Öğretmene saldırı sonrası İki sendikadan iş bırakma kararı

İstanbul’da okuldan atılan bir öğrencinin okul müdürünü öldürmesinin ardından öğretmen sendikaları iş bırakma kararı aldı.

Öğretmene saldırı sonrası İki sendikadan iş bırakma kararı

Eyüpsultan’daki Özel Eyüpsultan Final Akademi Anadolu Lisesi’nde okuyan Y.K.’nin öğretmeni ve ardından okul müdürü olan İbrahim Oktugan’u silahla öldürmesi üzerine öğretmen sendikaları eylem kararı aldı. 

Türk Eğitim Sen, Hürriyetçi Eğitim Sen ve Eğitim Gücü Sen’den derse girmeme ve iş bırakma eylemi kararları geldi. İlk olarak Türk Eğitim Sen, 9 Mayıs Perşembe günü ilk ders girmeme eylem kararı aldı. Genel Başkanı Talip Geylan’ın açıklaması şu şekilde:

”Eğitimciye şiddete hayır! Perşembe günü ilk derse girmiyor, tüm okullarımızda basın açıklamalarımızla ses yükseltiyor ve yeter artık! diyoruz. Meslektaşlarımıza yönelik şiddeti önleyecek etkili tedbirleri getirecek yasal düzenlemelerin yapılması için daha kaç canımızı yitireceğiz? Tüm meslektaşlarımızı sesimize destek olmaya ve hafta sonuna kadar siyah kokart/kurdele ile derslere girmeye davet ediyorum.”

'ÖĞRETMENE ŞİDDET YASASI İSTİYORUZ'

Eğitim Gücü Sen de 9 Mayıs Perşembe günü 1 günlük iş bırakma eylem kararı aldı. 

Genel Başkan Oğuz Özat’ın açıklamasında ”Öğretmen cinayetleri ve şiddeti hat safaya ulaşmıştır Perşembe günü eğitim gücü Sen olarak iş bırakma yapıyor ve tüm il başkanlarımız milli eğitim müdürlükleri önünde basın açıklaması yapacaktır Perşembe günü yurt gezimiz programı çerçevesinde Bolu’dayız Bolu il başkanımızla birlikte genel başkan olarak ve Genel Merkez yönetim kurulu üyelerimiz ile birlikte Bolu Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklamasına genel başkan olarak katılacağız Öğretmen cinayeti ve şiddeti konusunda ilk tepki veren ilk Eylem kararını Perşembe günü için alan eğitim gücü Sen olarak Yarın da sen olabilirsin öğretmenim diyoruz ve milli eğitim Bakanlığından güvenlikçi ve öğretmene şiddet yasası istiyoruz Yeter artık diyoruz tüm öğretmenlerimizi Eylem kararımıza üyemiz olsun olmasın katılmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Hürriyetçi Eğitim Sen ise eğitimde şiddete tepki göstermek amacıyla 10 Mayıs Cuma günü iş bırakma eylem kararı aldı. Genel Başkan Levent Kuruoğlu’nun açıklaması şu şekilde:

”Hürriyetçi Eğitim Sen olarak her zaman iş bırakma eylem kararlarını tüm sendikalarla birlikte almak üzere çabamız olmuştur. Öğretmenlere, eğitim çalışanlarına şiddete karşı günlerdir çağrı yapıyoruz. Ancak böyle önemli bir konuyu popülist yaklaşımlar ile heba etmeden birlik içinde sürdürmeliyiz. Hiç bir sonuç alamayacağımız kokart eylemleriyle, bir saat derse girmeyerek, ortak bir günde değil başka gün eylem yaparak yani mış gibi yaparak şiddeti durduramayız sorunlarımızı çözemeyiz.. Tekrar ediyorum eylemleri mış gibi yapmayalım. Tüm farklılıklarımızı bir tarafa bırakalım 10 Mayıs Cuma günü ülke genelinde meydanlarda olalım. Şiddete dur diyelim.”

EĞİTİM-SEN: ÖFKELİYİZ, MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ACİLEN HAREKETE GEÇMELİ

Eğitim-Sen de sosyal medya hesabından okulda şiddet olaylarının durması için Milli Eğitim Bakanlığını acilen harekete geçmeye ve önlem almaya çağırdı. "Öfkeliyiz. Okulda şiddet bir meslektaşımızı daha aramızdan aldı" başlıklı açıklamada, şunlar kaydedildi:

"İstanbul'un Eyüp ilçesinde bulunan özel bir okulda müdür olarak görev yapan emekli öğretmen İbrahim Oktugan'ın bir öğrencisi tarafından öldürülmesi hepimizi derinden üzmüştür. Toplum olarak hayatımızın her aşamasında evde, sokakta, iş yerlerinde her gün karşı karşıya kaldığımız şiddet olgusu okullarımızı da sarmalamış, eğitim emekçilerini de şiddetin hedefi haline getirmiştir.

Son olarak İstanbul'da yaşandığı gibi ölümle sonuçlanan ağır sonuçların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Türkiye'nin her yerinde eğitim kurumlarında birbirine benzer şekillerde eğitim emekçilerini hedef alan şiddet olaylarının yaşanması, şiddetin arkasındaki nedenlerin ortaya çıkarılmasını, eğitim kurumlarında eğitim emekçilerinin can güvenliğinin sağlanmasını gerektirmektedir. Yaşanan bu şiddet olayları adeta bir bakanlık politikasına dönüştürülen eğitim emekçilerinin itibarsızlaştırılmasından ayrı düşünülemez.

Bugün bir eğitim emekçisini hayattan koparan ne basit bir öfke krizi ne failin öğrenci ya da veli oluşu, ne de öğrencinin uyruğu ile ilgilidir. Bizzat Bakan'ın yaptığı açıklamalarla eğitim sisteminin tüm başarısızlığının nedeni olarak öğretmenlerin gösterilmesi, CİMER uygulamasının velilerin elinde bir sopaya dönüştürülmesi, MEB'in eğitimde yaşanan tüm sorunlara çözüm üretmek yerine öğretmeni ve idarecileri veli ve öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugün yaşananlara zemin oluşturmuştur.

Okullarda yaşanan şiddetin ve öğretmenlere yönelik saldırıların önlenebilmesi, öncelikle her fırsatta öğretmenleri, eğitim emekçilerini hedef haline getiren politika ve uygulamalara son verilmesinden geçmektedir. Okulda şiddet olaylarının durması için Milli Eğitim Bakanlığını acilen harekete geçmeye ve önlem almaya çağırıyoruz.

Yıllardır yaptığımız tüm uyarılara rağmen alınmayan önlemler nedeniyle dün 40 yılını çocukların eğitimine adamış bir öğretmen arkadaşımızı, maalesef Bakanlığın ideolojik örgütlenme alanına çevirdiği, yapboz tahtasına dönüştürdüğü eğitim politikalarının sonucu olarak kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyor, İbrahim Oktugan öğretmenimizin ailesi başta olmak üzere  tüm meslektaşlarımıza ve eğitim camiasına başsağlığı diliyoruz.”

Kaynak: Diyarbakır Söz