulup, incelemeye alınsın!..
***
Çünkü Adalet suç var diyor, muhatabı siyasi dava var diyor!.. Bu iki zıtlaşmadan hal-i hazırda sağlıklı bir netice alınmış değil.. Seyir giderek, hayır değil, şerhin ateşini körüklüyor..
***
ÖZEL; KAYNAR SULAR DÖKÜLDÜ..
Manavgat Belediyesinde ifşa olan rüşvet.. Ve kamuoyuna yansıyan, görüntülere. Özgür Özel şöyle demiş.. “Ben o görüntüleri gördüm başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Ama o görüntüler montaj çıkarsa arkadaşın arkasında dururuz.. Eğer yaptıysa Allah onun bin kere cezasını versin. Yolsuzluk varsa, kimsenin arkasında durmayız.?”
***
Şu ifadesi de çok önemli.. "İki muhakkik görevlendirdim.. Bir takım bilgiler var, iç acıcı değil. Para alma iddası var gibi duruyor. Bir yerde yolsuzluk, hırsızlık varsa karşısında en başta bizim durmamız lazım.. Biz bu işlerden uzak dururuz!..” Özel’den beklenen tavır da, işte bu!..
***
“Yolsuzluk varsa, kimsenin arkasında durmayız!.” Ve kendi dediği gibi.. “Bütün belediyeleri kazanmış ve belediyeleri iyi yönetirsek bize bu ülkenin anahtarını verecekler, bu dönemde böyle bir işe kalkışıp da kendisinin, ailesinin, namusunu düşünmeyip de partinin geleceğiyle oynayacak bir hareket kabul edilemez?.”
***
Bu duruşu ve söylemi bugün değil, ilk gün sergilemesi gerekirdi Özel’in!.. Eğer ki, İmamoğlu ya da, diğer Belediyelerle ilgili soruşturma ve gözaltı işlemleri sırasında, bu tavrı ortaya koyup, yolsuzluk yapanın arkasında durmayız deseydi, bugün çok farkı bir siyasi rüzgar eserdi, CHP’nin ali menfaatine ilişkin..
***
Temiz siyaset.. Temiz Yönetim.. Temiz Ahlak.. İşte bunun ikmali için ivedi bir şekilde; şeffaflık ve tabi ki siyasi ahlak yasası şart.. Tabi ki, Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğu gerçeğine de inanıyorsak!… Sizce!
***
GÜNÜN SÖZÜ…
Vaki mi, hırsızın arsızına “ben hırsızım” dedirtmek!..