Şanlıurfa'da kültür envanterinin tespiti için başlatılan çalışmalarda 1997 yılında, kent merkezine 46 kilometre mesafedeki Tek Tek Dağları Milli Parkı içindeki Kargalı Mahallesi yakınlarında, araştırmacılar tarafından yapılan yüzey çalışmasında Karahantepe'de bulunan yapılar kentte heyecan yaratmıştı. Bölge halkınca 'Keçilitepe' olarak da bilinen alanda, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın himayesinde İstanbul Üniversitesi Tarih Öncesi Arkeolojisi Ana Bilim Dalı ve Karahantepe Kazı Başkanı Prof.Dr. Necmi Karul başkanlığında 3 yıl önce 'Göbeklitepe Kültürü ve Karahantepe Kazıları' Projesi kapsamında yüzey araştırma çalışması başlatıldı. Bu araştırmalarda UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan 12 bin yıllık Göbeklitepe'deki yapılara benzeyen ve ilk belirlemelere göre neolitik döneme ait 'T' şeklinde dikili taşlar tespit edildi. Karahantepe’deki kazı çalışmalarının sonucu ileriki yıllarda buranın Türkiye’nin yeni yüzü olma yolundaki adımları memnuniyetle karşılayan bölge halkı buranın gelecekte turizm patlamasının yaşanacağı tarihi yapıtlat arasında yer alacağını kaydettiler. Kırsal Kargalı Mahallesinde bulunan 2 hanelik 10 kişinin yaşadığı Can ailesi ise 23 yıldır bölgeyi gönüllü olarak koruyor.
'KAÇAK KAZILARA İZİN VERMİYORUZ'
Göbeklitepe’yle benzerlik taşıyan Karahantepe’yi 1997 yılından beridir kaçak kazıların önüne geçmek için gönüllü korumalık yaptığını ifade eden Mehmet Can şunlar söyledi:
“Burası 1997 yılından beridir, bu bölge sit alanı olarak kullanılıyor. 23 yıldır bu bölgeyi gönüllü olarak koruyoruz. Daha önce bu bölgede kaçak kazılar yapılıp alan tahrip ediliyordu. Bizler bu kaçak kazıları o günden beridir izin vermiyoruz. Buranın taş devrinden kalan bir tarihi vardır. Devletimiz burayı sit alanı etmesiyle birlikte 2019 yılında kazı çalışmalarına başlandı. Bu bölgenin Göbeklitepe’den daha eski bir tarihe sahip olduğu söyleniyor. Göbeklitepe’de kullanılan teknoloji burada görülmüyor. Burada şu anda 250 adet T tipi dikili taşların olduğu biliniyor. Buranın gün yüzüne çıkması nedeniyle çok sevinçliyiz. Devletimiz ve insanlık için burası yeni bir başlangıç olacaktır. Ben bu anlamda sayın bakanımıza ve kazı başkanımız Nemci Karul’la teşekkür ediyorum" dedi.
'GÖNÜLLÜ KORUYUCULARIZ'
Karahantepe’de gönüllü koruyuculuk yapan İbrahim Can ise "Burada 1997 yılında yapılan yüzey çalışmalar sonucu toprak altında 250 adet T tipi dikili taş bulunmasının ardında aile bireyleri olarak buranın gönüllü koruyucusuyuz. Buranın Göbeklitepe’yle benzerliği olduğu söyleniyor. Geçen yıl yapılan kazılarda hayvan figürlü motifler bulunmuştu. Burası Türkiye’nin yeni yüzü olmasından dolayı şeref duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
KARAHANTEPE’YLE DÜNYAYA YENİ BİR SAYFA AÇILACAK
Şanlıurfa tarih bakımından kadim bir şehir olduğunu ifade eden Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat, Karahantepe’yle dünyaya yeni bir sayfa açılacağını ifade ederek şunları kaydetti:
“Şanlıurfa en son Göbeklitepe’yle dünya tarihini değiştirmişti. Dünyanın ilk tapınağı niteliğindeydi. Bu tarihi yapıtların üzerine Haliliye ilçemizde Karahantepe bilinen alanda ise geçen yıl kazı çalışmaları başlanmıştı. Buranın da Göbeklitepe gibi aynı özellikleri taşıdığı ve yaşıt olduğu bilinmektedir. Haliliye ilçemiz Göbeklitepe ve Karahantepe’yle birlikte dünyaya yeni bir sayfa açtı. Bizler de belediye olarak böyle tarihi olan ören yerlerimizin tanıtımı ve turizme katkı sunmak adına gayrette bulunuyoruz. Karahantepe’deki kazı çalışmaları sonucunda Şanlıurfa dünyada sesini duyurmaya devam edecektir. Şu anda bölgede kazı çalışması yok. Korona virüs tedbirleri kapsamında kazı çalışmaları tarihini bakanlığımız belirleyecektir. Bende bizzat Karahantepe’yi görme fırsatını buldum. Oldukça geniş bir alana sahip Göbelitepe’deki kalıntılara burada denk geldik. Burada T yapıları gibi dikili taşlar bulunuyor. Burası sayın bakanımızın ifade ettiği gibi Türkiye’nin yeni yüzü olacaktır."
Kaynak: Diyarbakır Söz