NE BELA BİR YILDI!…

Evet ya!.. Öyle böyle değil.. Vahşi, ürkütücü, tiksindirici nice hadiseler yaşadık… Toplumsal çürümüşlüğün dibini gördük diyebilirim!!.. Bebek tecavüzünden tutun da, yeni doğan bebekler üzerinden, milyonlarca lira kazanç sağlamaya çalışan hekim ve patron caniler ile, özel hastanelerdeki rant çarkı!!..

***

Ekonomi!.. Her yönüyle, bel büktürdü.. Emekliye, asgari ücretliye, işçiye, memura.. Esnaf.. Hayat pahalılığı, ölümlere, intiharlara, aile içi geçimsizliğin yarattığı cinnet hali, ölümlere, katliamlara varması!..  Kadın cinayetleri ve şiddet olayları, alabildiğine!

***

Ya Narin kızımız!.. Aile içi, korkunç bir infazına kurban gitti.. Anne, abi, amca ağırlaştırılmış müebbet ceza aldı.. Ama hala, 8 yaşındaki kara kaşlı, siyah gözlü, Narin’i kim, neden öldürdü gün yüzüne çıkmış değil.. Çıkacak gibi de görünmüyor!..

***

Ya Sıla bebek cinayeti!…2 yaşında.. Tecavüz, şiddet, işkence!.. Anne, üvey baba, iki de komşu çocukları.. Diyarbakır’dan Van’a Üniversite okuma umuduyla, gitti üç gün sonra kayboldu denildi günler sonra, cansız bedeni bulunan Rojin Kabaiş!..

***

İntihar mı, cinayet mi, başka bir şey mi bilinmiyor.. Ama Kabaiş ailesine göre; kızları intihar değil, cinayete kurban gitmiş.. Tunceli’de Rojin gibi okumaya giden Gülistan Doku!.. Kaç yıl oldu?. Hala sır.. Ne cesedi bulundu… Ne de, olayla ilgili faillerden biri derdest edilebildi.. Peki ya , intiharlar!.. Diyarbakır ve Batman intihar vakıalarında, başı çekiyor!?.

***

Maden faciaları.. Sel felaketleri.. Toprak kayması.. Yani doğal afetlerin getirdiği, ölümler.. Diyarbakır-Mardin arasında çıkan yangında 15 insanın diri diri yanarak can verdiği o korkunç yangın!… Ne hazindir ki, kim neden, nasıl öldü, o bile meçhul!.. Adaletin bu mu dünya dediren bir koruma kalkanıyla, giden gitti misali!..

***

Sosyal ve ekonomik buhranın getirdiği cinnet halinin yarattığı psiko-sosyal travmanın sonucu; kendi kafasına sıkıp ölümü tercih edenler!.. Eşini, çocuğunu, annesini, babasını gözünü kırpmadan, katledenlerin arttığı bir zaman dilimindeyiz!..

***

Hak, hukuk, adalet!.. Cezasızlık algısı.. Her şey güç ve kapitalden yana, düşüncesinin hakimiyeti!.. İşsizliğin, açlığın, sefaletin neden olduğu toplumsal yozlaşma!.. Gayri ahlaki ilişkiler ağı içerisinde; bir gün daha nasıl yaşayabilirim, diyenlerin giderek artması!..

***

Mantar gibi üreyen çeteler!.. Çöken çökene..  Yaşamın her alanında kendisine illegal ortam oluşturan, oluşumlar!.. Her günün ilk ışıklarında, İçişleri Bakanlığından yapılan açıklama, şu kadar çete elemanlarıyla birlikte, çökertildi?..

***

Ya hayvanlara yapılan zulümler!… Köpek katliamları.. Islah edilmeyen sokak köpeklerinin saldırılarıyla, hayatını kaybeden insanlar!.. Çarşıda, pazarda, trafikte en küçük tartışmanın, cinayetle, yaralamayla, kavgayla son bulması.. Burnumuzdan solar haldeyiz!..

***

İşte böylesi bir yılı geçirdik.. Diyeceksiniz ki, toplum ne zaman, neden bu hale geldi?.. Onu da siz değerlendirin.. Benim tek istediğim ve temennim, duam odur ki; 2025 yılı böylesi olayların bir daha yaşanmamış olması, toplumu çökerten yozlaşmanın önüne geçilmesi!..

***

MEVLANA NE GÜZEL DEMİŞ?..

Hiç bir ayna, tekrar demir olmadı.. Hiç bir ekmek varıp harmanda buğday olmadı.. Hiçbir üzüm artık koruk olmadı.. Hiçbir olmuş meyve yeniden turfanda hale gelmedi.. Piş, olgunlaş da bozulmaktan kurtul..

***

AZICIK TEBESÜM!..

Dostlar kahvehanesinde, sohbet koyulaşmış!.. Herkes; giden yılı, gelecek yılı konuşuyor.. Sosyal, ekonomik, siyaset!.. Hırla!.. Derken söz kaç yaşına girdine gelmiş!.. Birbirlerine sormuşlar; senin yaşın kaç oldu diye.. Yanıtlar gelmiş..

***

Sıra Temele gelir.. Ona da sorarlar.. Temel bu!.. Sağına bakmış, soluna bakmış, sorana bakmış.. Sonra dudak bükerek, demiş ki.. “Ma ne bileyum.. Her sene kendiluğundan değişiii..” O nasıl oluyor?.. Sizin yaşınız gibi, oli…

***

GÜNÜN SÖZÜ…

Toplumları ahlaklı kılan ya da yozlaştıran; devletin bizatihi ahlaki değer ölçüsüdür!..