Bolu Abant'ta düzenlenen 'CHP 27. Dönem 2. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı'nın ikinci günü, sabah başlayan basına kapalı toplantı ile devam etti. Öğlen verilen aranın ardından kapanış konuşması için kürsüye çıkan Kemal Kılıçdaroğlu, toplantıda birçok konuyu görüştüklerini, geleceğe dönük düşünceleri paylaştıklarını söyledi. Son derece yararlı bir toplantı geçirdiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Biz güçlü bir aileyiz. Güçlü bir aile olduğumuzu tüm Türkiye'ye duyurduk. Beraber sorunları tartışan, çözüm üreten, çözümleri tartışan bu ülkenin çıkarları neyi gerektiriyorsa onu yapan parti olduğumuzu gösterdik. Biz hiçbir ayrım yapmadan sorunları masaya yatırmak, çözmek istiyoruz. Çünkü sorunların altına ezilen bir kitle var. Bu kitle, az bir kitle değil. Bir çocuk yatağa aç giriyorsa, biz onu doyuramadan uyumayacağız diyorsak, 82 milyonluk ülkede biz sorunları tartışmayacağız da ne yapacağız. O yüzden bu toplantı çok önemliydi" dedi.
REFAH DÜZEYİNE NEDEN GELEMEDİK?
Kılıçdaroğlu, devletin temel amacının Anayasa'nın 5'inci maddesinde belirtildiği gibi cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak olduğunu ifade etti. Bugün cumhuriyet ve demokrasinin geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Şu soruyu hep beraber siyasi görüşünü ne olursa olsun, tüm vatandaşların birbirine sorması lazım. Cumhuriyeti kurduk, acaba demokrasiyi geliştirmek ve cumhuriyeti geliştirmek için elimizden geleni yaptık mı? Demokrasiyi koruyor muyuz? Hayır, tam tersine yeni barajlar geldi önüne. Biz bu barajları 82 milyon adına kaldırmaya kararlıyız. Tüm engelleri kaldıracağız. 17 yıldır ülkeyi tek başına yöneten siyasi parti var. İstediği kararı alıyor. İstediği yasayı, kararnameyi çıkarıyor. İstediği kişiyi görevden alıp istediği kişi koyuyor. 17 yılda refah düzeyine neden gelemedik? 17 yılın sonunda üniversiteli gençlerimiz işsiz, çiftçilerimiz geçinemiyor. Bunu hepimizin bir şekliyle sorması lazım. Eğer siz devleti liyakate göre değil de sadakada göre yönetirseniz, farklı bir devlet yapısı çıkıyor ortaya. Ona biz parti devleti diyoruz."
ENFLASYON RAKAMINI ELEŞTİRDİ
Enflasyonun yüzde 9 ilan edilmesini eleştiren Kılıçdaroğlu, "Vatandaş pazara gidiyor, alışveriş yapıyor. Mağazaya gidip alışveriş yapıyor. Görüyor, nasıl yüzde 9 olur diyor. Cebinden çıkan paraya bakıyor, aldığı ürüne bakıyor. Bakın size geçen yıl ağustos ayı ile 2019 yılı fiyat artışlarını söyleyeceğim. Makarna yüzde 26, şehriye yüzde 25, sarımsak yüzde 121. Siyasi iktidara göre istatistik üreteceksiniz diyor. Vatandaşın geçinemediği gün gibi ortada, ama siz bir şekliyle toplumu kandırmaya çalışıyorsunuz. Vatandaşın cebindeki para belli. Asgari ücret açlık sınırının altında. Asgari ücretten kesilen vergi daha fazla artacak" diye konuştu.
SOMA İŞÇİLERİNE DESTEK VERDİ
Kılıçdaroğlu, Soma işçilerinin Ankara'ya düzenledikleri yürüyüşün engellenmesini de eleştirdi. İşçilerin haklarını aradıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Patlama nedeniyle çok sayıda işçi vatandaşımız hayatını kaybetti. 2 bin 800 işçi hak istiyor. Söz verilen yasal hakların istiyor. Tazminatımı verin diyor. Hakkını istiyor yani. Açıktan havadan para istemiyor. Çalıştım, hakkımı verin diyor. Vermiyorlar. Aradan yıllar geçti. Yürüyeceğim, hakkımı arayayım diyorlar. Yürüyemezsin diyorlar” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE'NİN SORUNLARI ÇÖZECEĞİZ
Dış politikaya da değinen Kemal Kılıçdaroğlu, yanlış dış politikanın Türkiye'yi hareket edemez hale getirdiğini söyledi. Suriye'nin toprak bütünlüğü için Şam yönetimiyle görüşülmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Dış politikada tıkandık. Yanlış bir dış politika Türkiye'yi hareket edemez hale getirdi. Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunuyorsan, iç savaş bir an önce bitsin istiyorsan Şam yönetimi ile konuşacaksın" dedi.
CHP''nin sorunları bilen ve çözüm üreten tek parti olduğunu savunan Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hiç kimse endişeye kapılmasın. Yerel seçimlerde bir basamak atladıysak, ikinci seçimde de bu basamağı atlayıp Türkiye'yi aydınlığa ulaştıracağız. Çünkü biz sorunları bilen ve her konuda çözüm üreten tek partiyiz. İnsandan yana, doğadan yana, sevgiden yana, üretimden yana, alın terinden yana. Londra'da ki tefeciler için değil, çiftçi Mehmet için, esnaf için çalışan, sanayici için çalışan, fabrikalarından duman tüten bir Türkiye için çalışacağız. Herkesin aşının, işinin olduğu bir Türkiye için çalışacağız. Bizim özel bir gündemimiz yok. Diyorlar ya. Bizim özel gündemimiz Türkiye'yi bu bataktan çıkarmaktır. Türkiye'yi bu bataklıktan çıkaracağız. Türkiye'nin sorunları var, çözümü de var. Çözeceğiz. Çözüm için sandığa gideceğiz. Kim üretimden, işçiden, esnaftan sanayiden yanaysa, kim tefeciden rantiyeciye karşıysa, gelip oyunu vereceksin kardeşim. Oyun rengi de CHP'dir."
Kılıçdaroğlu, toplantı sonunda milletvekili ve eşleriyle birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.
Kaynak: Diyarbakır Söz