Dicle Üniversitesinden mezun olan ve Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Ali Gür, akademik hayatı ve yöneticilik görevinin yanı sıra öğrenci kimliğiyle de öğrenim hayatını sürdürüyor.
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesinde 1993 yılında yüksek lisansını tamamlayan Gür, oğlunun tavsiyesi üzerine geçen yıl, "okumaktan zevk aldığım ve içimde uhde kalmıştı" diye nitelendirdiği tarih aşkıyla Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesinde Tarih Bölümüne kayıt yaptırdı.
Zaman zaman yerleşke içerisinde gezerek öğrencilerle bir araya gelen Gür, tarih bölümü öğrencileriyle karşılaştığında "öğrenci kimliğiyle" tarih sohbetine başlıyor.
Gür, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 5 yaşında ilköğretime başladığını, 47 yaşında da rektörlük koltuğuna oturduğunu söyledi.
Okumanın yaşının olmadığını ve öğrenciliğin hayat boyu devam ettiğini belirten Gür, "Hayatımın her aşamasında tarihi çok severdim ve her fırsatta tarih kitaplarını okumaya çalışırdım. Tarih okumak aslında içimde ukde olarak kalmıştı. Geçen yıl oğlum hukuk fakültesinde okurken tarih bölümünü de okumayı istedi ve bana 'Baba gel beraber okuyalım.' dedi. Bunun üzerine beraber sınava girdik ve tarih bölümüne kaydolduk. Şu an 2. sınıftayım." diye konuştu.
Hayatının her alanında tarih okumanın çok büyük katkısını gördüğünü anlatan Gür, şöyle devam etti:
"Çünkü tarihin kök saldığı ve medeniyetlerin doğuş yeri olan bir coğrafyada yaşıyoruz. Buradaki gelişmeleri iyi bilmezseniz ve gereken dersleri çıkarmazsanız, gelecekte benzer sıkıntılar yaşayabiliriz. O yüzden tarihin her öğrenci tarafından gönüllü olarak okunmasını öneriyorum. Bazı arkadaşlarımız zamandan dert yanar ama ben zaman bulabiliyorsam, tüm öğrenci arkadaşlarım da bulur diye tahmin ediyorum."
- "Sınav öncesi üzerim aranıyor, kimlik kontrolü yapılıyor"
Prof. Dr. Gür, öğrencilik hayatının rektörlük yaşantısına da katkı sağladığına inandığını söyledi.
Sınavlara Gaziantep'in en ücra yerlerinde girdiğini anlatan Gür, sözlerini şöyle tamamladı:
"Dolayısıyla orada beni tanıyıp bilen olmadığı için tam öğrenci psikolojisine bürünebiliyorum. Sınav öncesinde üzerim aranıyor, sınavda gözetmenler gelip kimlikleri kontrol ediyor. Yani öğrencilerle eş konumda oluyorum. Öğrencilerin bu sayede sınav stresini çok iyi anlayabiliyorum, onları anlama ve empati kurma gibi duyguları tadıyorum."
Kaynak: Diyarbakır Söz
