Ressam Ercan Altuntaş, son 5 yıldır aralıksız süren yasak, yıkım ve yapılaşmanın çok şey kaybettirdiği tarihi Sur ilçesinin artık olmayan sokaklarını ve evlerini tuvale yansıtıyor. Altuntaş’ı bu çalışmaya iten de bu unutturmaya karşı hatırlatma aracı olarak resimler ile bir karşı koyma isteği olmuş. "Kentler, tarihiyle, içinde yaşamış halkların izleriyle var olur, size bir zamanlar orada yaşanmış olanı fısıldar" diyen Altuntaş, yıllar içinde oluşan ve kente ruhunu, kimliğini, kültürünü veren bu belleğin yok edildiğine dikkati çekiyor.
‘NE ANIMSIYORSAK ONU BİLİRİZ’
Euklides’in ‘‘Ne anımsıyorsak onu biliriz’’ sözünü anımsatan Altuntaş, amacının devam eden yıkımlara karşı geleceğe, Sur’a dair bir şeyler bırakmak olduğunu söylüyor. Altuntaş, “Bu zaman içinde hafızamızı yeniden var edebilecek bir argüman olarak, onları yeniden resmedebilmek ve o mekanları, sokakları, evleri, dokuyu resimlerde yaratabilmek istedim. Her şartta devam eden yıkımların karşısına görsel bir bellek oluşturma fikrinden yola çıkarak çizimlerimin ana temasını oluşturdum. Mekâna kimliğini veren yapılar, kültürel aidiyetin yaşandığı ve devam ettiği yerdir. Çalışmalarım ile mekânı yaşatmaya, sahip olduğu ve ona tanık olanların aidiyetini korumaya ve bu vesileyle bir sonraki zamana aktarmaya çabalıyorum. Bir noktada ‘resmi olana alternatif’ bir hafızanın inşasıdır” şeklinde konuştu.
‘ANLATIM KARŞI ÇIKIŞTIR’
Çalışması sırasında Sur’a dair yeni hikayelerle karşılaştığını söyleyen Altuntaş, “Yok edilen mahalleler, evler ve mekanları çizerken geleneksel kendine özgü formundan, dokusuna kadar ayrıntı ile uğraşırken, her anında yeni bir hikâye ile karşılaştım. Sur’un sokaklarını direkt renklerden hatırlarız. Büyülü mistik bir dünya kurarız kafamızda. Diğer yandan ise evlerin kireç ile boyanması, en ucuzu olması başlı başına bir hikayedir. Kapıların mavi olmasının geçmişle olan bağ olarak tanımlayabiliriz” dedi. Altuntaş, çizdiği resimleri işaret ederek, “Burada duran her şeyin anlatımı her biçimiyle politiktir ve karşı çıkıştır” diyerek Sur’da yaşanılanlara karşı hiç olmamış gibi davranamayacağını söylerken, sözlerini şu şekilde tamamlıyor: “Asimilasyon, baskı, bağından koparılma tartışmaları devam ederken, insanlar asıl bağlarından, bellekten uzaklaşıyor. Ama biz buradayız, Sur'da olan her şeye şahidiz ve hiçbir şey olmamış gibi davranamayız.”
Kaynak: Diyarbakır Söz