Çalışmayan ve maddi imkanları da olmayan eşe, istemesine rağmen harçlık bırakmamak Türk Medeni Kanunu’nun 166’ncı maddesine göre , “evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmasına” gerekçeleri arasına girdi.
Konuyla ilgili Söz Haber ekibinin görüşüne başvurduğu hukukçulardan Avukat İsmail Arığ, yaptığı açıklamada, hukuk sisteminde boşanma davalarının ikiye ayrıldığını ve bunun özel ile genel nedenler olduğunu ifade etti.
Aile hayatında eşlerden birinin cimrilik yapmasının bu kararın ardında boşanmalarda etkili olacağına dikkati çeken Arığ, “Evlilik birliğinin temelden sarsılması veya evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinin temel kaynaklarından biride eşin cimri davranması. Eşin cimri davranması veya davalı eşe herhangi bir maddi imkan sağlanmamsında eş haklı nedenlere dayalı olarak boşanma davası açabilir” dedi.
“KARAR EMSAL DEĞERİNDE”
Arığ, açıklamasını kararın emsal niteliğinde olacağını belirterek, şunları kaydetti:
“Boşanma davasından tanıklarla, davalı veya davacı eşin kendisine maddi destek sağlanmadığı, aile birliği ve aile reisi yükümlülüğünü ihlal ettiğini ispatlaması durumunda cimrilik nedeniyle boşanma davası açar. Yargıtay 2’nci Hukuk Dairesi’nin vermiş olduğu karar doğrultusunda boşanmaya hükmedilir. İspat yolumuz uygulamada her türlü delil diyor kanun koyucu kanuna hukuka, ahlaka, adaba aykırı olmayan her türlü delille bu durumun ispatlanabileceği yönünde. Bunlardan birincisi tanıklarla ispat edilebilir, ikincisi ise maaş bordoları ile ispat edilebilir. Üçüncüsü ise emniyetin yapacağı sosyo-ekonomik durum araştırması ile davalı eşin üzerine herhangi bir menkul, gayri menkul veya nakit yardımının yapılmadığını tanık veya komşularla ispatlanması durumunda bu konuda mahkeme bu hususları dikkatte alıp boşanmaya karar verecektir.”
Kaynak: Diyarbakır Söz