28 Şubat sürecinde üniversite birinci sınıftayken gözaltına alınıp tutuklanan ve 22 yıldır cezaevinde olan Turgay Bilge'nin (40) Diyarbakır'da yaşayan ağabeyi Vedat Bilge, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kardeşinin yargılanmasının talimatla yapıldığını savundu.
"Yargılama sürecinde kardeşimin üzerine isnat edilen 3 kişiyi yaralama suçu vardı. O mağdurlar mahkemeye gelip ifade verdiler. Hakim, onlara kardeşimi gösterdiğinde mağdurlar kendilerini vuranların onlar olmadığını belirtti. Buna rağmen kardeşime ceza verdiler. O dönem inancını yaşamak isteyenler bir şekilde cezalandırılıyordu." diyen Bilge, şöyle devam etti:
"28 Şubat'tan sonra talimatlı yargılamalar başladı. Kardeşime dosyaya sonradan eklenen ve kimsenin ölmediği ve mağdur olmadığı bir suçtan dolayı müebbet hapis cezası verildi. Son mahkemede ceza verildiğinde mahkeme başkanı olan ve şimdi FETÖ'den tutuklu olan hakimler ile savcı vardı. Kardeşim kendisine ceza veren FETÖ'cü hakim ve savcılarla beraber şimdi cezaevinde."
Kardeşine verilen cezayı hukuktan uzak gördüğünü öne süren Bilge, "Bir mağduriyet yaşandı, daha fazla mağduriyet yaşanmasın. Dosyaların tekrar incelenmesini istiyoruz. Dosya incelendikten sonra hukuki delillerle ceza verilmediği ortaya çıkarsa adil bir şekilde yargılanıp ailelerine kavuşmalarını istiyoruz. Yeniden bir yargılanma yapılsın. Hukuka uygun yargılansınlar, sonucuna razıyız." ifadelerini kullandı.
- "Yeniden yargılama yolunun açılmasını istiyoruz"
Diyarbakır'da yargılandığı davada ömür boyu hapis cezası verilen, 20 yıldır cezaevinde bulunan Coşkun Yarar'ın (44) eşi Sema Yarar da 20 aylık evli iken eşinin süt almak için dışarıya çıktığında gözaltına alındığını belirtti.
20 yıldır eşinin yolunu gözlediğini dile getiren Yarar, "Bir çocuğum vardı ikinci çocuğuma da hamileydim. Eşim tutuklandıktan 3 ay sonra o da doğdu. Çok zorlu bir süreçti bizim için. Çocuklarımı tek başıma büyütmek, hem anne hem de baba olmak çok zor. Eşim tutuklandıktan 2 ay sonra başka bir şehre götürüldü. Diyar diyar dolaştık. Bizler de FETÖ yargısı mağdurlarıyız. 20 yıllık mağduriyetimizin giderilmesi için yeniden yargılama yolunun açılmasını istiyoruz." diye konuştu.
- "Geçmişleri ellerinden alındı, en azından gelecekleri verilsin istiyoruz"
Diyarbakır'da 28 Şubat'a giden süreçte 11 gün ara ile gözaltına alınıp tutuklanan, yargılama sonucu müebbet hapis cezası alan ve 24 yıldır cezaevinde bulunan Gürsel Aydın ve İrfan Aydın kardeşler için ailesi yeniden yargılama istiyor.
Diyarbakır'da doğup büyüyen Gürsel (45) ve İrfan Aydın (42) 1994 yılında 11 gün arayla gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. İdamla yargılanan ve müebbet hapis cezası alan iki kardeş 24 yıldır cezaevinde bulunuyor.
Gürsel ve İrfan Aydın'ın kız kardeşleri Aycan Akar, henüz 10 yaşındayken iki ağabeyinin gözaltına alındığını söyledi.
Akar, şunları kaydetti:
"Çeyrek asırdır hasret kaldık birbirimize. Gürsel ağabeyim cezaevinde, Kur'an-ı Kerim'i ezberleyip hafız oldu, 'Modern İnsan, Din, Aşk ve Mutluluk' adlı bir kitap yazdı. Ayrıca Kürtçenin yanı sıra İngilizce, Farsça ve Arapça öğrendi, Kamu Yönetimi Bölümünden mezun oldu, İlahiyat Fakültesinde okuyor. İrfan ağabeyim ise lise 3 sınıf öğrencisiyken gözaltına alındığı için öğrenimini cezaevinde tamamladı. İngilizce, Farsça ve Arapça öğrendi. O da Kamu Yönetimi Bölümünden mezun oldu.Türkiye'de 28 Şubat ve 15 Temmuz geride kaldı. İnşallah bir daha ülkemiz böyle felaketlerle karşılaşmaz. Ağabeylerimin geçmişleri suçsuz yere ellerinden alındı, en azından gelecekleri verilsin istiyoruz". Talebimiz bu mağduriyetlerin bitmesi için yeniden yargılanmalarıdır."
- "Kardeşim ve arkadaşları yeniden yargılansın"
Yargılandıkları davada ömür boyu hapis cezası verilen, 17 yıldır cezaevinde bulunan Tekin Değişgeç ve 18 yıldır cezaevinde olan olan Hayrettin Beçene'nin Bingöl'de yaşayan aileleri de yeniden yargılama talep ediyor.
Baba Mehmet Değişgeç, yürümekte güçlük çektiğini, oğlunu 3 yıldır göremediğini belirtti.
Tekin Değişgeç'in kardeşi Enes Değişgeç de kardeşinin yeniden yargılanmasını istediklerini aktardı.
Hayrettin Beçene'nin annesi Amine Beçene, "28 Şubat Müslümanlara yapılan keyfi bir darbeydi." diye konuştu.
Kardeşinin 18 yıldır FETÖ kumpası sonucu cezaevinde olduğunu öne süren Nusrettin Beçene, "Şunu anladım ki; onlara cezayı verenler hukukla değil, emirle ceza verdiler. İlahi adalet, şimdi onlarında çoğu içeride, çoğu da firar. Kardeşim ve arkadaşları tekrar yargılansın. Eğer yargılama sonucu bir suç çıkarsa cezalarına devam etsinler, eğer suçları yoksa da serbest bırakılsınlar." dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz