DÜ Fen Fakültesi Zooloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Satar, Zooloji Müzesi’nde 2 bine yakın canlı türü bulunduğunu ve bunların yüzde 90’ının Güneydoğu Anadolu bölgesine ait türler olduğunu söyledi.
“Türleri tanımadıkları için insanlar hayvanlara zarar veriyor”
Bunun içerisinde endemik türler, olduğunu belirten Prof. Dr. Satar, “Dünyada sadece bizim ülkemizde olan türler var ve bazı özellikli türler bunlar. Mesela gergedan böceği olsun, göç eden diken kelebeği olsun, biz bunları burada sergiliyoruz. Dev etçil çekirge var. Buraya gelen misafirlerimize tanıtmaya çalışıyoruz. Ayrıca buraya ait birçok fosillerimiz var. Daha önce buralar deniz altındaydı ve buradan çıkan örnekleri biz burada sergilemeye çalışıyoruz. Ayrıca ilkokul öğrencilerimize Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki türler hakkında bilgiler vermeye çalışıyoruz. Bunların zarar görmemesi için neler yapılması gerektiğini anlatıyoruz ve bunları tanıtmaya çalışıyoruz. Müzemizde örneğin bir leopar sazanı var. Bu şuan dünyada sadece Dicle nehrinde kaldı ve soyu tehlike altında bir tür. Ayrıca rafetuz dediğimiz bir kaplumbağa türü var. Dünyada sadece Dicle ve Fırat nehirlerinde yaşıyor ve bununda soyu maalesef tehlike altında. Ayrıca bazı kuşlar var. Bunlarda bizim bölgemizde bulunuyor, bunların da soyu tehlike altında olan türlere mevcut. Varan cinsine ait varanüs dediğimiz dev kertenkele maalesef gören insanlar bilmediği için zararlı türler olduğunu düşünüyor ve bunları av tüfekleriyle vurmaya çalışıyorlar. Bunlar normalde koruma altına alındı valilikler tarafından. Örneğin şuanda Siirt’te sanırım koruma altında. Doğayı kirletiyoruz ve bu kirletme sonucu doğada plastikler atıyoruz, bunlar birçok canlının ölümüne sebep oluyor. Buna dikkat etmemiz lazım. Çevreyi kirletmemek lazım. Türleri de tanımadıkları için birçok insan maalesef bunlara zarar veriyor. Avcılardan özellikle tehlike altında olan türler için onlara dikkat edilmesini istiyoruz. Her önüne gelen canlıyı lütfen öldürmesinler” dedi.
“Daha önce görmediğim şeyler var”
Zooloji Müzesi’ni ziyaret eden tıp fakültesi birinci sınıf öğrencilerinden Hatice Yetiştiren, burayı yeni gördüğünü, bölümleri ve diğer arkadaşları için müzenin faydalı olacağını söyledi. Yetiştiren, “Birçok hayvan türü var. Eminim zaman içinde daha da gelişecektir burası. Daha çok hayvan türü belki gelecek. Daha çok tanıtımlar yapılacak. Şuan gelişmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. İlk bakış açısından beğendim. Daha önce görmediğim şeyler var” diye konuştu.
Tıp fakültesi öğrencilerden Emre Yaşar da, Zooloji Müzesi’ni gezmeye geldiğini, böceklerdan çok korktuğunu kaydederek, “Biraz aslında ürktüm, biraz kötü oldum ama aslında böcekler ve bu hayvanları gördüğüm zaman çok etkilendim güzel gözüküyor. İlk defa gördüğüm hayvanlar oldu. Mesela yılan balıkları gördüm, yılan balıkları çok ilginç geldi bana. Hep bu kabuklu canlıları merak etmiştim. Kabuklu canlarda farklı gözüküyordu. Müze hakkında güzel görüşlerim oldu. Güzel gezdik baya, farklı hayvanlarda gördük” şeklinde konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz