Kültür Bakanlığı desteğiyle Diyarbakır 'da çekilen "Suzan Suzi" filminin yapımcısı ve başrol oyuncusu sanatçı Bedri Ayseli, yaşam hayatı ve filme dair açıklamalarda bulundu.
“SAZIM KAPININ EŞİĞİNDEKİ SÜPÜRGEYDİ”
Diyarbakır’ı her yerde söylediğini ve anlattığını belirten Ayseli, “Çocukken bize misafirler çok gelirdi ve o zamanlar radyo ile televizyon yoktu. Bana herkes, Bedri bize bir şarkı oku ama ben sesimin güzel olduğunun bilincinde ve farkında bile değildim. Bende derdim okurum ama sazım olmadan okuyamam derdim. Sonra sazımı getirin derdim, sazım da kapının eşiğindeki süpürgeydi. Süpürge gelince bir çöp koparırdım ardından süpürgenin çöpü ile başlardım çalmaya ve şarkı söylemeye. Böyle geçip gitti. Ardından mesamelere başladık, sonra İstanbul’a gittim ve lise yıllarım İstanbul’da devam etti. İstanbul’da Sadi Avar Ataman hocamızdan Fatih Halk evinde dersler aldım. Nota ve benzeri derslerin ardından 1970 yılında TRT imtihanlarına girdim, İstanbul radyosu TRT imtihanlarını kazandım ve böylece yürümüş oldu gitti. Beni en çok gündeme taşıyan parça ise Hamili Boynunda parçasıydı” dedi.
“BEDRİ AYSELİ SAĞ OLDUĞU SÜRECE DİYARBAKIR ÇOK DAHA GÜZEL OLACAK“
Diyarbakır’ın çok iyi yerde olduğunu ve çok iyi müzisyenler yetiştiğini belirten Ayseli, “Diyarbakır'da Allah'a çok şükür ve şuanda durumlarımız çok iyidir. Çok güzel müzisyenler yetişiyor, örneğin şuanda okuyanlar ne uyumlu okuyorlar diye Kenan beye inan ki zevkle dinliyorum dedim ve inan ki hakikaten de öyledir. Çok güzel değerli müzisyen arkadaşlarımız var ve hepsini canı gönülden kutluyorum. Diyarbakır’a gelmeden duramıyorum. En son ben Suzan Suzi türküsünü derledim ve ondan sonra burada Suzan Suzi filmini çektik, Allah nasip ederse Eylül ayında vizyona girecektir. Kültür Bakanlığından ve bizim Diyarbakırlı bazı iş adamlarından ne yazık ki bazılarından diyorum destek aldık. Keşke herkes elini taşın altına koyabilseydi çok daha güzel bir şey meydana çıkarabilseydik. Olmadı ama bununla da yetinelim ve şükür edelim. Allah’ın izniyle Bedri Ayseli sağ olduğu sürece Diyarbakır için çok daha güzel şeyler yapmayı planlıyorum. Örneğin bugün bu sabah yine bulunduğu bu mekanda yani Diyarbakır Kültür, Turizm ve Musiki Derneği, Kültür evine Kenan Aksu kardeşimizin mekanına geldik. Yani onun mekanı değil, bütün Diyarbakırlıların mekanına geldik ve benim derlemiş olduğum bir türkünün ve benim yazmış olduğum söz müziğinin de bana ait olan, ‘Dicle’de akan su gibi damarımdaki kanımsın, Kırklar Dağında ziyaret Mardin kapıda canımsın, hiç bilmiyem bu ne sevda Diyarbekir toprağımsın’ bu türkünün klibini çektik ve en kısa sürede sizlerin sayesinde gündemde olacak ve herkese ulaştıracağız” diye konuştu.
“DİYARBAKIR'DA BEDRİ AYSELİ’NİN MÜZESİ YA DA ANITI DİKİLMESİ GEREKİYOR”
Diyarbakır musikisini Diyarbakır kültür evinde yaklaşık 10 yıldır yaşattıklarını ve yaşatmaya devam edeceklerini belirten Diyarbakır Kültür, Turizm ve Musiki Derneği Başkanı Kenan Aksu ise, “Diyarbakır musikisi bizler için önemlidir. Nedeni ise, Diyarbakır musikisi Celal Güzelses’ten bugüne taşınması ve yaşatılması lazımdır. Biz dernek olarak Bedri ağabeyimizle çok etkinlikler yaptık ve kendisi bizim için çok çok önemlidir. Çünkü bir memleketin içinde çıkmış böyle bir sanatçı hem Diyarbakır türkülerini TRT repertuvarında hem de sahnelerde sürekli yaşatıyor. Benim nezdimde Bedri Ayseli ağabeyimiz için çok güzel bir müzesinin, evinin ve hatta anıtının yapılması gerekiyor. Çünkü böyle memleketini canı gönülden temsil eden bir müzisyen yoktur benim düşünceme göre, diğer müzisyenlere ve sanatçılara da saygımız sonsuz ama Bedri ağabeyin hali başkadır. Çünkü devamlı şehrinde yaşıyor, şehrini solukluyor ve yaptıkları ile Diyarbakır’ı her yere götürüyor. Ben şahsen yaptığı ve yapacağı bütün çalışmalarda kendisine teşekkür ediyorum ve ellerinden öpüyorum. İyi ki var” şeklinde konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz