Ahmet DEMİR
DİYARBAKIR-Ramazan ayının gelmesiyle hastaların ameliyatlarını geciktirmek istediklerini anlatan Altınlı, hastaların oruç tutmak için aldığı bu kararın geri dönüşünde daha büyük sıkıntıların yaşandığını kaydetti.
Prof. Dr. Ediz Altınlı, "Gerekli ve acil durumlarda, mesela kanser hastalıkları, travma, yaralanmalar, apandisit, mide delinmesi, gastrointestinal sistem kanamaları gibi hastalıklarda ameliyatın yapılmasında mecburiyet vardır. Hastalarımız, oruç tutmak için ameliyata sıcak bakmıyor, erteliyor ve böylece hali hazırda var olan riskli vakada da telafisi güç durumlar ortaya çıkıyor." diye konuştu.
Altınlı, özellikle kanser hastalarının ertelenen ameliyatı nedeniyle sorunların büyüdüğünü işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kanser hastalarında, ameliyatın bir ay gibi uzun bir süre ötelenmesi geri dönüşümsüz mağduriyetler doğuracağından ivedilikle ameliyat edilmeleri ya da öncesinde ilaç veya ışın tedavisi yapılacaksa başlanılması gerekmektedir. Genel cerrahiyi ilgilendiren acil hastalıklar apandisit, mide, bazı safra kesesi iltihaplanmaları, bağırsak tıkanıkları ve gastrointestinal sistem kanamaları, hemoroidden olan ve ilaçlarla durdurulamayan kanamalardır. Hastalarımız, ramazanda özellikle ameliyat olmak istemiyor. Oruç tuttuğu takdirde hasta olacağı tıbbi verilerine göre muhtemel olan kişinin de hasta hükmünde olduğu göz ardı ediliyor. Müslümanlık kolaylık dinidir. Oruç tuttuğu takdirde hastalığının artmasından veya uzamasından korkulan, yahut böyle olmamakla birlikte oruç tutmakta zorlanacak olan kimseler oruç tutmayabilir veya başlamış bulundukları orucu bozabilirler."
"SAHURDAN HEMEN SONRA YATMAK REFLÜ ŞİKAYETLERİNİ ALEVLENDİRİR"
Oruç tutulduğu zaman şiddetlenen hastalıkların olduğunu aktaran Altınlı, "Mide ülserleri ve onikiparmak bağırsağındaki ülser hastalığı bu kapsamda ele alınabilecek hastalık grubunda yer alıyor. Bu gibi durumlarda uzun süren açlıklar sonrasında yakınmaların arttığı bilinmektedir. Ramazan ayında mide kanamaları ve mide delinmelerinin sıklığında artış gözlenmektedir." ifadelerini kullandı.
Altınlı, bu tür hastaların doktorlarından oruç tutma konusunda onay almaları gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Reflü hastalarının da sahurdan hemen sonra yatmaları, şikayetlerini alevlendirecektir. Reflü hastalarının ayrıca iftarda yüksek kalorili ve yağlı yiyeceklerden kaçınmaları, iftardan 2-3 saat sonrasına küçük bir öğün eklemeleri, sigara içmemeleri, çikolata, kahve, biberli, yağlı, baharatlı yiyeceklerden uzak durmaları, ramazan süresince kilo almamaları, sıkı giysiler giymemeleri ve yatak başını yükseltmeleri gereklidir. Safra kesesi hastalıkları da bu kategoride değerlendirilir. Uzun süreli açlık ile safra sıvısının yoğunluğu artmakta, akışkanlığı azalmakta ve bu durumda safra kesesi sorunu olan kişilerde iltihap ve safra kesesi taşı oluşumu olasılığını arttırabilmektedir. Bu açıdan dikkatli olmakta yarar vardır. Özellikle, uzun açlık sonrasında karın sağ üst tarafında şiddetli ağrılar olması ve bu ağrıların sağ omuz veya iki kürek kemiğinin arasına doğru vurması, bulantı ve kusmanın eşlik ettiği durumunda acilen doktora başvurmakta yarar vardır. Safra kesesinde oluşan taşların safra kanalına düşmesinin pankreasta iltihaba veya sarılık gibi istenmeyen durumlara yol açabileceğini aklımızda bulundurmamız gerekmektedir."
Kaynak: Diyarbakır Söz