Kaynak: Diyarbakır Söz
Tezgâhlar Newroz'a çalışıyor
Dünya Kadınlar Günü’nün ardından yaklaşan Newroz nedeniyle Güneydoğu’da yerel giysi üreticileri tam kapasiteyle çalışıyor. Türkiye’nin her tarafına gönderilen yöresel giysilere yurtdışından da talep var. Giysiler daha çok kadınların ellerinde şekilleniyor.
Çözüm süreci ile birlikte Güneydoğu’da gelişen yerel giysi sektörü Mart ayında üretimini ikiye katladı. Siparişlere yetişmekte güçlük yaşayan üreticilerin tezgâhları Newroz’un yaklaşmasıyla birlikte tam kapasite ile çalışıyor.
Göç etti terzi oldu
Celile Güler bu günlerde mesaisi yoğun olan terzilerden. Artan sipariş üzerine Güler günde iki elbise dikiyor.
“Buraya Bismil ilçesinin Göksu köyünden göç ettik. Terziliği bir dikiş kursunda öğrendim. Ardından çalışmaya başladım. İki seneden beri de yöresel kıyafetler üzerine çalışıyorum. Yöresel kadın giysileri dikiyoruz. Renkli kumaşlar, tül, simli kumaşlar ve dantelalar kullanıyoruz. Nevroz'a yakın olduğu için siparişlerimiz arttı. Günde bir elbise dikerken şimdi iki tane dikmek zorundayım. Yine de siparişlere yetişmekte zorlanıyoruz.”
‘Kazandığımı kocama gönderiyorum’
Zeynep Ateş de yöresel giysi terzisi. Mart ayı ile birlikte sezonlarının açıldığını söyleyen Ateş, diktikleri elbiselerin kutlamalarda kullanılmasından mutlu olduğunu söylüyor.
“Eskiden kış aylarında pek sipariş alamazdık. Ancak şimdi kış aylarında da iş yapıyoruz. Mart-Nisan ayları geldiğinde bölgede 8 Mart, Nevroz gibi kutlamalar olduğu için tüm bölgeden siparişler artıyor. Geleneksel düğün yapanlar da talepte bulunuyorlar. Hazırladığımız giysileri kadınlar kutlamalarda, Nevruz’da ve düğünlerde kullanıyorlar. O elbiseleri mutlu günlerinde giydiklerinde biz de mutlu oluyoruz.”
45 kişilik ekip
Yöresel Kürt kıyafetlerinin en çok üretildiği yer Bağlar Kadın Kooperatifi. Kooperatifin 45 üyesi var ve tüm organizasyonları yöresel giysi üzerine kurulu. Kooperatif’in başkanı Besile Narin, yöresel giysi dikerek Kürt kültürünün yaygınlaşmasına da yardım ettiklerini söylüyor.
Otantik Kürt giysileri kutlamalar ve düğünlerde kullanılıyor.
“Burası Bağlar Belediyesi’nin girişimleri ile kuruldu. Ardından kadınlara devredildi. Kooperatifin tüm kazancı çalışanlara eşit şekilde bölüştürülüyor. 8 Mart Dünya Kadınlar günü ve Nevroz Mart ayını hareketlendiriyor. Biz de geceli gündüzlü çalışıyoruz. Şehir dışından ve yurtdışından talep görüyoruz. Ürünlerimizi 40 ile 150 lira arasında satıyoruz. Ayda 300'ün üzerinde giysi satıyoruz. Ürünlerimizde Kürt renkleri ve motiflerini kullanıyoruz. Ayrıca dantel ve işlemelerin yanı sıra parlak pullu giysiler de var. Kullandığımız kumaşlar genelde Ortadoğu ülkelerinden geliyor. Biz burada çalışarak hem Kürt kültürünün yaygınlaşmasına katkıda bulunuyoruz hem de kadınlarımız kendi emekleriyle ayakları üzerinde durmalarını hedefliyoruz."
‘Yasaklanacak mı?’
İç Güvenlik Yasa Tasarısı’nın Meclis’te görüşülmeye başlanmasının ardından bu tür otantik giysilerin yasaklanacağı söylentilerinin bölgede yayıldığını da anlatan Besile Narin, söylentilerin satışlarını arttırdığını belirtiyor.
Kürt modacı Della Murad talep üzerine otantik giysiler tasarlamış.
“Yöresel otantik giysilerimizin İç Güvenlik Yasası ile birlikte yasaklanacağı konuşulmaya başlandı. Biz de bu nedenle fiyatlarımızı biraz düşürüp pek çok yerde stant açtık. Satışlarımız arttı. İlerleyen günlerde satışların daha fazla artacağını düşünüyoruz. Diyarbakır'da bizim dışımızda onlarca dükkan salt yöresel kıyafet üzerine çalışıyor. Bu sektör gittikçe gelişiyor.”
‘Kürt mizahını tişörte bastık’
Bölgede otantik giysilerin dışında içerisinde Kürt kültürünü barındıran sloganların basılı olduğu tişörtlerin satışı da pazarlamacıların yüzünü güldürüyor. Altı yıldan bu yana yöresel giysi ve tişört satışı yapan Emrullah Zümrüt, gençlerin bu yolla ‘dil aktivisti’ oldukları görüşünde.
“Biz bölgedeki herkesin gardırobunda en az bir tane yöresel giysisinin bulunmasını hedefliyoruz. Son 5-10 yılda bu işe çok rağbet var. Otantik giysi, tişört, erkek kıyafetleri ve Mekap satıyoruz. Eskiden bu iş gizli yapılırdı. Bu gün herhangi bir baskı görmeden pazarlayabiliyoruz. En çok satışını yaptığımız ürün üzerinde komik ve düşündürücü sloganların bulunduğu tişörtler. Kürtçe, Türkçe ve İngilizce kullanıyoruz ve verdiği mesajlar açısından beğeni topluyorlar. Ayda 250-300 parça giysi satıyoruz. Ancak gittikçe yükseliyor satışlar.”
Japonya'dan sipariş
Bazı ürünlerinde hiç değişmeyen çizgilere sadık kaldıklarını anlatan Emrullah Zümrüt özellikle kadın giysilerinin de değişen dünya ile birlikte değişebildiğini söylüyor. Bu değişiklikler ise Kürt dünyasında önemli bir yere sahip Della Murad’ın elinden çıkıyor.
“Della Murad İngiltere’de yaşayan Kürt asıllı ünlü bir modacı. Kreasyonlarımızı belirlerken kendisinden yardım alıyoruz. Orijinaline bağlı kalarak dizayn ettiği giysiler çok rağbet görüyor. Tüm Türkiye’nin dışında Avrupa, Amerika hatta Japonya’ya bile giysi gönderiyoruz. Zaten yakında kendi internet sitemizi kurarak bu işin daha geniş kesimlere ulaşmasını sağlayacağız.”