KRİTİK EŞİK SONRASI; KUCAKLAŞMA!

Tarihi bir eşik aşıldı.. Suriye’de sahnelenmek istenen kanlı tezgah, akamete uğratıldı… Şam hükümeti ile YPG/SDG anlaştı!.. 8 Madde çerçevesinde, uzaşıldı.. Önceki gün akşam, imzalar atıldı.. Ahmet Şara ile Ferhat Abdi, kameralar karşısına geçip, tokalaştı!… Anlaşmanın muhtevası iç barışı tesis edici olduğu kadar, Suriye’nin bütünülüğünü de teminat altına aldığını ifade edebiliriz!..

***

İşte Anlaşmanın maddeleri.. Sırasıyla...

BİR..-Dini veya etnik kökenine bakılmaksızın tüm Suriyelilerin temsil ve siyasi katılım haklarının liyakate dayalı olarak sağlanması.

İKİ..- Kürt toplumunun Suriye'nin ayrılmaz bir parçası olarak tanınması ve anayasal haklarının garanti altına alınması.

ÜÇ.. Tüm Suriye topraklarında ateşkes.

DÖRT.. - Sınır geçişleri, havaalanları, petrol ve gaz sahaları dahil olmak üzere kuzeydoğu Suriye'deki tüm sivil ve askeri kurumların devlet yönetimi altında bütünleştirilmesi.

BEŞ.. Yerinden edilmiş tüm Suriyelilerin devlet koruması altında memleketlerine geri dönmesinin sağlanması.

ALTI…-Suriye'nin Esad'ın kalıntıları ve güvenliğine ve birliğine yönelik tüm tehditlerle mücadelesini desteklemek.

YEDİ.. -Bölünme çağrılarını, nefret söylemini ve anlaşmazlık çıkarma girişimlerini reddetmek.

SEKİZ.. -Uygulama komiteleri, yıl sonuna kadar anlaşmayı yürürlüğe koymak için çalışacak.

***

Anlaşmaya varılan, 8 maddenin üç kritik maddesi Türkiye için önem arz edici?!..  2. Madde.. Türkiye’nin Suriye’deki Kürtlerle alakalı uzun yıllardır ortaya koyduğu tezle örtüşüyor!.. Ki bu tez, Türkiye’nin iç barışı açısından da, tarihseldir!.. Maddenin özeti şöyle; “Kürt toplumu, Suriye devletinin asli bir parçasıdır ve devlet, onların vatandaşlık hakkını ve tüm anayasal haklarını güvence altına alacaktır?”..

***

Öyle ya!.. Baas Rejimi.. Ve Esad ailesinin, hükümranlığı döneminde; Kürtler bırakın asli vatandaş kimliğini, ya da anayasal bir tanımı güvence veya varlıklarına dair söylem!.. Zerre-i miskal, tanınmadıkları gibi; kimlik sahibi bile değillerdi.. Türkiye, özellikle de Erdoğan bu kronik soruna sürekli atıfta bulunup, Esad’ı uyarmaktaydı!..

***

Her fırsatta, deklare ediliyordu!.. Ey Suriye yönetimi.. Ey Esad.. “Kürtleri tanı, Kürtler’in vatandaşlığını ver.. Temel haklarını güvence altına al.? Kimlik ver.. Pasaportlarını ver..” Ama yok!.. Esad’ın Rusya’ya kaçtığı, rejiminin devrildiği ana kadar; Anayasal zeminde Kürtler, Suriye’de yaşar yaşamaz halde, görülüyordu.. Mülkiyet hakları bile yoktu.

***

Şimdi!.. Yeni Şam yönetimi, altına imza atılan maddelerin, muhtevasında her şey tarihsel bir duruşla, aşıldı.. Kürtler artık Suriye’nin asli unsuru olarak kabul ediliyor!.. İkmale getirilecek yeni anayasal düzenleme kamusal nizamla bütünleşerek;  tüm haklar garanti altına alınacak!.. Malı da, mülkü de, varlığı da, yaşamı da, güvencede!…

***

Salt bu madde bile!..  Suriye’nin bütünlüğü adına, halklar düzeyinde garantör!.. Hem siyaseten, hem de kamusal, olarak!.. Zaten, Türkiye’nin istediği de buydu!.. 2012’den bu yana, şiddetin, iç çatışmanın ve terör örgütü yapılanmaların üreme merkezi haline gelen Suriye, islah edildi.. Özellikle de, Küresel güçlerin yeraltı ve yerüstü zenginliklere dair, sömürgeci varlıkları da, artık kabul görmez olacaktır!..

***

Anlaşmanın, 7’nci maddesi!.. Deniyor ki, “Bölünme çağrılarına, nefret söylemine ve Suriye toplumunun tüm bileşenleri arasında fitne çıkartma girimlerine karşı çıkılacak.” Bu madde, Türkiye’nin, Irak ve Suriye’deki tezleriyle örtüşüyor.. Çünkü, Türkiye hiçbir şekilde, Suriye’nin bölünüp, parçalanmasını istemediği gibi, bu minvalde söylem de geliştirmedi, vaat verici de olmadı!..

***

Anlaşmaya imza koyan taraflar; Suriye’nin toprak bütünlüğüne karşı gelişecek her türlü fiil ve eyleme karşı birlikte mücadele edecek. Lazkiye’deki eski rejim artıklarının çıkartmak istediği fitne fücur işlerine, yine İdlib’teki vatandaşların aşırılıklarına karşı birlikte mücadele edilecek. İç ve dış saldırılarda, yine birlikte Suriye’nin bütünlüğüne kalkan olunacak!.. Eee; milli müdafaa bu!..

***

Mülteciler konusunda!. Ki bu da, Türkiye’nin Suriye’ye önerdiği tezlerden biri.. Maddenin içeriği şöyle…“Tüm Suriyeli mültecilerin, köylerine ve ülkelerine geri dönüşü sağlanacak ve devlet tarafından güvenlikleri temin edilecek…” Yekün şekilde bu madde, Suriye’nin halklar nezdinde “iç barışının” teminat altına alınmasına, yöneliktir!..

***

Değişen, değiştirilmeye çalışılan demografik yapıyı, çatışmacı ortamdan çıkarmak!.. Hatırlarsak.. 2012’de vuku bulan iç çatışmalardan sonra, milyonlarca kişi, evini, barkını, yurdunu bırakıp, kaçtı.. Türkiye ve komşu illere sığındı.. Ekseriyeti Esad zulmünden kaçtıysa da.. Örgütlenen illegal yapılardan da kaçan oldu.. PKK mı, DEAŞ mı?..

***

Kürtler, Araplar, Türkmenler, Yezidiler!.. Irk ve mezhep, inanç noktasında, zulme, baskıya, şiddete maruz kalanlar, yurtlarından oldular!?. Anlaşmaya varılan bu maddeyle; yerlerinden, yurtlarından edilenler, devlet garantisi ve güvencesi altında, geri dönebilecek!.. Eğer ki, anlaşma hayata geçerse, hem ülke içinde, hem de ülke dışındakiler evlerine geri dönecekler?

***

Netice itibariyle, önceki gün Şara ve Abdi’nin altına imza attığı, 8 madde Suriye açısından Yeni bir Suriye’ye yelken açılmıştır.. Burda, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyiyle alakalı, ilk günden beri ortaya koyduğu, tez hayat buldu!.. Suriye’yi terör kamplarına çeviren küresel güçler ve holdinglerin finanse ettiği uluslararası teröristler, ülkeyi terk edecek!..

***

SDG silah bırakacak!.. Tüm silahlı güç, Şam yönetimine dahil olacak.. Kamuda, Askeriyede yer alacak.. Tüm güçler artık, Suriye’nin birliği, dirliği, bütünlüğü, sulhu, barışı, kardeşliği için; çaba gösterecek!.. Daha demokratik, daha çağdaş, daha modern, daha özgürlükçü, adil, adaletli, hukukun egemenliğiyle; ülke halkları, harman bulacak!..

***

Diyeceksiniz ki, varılan anlaşma Türkiye’nin iç ve dış stratejik politika, ortaya koyduğu tezleri bütünlükçü noktada, kapsıyor mu?!.. Ya da karşılıyor mu?.. Topyekün evet diyemeyiz!.. Ama, yüzdelik oranına vurulursa, yüzde 80’ini karşılıyor.. İşte bu çoğunluğun tesisi açısından, komşu ülke Suriye’nin selameti noktasında, anlaşmayı da, Suriye'nin yeni yönetimini de, sahiplenip, desteklemek lazım!..

