ÖZ TERAPİ

Günümüzün yoğun temposu içinde koşuştururken kişinin kendisini ıskaladığı anlar olabilmektedir. Yüzyılın sorunu haline gelen stresli yaşam koşulları, ihtiyaçların görmezden gelinmesine ve duyguların farkında olmadan yaşanmasına sebep olmaktadır. Tüm bunlar her an ruha yüktür. Birey, yüklerin hafiflemesi adına çeşitli teknikler geliştirmeye ve onları uygulamaya zorlanabilmektedir. 

Kendi kendine terapi olarak da bilinen öz terapi, profesyonel desteğin yerini tutmasa da ruh sağlığını koruma ve iyileştirme sürecinde etkili bir araçtır. Bu terapi kendini anlama, farkındalık geliştirme, rahatlama, stres yönetimi, olumsuz düşünce kalıplarını değiştirme, günlük alışkanlıklar edinme, problem çözme, ileriye yönelik hedefler belirleme ve duygusal sağlamlığı arttırma becerilerinin kazanmasına yardımcı olan çeşitli tekniklerden oluşur. Tekniklerin düzenli olarak uygulanması ruhsal dayanıklılığı arttırır, bireyin daha tatmin edici bir yaşam sürmesini sağlar.

Öz terapinin üç temel ilkesinden bahsetmek mümkündür:

-     Farkındalık Kazanma: Bireyin duygularını ve bu duyguların oluşmasındaki kaynakların neler olduğunu tanıması değişim için ilk adımdır. Şu an nasıl hissediyorsun? Bu duygunun var olma sebebi ne? Duygunun tetikleyicisi nedir?

-     Duygularla Başa Çıkma: Duyguları bastırmak yerine onları kabul etmek ve o duygunun var olma sebebini anlamaya çalışmak önemlidir. İçinde bulunduğun duygu senin bir parçandır. Herkesle her an aynı şeyleri hissedemezsin. Bu duyguyu yaşıyor olman normaldir. Bir başkasında anlayışla karşılayacağın bu durumu kendi için de kabul et.

-     Kendi Kendine Destek Olma: Bireyin kendine karşı nazik ve anlayışlı olması iç huzurunu sağlamasına ve onu korumasına yardımcı olur. Yaşadıklarının aynısını yaşayan ve sana bunu anlatan arkadaşına nasıl bir yaklaşımda bulunurdun? Bir başkasına sunduğun desteği kendi özün için de sunuyor musun?

Unutulmamalıdır ki ruhsal sıkıntılarının yoğun olduğunu düşünen bireyler, profesyonel destek almayı ihmal etmemelidir.

Öz terapide uygulanabilecek teknikler, özetle şu şekilde sıralanabilir:

-     Duygu Günlüğü Tutma: Duygusal yüklerin hafifletilmesi için kullanılabilen bu yöntemde her gün şu sorulara cevap verilmesi beklenir: “Bugün beni mutlu eden ne oldu, beni zorlayan bir durum oldu mu, karşılaştığım sorunlara tepkim nasıldı?”

-     Nefes ve Meditasyon: Tüm dikkatini vererek derin nefes almak zihinsel sakinlik sağlar.

-     Mindfulness (Farkındalık): Bu teknik, geçmiş ve gelecek arasından sıyrılıp şimdiye odaklanmayı temsil etmektedir. Bir süreliğine geçmişe dair pişmanlıkları ve geleceğe dair oluşan kaygıları bir köşeye bırakmaktır. Yapılan aktiviteler esnasında o an yaşananlara, o anki duyguları fark etmeye odaklı olmaktır.

-     5-4-3-2-1 Tekniği: Beş duyu organının kullanımı ile şu anda kalmaya yardımcı olan bu teknik, kaygı uyandıran anlarda işe yarar. Bu teknikte kişinin etrafında gördüğü beş şeyi sayması, temas ettiği dört dokuyu hissetmesi, duyabildiği üç farklı sesi dinlemesi, burnuna gelen iki farklı kokuyu tanımaya çalışması, ağzındaki bir tadı fark etmesi istenir.

-     Küçük Hedefler Belirleme: Kişinin başarmak istedikleri için küçük somut hedefleri belirlemesini temsil etmektedir. Kişi, gerçekleştirdiği hedeflerin sonunda kendine küçük ödüller vererek davranışını pekiştirebilir.

-     Şükran Listesi Oluşturmak: Her gün şükrettiği üç şeyin yazılması istenir. Örneğin kendim için belirlediğim hedefi yerine getirdim, tadını beğendiğim bir kahve içtim, arkadaşım ile keyifli vakit geçirdim, güneşin tenime temas etmesine izin verdim, gökyüzünde uçan kuş sürüsünü izledim…

-     Kendine Zaman Ayırmak: Kişinin her gün sadece kendisi ile zaman geçirdiği bir alan yaratmasıdır. Yürüyüş yapmak, şarkı dinlemek, dans etmek, kitap okumak, resim yapmak,  film izlemek, meditasyon yapmak…

-     Öz Şefkat Egzersizi: Kısaca Öz Şefkat başlıklı yazımda öz şefkat ve egzersizleri üzerine yazdıklarım olmuştu. Yazıma şu satırlarla son vermiştim “Şimdi kollarımızı yan tarafa doğru kocaman açıp kendimizi kucaklıyoruz, ellerimizle yüzümüzü, bedenimizi okşuyoruz, kendimiz için sunumlar yapıp hazırladıklarımızı afiyetle yiyoruz, neşe veren şarkılar dinliyoruz, kendimizle geçirdiğimiz her an için şükür ediyoruz. Kendimizle kaliteli vakit geçirebildiğimizi fark ediyoruz. Arkadaşlarımızla kurduğumuz ilişkileri kendi özümüzle kurup özümüzün ihtiyaçlarına kulak veriyoruz, o ihtiyaçların karşılanmasını yerine getirilecek ilk görevimiz olarak görüyoruz.”

Düzenli olarak uygulanan bu teknikler, kişinin hayatın karmaşasında kendisi için bir yol çizmesinde kolaylık sağlar.

 

Öz terapi, sana dair en derin yaraları gizlediğin karanlık bir odaya elinde meşalen ile girmektir. İyileşmek, içinde yaptığın yolculuğunda kendine şefkat göstermekle başlar.