UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan tarihi surları ile Hevsel Bahçeleri, İslam aleminin 5. Harem-i Şerif'i olarak kabul edilen Ulu Camii, İçkale Müze Kompleksi, peygamber makamları, türbeleri ile zengin tarihi ve kültürel değerleri bünyesinde barındıran Diyarbakır, Zerzevan Kalesi ile de adını dünyaya duyurdu. Çınar ilçesine 13 kilometre uzaklıkta bulunan ve 60 dönümlük geniş bir alanı kaplayan Zerzevan Kalesi'nde yapılan kazı çalışmalarında elde edilen Asur dönemine ait bir mühür kalenin tarihini bin 200 yıl daha geriye çekti. İçinde barındırdığı Mitras tapınağı ile yerli ve yabancı turistlerin en merak ettiği bölge haline gelen Zerzevan Kalesi’ni 2019 yılının ilk 10 ayında 400 bini aşkın kişi ziyaret etti. 72 bin yabancı turistin geldiği Zerzevan Kalesi’nde 2020 hedefi 1 milyon ziyaretçi olarak belirlendi.
Zerzevan Kalesi’nin UNESCO Listesi’ne alınması için dosya teslim edildi
Zerzevan Kalesi Kazı Başkanı Doç. Dr. Aytaç Coşkun, geçen yıl 351 bin kişinin Zerzevan Kalesi’ni ziyaret ettiğini, ilk yıl olmasına rağmen bunun büyük bir rakam olduğunu söyledi. Doç. Dr. Coşkun, “Şimdi 2019 yılında biz 400 bin rakamını geçtik. Yıl sonuna kadar bu rakam 470 bini bulacak. Yani 500 bine yaklaşacak. Tabi kazı çalışmaları bir yandan devam ediyor. Bir yandan çevre düzenlemesi, restorasyon çalışmaları başlayacak. Aslından yoğun bir ziyaretçi var. Tabi Zerzevan Kalesi’ne baktığımız zaman dünyanın en iyi korunmuş Roma Garnizonu. Bir yer üstü ve yer altı şehri var. Çalışmalar bütün hızıyla devam ediyor. Şuan Kültür ve Turizm Bakanlığımızın özel projesi ile 12 aylık bir kazı. Yani çalışmalar 12 ay boyunca devam ediyor burada. Bu konuda önemli desteklerde var. Şimdi biz önümüzdeki yıl 1 milyon ziyaretçi bekliyoruz buraya. Özellikle tur programları, burayla ilgili tanıtımlar ve burayla ilgili yapılmış programlar nedeniyle bu sayı daha da artacak. İki katına çıkacak. Bu nedenle önemli. Bir diğer önemli nokta ise UNESCO için dosya hazırlandı. Şuan dosya teslim edildi. Burası önce geçici ardından da UNESCO’nun kalıcı listesine girecek. Bu nedenle aslında UNESCO’ya girişiyle birlikte bütün dünyada bilinirliği daha da artacak bu alanın. Bu nedenle hem Zerzevan Kalesi’nde hem yer altında çalışıyoruz, hem de yer üstünde çalışıyoruz ve bu çalışmalar uzun yıllar sürecek. Ama biz alanın büyük bir kısmını ya da tamamını iki yıl içinde turizme kazandırmayı hedefliyoruz. Bu yönde de çalışmaları devam ettiriyoruz” dedi.
“Şuana kadar 72 bin yabancı turist geldi”
Kazının tamamlanmasının 40 yıla yakın bir zaman alabileceğini kaydeden Doç. Dr. Aytaç Coşkun, sözlerine şöyle devam etti:
“Burası 2 yıl içerisinde turizme kazandırılacak. Tanıtım faaliyetleri hızlı bir şekilde devam ediyor. Şimdi geçen sene tanıtımla ilgili çalışmalar yapıldı. Bu yıl daha da arttı. Önümüzdeki sene birçok proje var Zerzevan Kalesi’nin tanıtımıyla ilgili hem de Mithras tapınağının tanıtımıyla ilgili. Bu çalışmalar tabi daha da artırılarak ilerlediğinde bu sayı belki ikiye, üçe katlanacak. Bu nedenle özellikle Diyarbakır ve bölge turizmi için Zerzevan Kalesi ve Mithras tapınağı çok önemli ve bunun çok iyi şekilde işlenmesi gerekiyor, ya da bunun çok iyi bir şekilde tanıtılması gerekiyor. Bizde bununla ilgili birçok proje gerçekleştiriyoruz. Geçen yıla göre tabi yabancı turist sayısı artış var. Şuanda 72 bin civarında buraya gelen yabancı turist sayısı. Nereden baksak gelen turist sayısının 5’te 1’nin yabancı turist olduğunu söyleyebiliriz. Tabi bu sayı önümüzdeki yıl daha da artacak. Çünkü birçok tur programına şuan Zerzevan Kalesi’ni hem yurt içinde hem de yurt dışında girmiş durumda. Belki bu sayısı 200 binlere ulaşacak, belki 300 binlere. Sadece yabancı olarak 300 binlere ulaşacağını düşünüyoruz. Dünyanın en iyi korunmuş garnizonu ama kazıldığı zaman aslında zaman durmuş burada. Bin 400 yıl boyunca zamanın durduğunu tespit ediyoruz. Çünkü kazdığımız zaman o döneme ait hem pagan Roma, hem Hristiyan Roma’ya ait bütün eserlere ulaşabiliyoruz. Bununla birlikte özellikle bulduğumuz bir mühür Zerzevan Kalesi’nin bin 200 yıl daha tarihini geriye çekti. Sadece mühür değil, mühürle birlikte o dönem Asur dönemine ait birçok eserler bulduk. Şuan 3 bin yıllık bir kale olduğunu söyleyebiliriz. Ama asıl inşa evresi Roma dönemi ve Roma 400 yıl boyunca kesintisi olarak burayı kulanmış. Hem stratejik önemi var burasının. Hem de askeri önemi var, hem de ticaret yolları üzerinde. Bu nedenle konumu itibariyle özel bir noktada.”
Kaynak: Diyarbakır Söz