***

Eğer ki!.. Ülkede hal-i hazırda esen Terörsüz Türkiye projesinin akamete uğramasını istemiyorsak!.. Vücut bulup, Türkiye’nin de, 40 yıldır akan kanın durması, kardeşi kardeşe kırdıran, şiddet sarmalının sona ermesini, istiyorsak!.. Tüm siyasi ve ideolojik saikleri bir tarafa bırakarak, ülkenin, milletin, devletin istikrarı, istiklali ve istikbali için; dört elle güven tesis edici, sahipleneni olmalıyız!..

***

Nokta ifadeyle! Türkiye için de, Suriye için de, “yarınlar, bugünlerden daha güzel ve yaşanır olacak?”..

***

İSRAİL’İN; DÜRZİ TEZGAHI TUTAR MI?..

İsrail, Suriye üzerinde, egemenlik kurmak, kendine alan açma gayretinde olduğu, tartışılmazdır!?. Ana stratejisi, bölgeyi parçalı bir yapıda tutmak!.. Ki, Şam yönetimi de, otorite açısından, zayıf kılmak!.. Stratejisinde, Dürzileri argüman olarak kullanıyor.. Onlar üzerinden, ayrıştırmayı derinleştirmek istiyor.. Irkçı, şoven ateşi körüklüyor!?.

***

Suriye’nin güneyinde, istikrarı bozmak, bölgesel bölünmeyi yaygınlaştırmak istiyor, İsrail!.. Ne var ki, Tel Aviv'in bunun sahada pek karşılığını aldığı söylenemez!.. Dürzilerin ekseriyeti, bu tezgaha gelmedi.. Süveyda'da gördük.. İsrail karşıtı protestolar oldu.. Şam yönetimi de, akılcı bir politikayla, ayrışmayı değil, bütünlüğü koruma adına, Dürzilerle diyalog kurdu!..

***

Ancak, Süveyda Askeri Konseyi’nin, İsrail’ın nam-ı hesabına kalıcı bir araç olup olmayacığı, muamma!.. Kesinlik arz etmiyor.. Nitekim, Şara’ya mesafeli bakan Dera ve Kuneytra’daki Sünni Arap demografi ve bölgedeki liderler, İsrail’in son dönemlerde gerçekleştirdiği müdahalelerine karşı Şam’a daha fazla yakınlaşarak, diyalogu geliştirdiğini de görüyoruz.

***

Özetlersek!?. İsrail’in kalıcı bir işgal gerçekleştirmesi zor!?. Tel Aviv’in beklentilerinin aksine, bölgedeki Dürzi liderlerin ve Sünni Arap grupların tepkileri, Şam yönetiminin güneydeki kontrolünü güçlendirmesine vesile olabilir. Her ne kadar, İsrail’in kısa vadeli istikrarsızlaştırma politikası devam etse de uzun vadede bu stratejinin, akamete uğrayacağı ihtimali yüksek!?.

***

Hele ki, Şara'nın SDG"nin lideri konumundaki Mazlum Abdi ile Fırat’ın doğusuna ilişkin yaptığı anlaşma vaki iken!.. Suriye’deki Dürziler de, benzer bir anlaşmayla Şam yönetimiyle, el sıkışabilir!.. Ki bu beyanı yaparken, ajanslara düştü.. Süveyda Bölge Valisi Mustafa El Bakur ve önde gelen Dürzi liderlerle Şam'da bir araya gelip, uzlaşı anlaşmasına vardıkları haber verildi..

***

İlginç bir gelişme ise, ENKS’den geldi. Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Sözcüsü Faysal Yusuf, açıklama yaptı.. Suriye yönetiminin ülkenin kuzeydoğusunu entegre etmesini öngören anlaşmadan "haberdar olmadıklarını" duyurdu.. Erbil merkezli Rudaw'a açıklama yapan Yusuf, ENKS'nin toplanmasının ardından anlaşmaya ilişkin pozisyonlarını duyuracaklarını bildirdi.

***

GÜNÜN SÖZÜ…

Varlığını kabul edenin düşmanı değil, dostuyla kamil olabilirsin!..