Sur’daki yıkımdan insanların yanı sıra hayvanlar da etkilendi. Tek katlı evlerin damlarındaki kümeslerde yetiştirilen güvercinler de Sur’u sahipleriyle birlikte terk ettiler. Apartman dairelerine sığınan Surlularla birlikte yaşamak durumunda kalan güvercinler için Mehmet Batmaz’ın aklına bir "Güvercin Oteli" kurma fikri geldi.
Mehmet Batmaz, başka güvercin otelleri de açmayı planlıyor.
Özellikle Sur’dan çıkanların güvercinlerini koyacakları yer bulamadıklarını söyleyen Batmaz, fikrini önce arkadaşlarına açtığını, ardından kolları sıvadığını anlatıyor:
“Güvercin meraklıları birbirlerini tanırlar. Arkadaşlarım Sur’dan çıktıktan sonra kuşlarına yer bulamadılar. Apartman katında balkonda güvercin besleyemezsin. Hem hayvan dayanamaz hem de bina sakinleri izin vermezler. Pek çok kişi kuşlarını Mardin’e, Şanlıurfa’ya sattılar. Ama bu merak öyle bir merak ki, kuş olmadan yapamazsın. O uçuşunu, süzülüşünü, taklasını mutlaka görmek ister. Benim küçük bir dükkânım vardı. Bağlar’da artık kimselerin pek girmediği bir pasajın üst katının tamamını tuttum. Bölümlere ayırdım ve kümesler yaptım. Hem odalarımız hem de damda kümeslerimiz var. Kuşlarının sayısına göre gelip yer kiralıyorlar. Cüzi bir miktarla hem kuşlarına barınak buluyorlar hem de bu hobilerini sürdürebiliyorlar. Otelimiz sosyal bir projeye de dönüştü, arkadaşlarla bir araya gelip muhabbetini yapıyor, çayımızı içiyoruz. Bazen sazlı sözlü eğlence tertip ediyoruz. Hem biz hem de kendileri çok memnun.”
Türler için destek
Güvercin besleyenlere ‘Kuşbaz’ adı veriliyor. Yöreye has pek çok güvercin türünün hâlâ neslinin sürebilmesinde kuşbazların emekleri çok. Atlas, Zeytuni, Külrenk, Gökela, Narinci, Ciğeri, Bozak, Kekme Atlas ve Kekme Yusufi bu türlerin başlıcaları. Mehmet Batmaz'ın hedefleri büyük:
Bazı cins güvercinlerin bir çiftinin fiyatı 30 bin lirayı bulabiliyor.
“Bu işi büyütüp proje halinde Valiliğe sunacağız. Eğer bize yer tahsis ederlerse bu işi daha profesyonel ve destekle daha bilimsel hâle getireceğiz. Eğer kuş meraklıları olmasaydı bugün bu türlerin büyük bölümü yok olup gidecekti. Kuş temiz ve geniş yer ister, uçmak ister. Bunu buralarda binaların aralarında yapmanız zor. Doğal bir alanda imkân verilirse hem pek çok kişi bu işten ekmek yer hem de güvercin çeşitliliği artar.”
"Yavrulu güvercinlerimi geride bıraktım"
Güvercin Oteli’nin müdavimlerinden Müslüm Bayhan, çatışmalar başlamadan önce Sur ilçesindeki Savaş Mahallesi’nde yaşıyormuş. Silahlar patlamaya başladığında kendisinden önce güvercinleri için endişelendiğini anlatıyor:
“Sonuçta kuşlarım olmadan benim yaşamam çok anlamlı değil. Benim bütün hayatım güvercinlerim. Bu çatışmalar başladığında çok endişelendim. Evimin damında kümesim vardı ve yaklaşık 150 cins güvercinim barınıyordu. Hesaplasam 50 bin liradan fazla tutar fiyatı ama benim için maddiyatın önemi yok, kimselere de satmam onlarla vakit geçirip keyfini yaşarım. Kutulara koyup çıkardım Sur’dan. Yasak geleceğini söylemişlerdi. Sadece yavrulu olanları yemini suyunu vererek geride bıraktım. Diğerlerine yer bulunca bir yolunu bulup geri dönecektim almak için ama o yolu bulamadım. Yasak uzun sürünce gidemedim, zaten bir süre sonra da evlerimiz yıkıldı. Akrabalarımın evinde kaldım bir süre. Kuşlarımı kutulara koymuştum. Fırsat bulunca dışarıya çıkarır uçurmaya çalışırdım. Bu otel çok iyi oldu. Kendime bir bölüm kiraladım ve kuşlarımı buraya getirdim. Şimdi rahatız ama devletin bu işi desteklemesi lâzım. İnşallah günün birinde yeniden Sur’a dönebilirim. Eğer dönebilirsem ve bir evim olursa ilk işim kuşlarıma da güzel bir yuva yapmak.”
"Aylık 150 TL veriyorum"
Sur’dan kuşları ile birlikte ayrılan bir diğer kişi de Murat Toprak. Kuşların bütün stresini aldığını, dertlerini unutturduğunu söyleyen Toprak’a göre zararlı alışkanlıklardan da uzak tutuyor. “Ben İskenderpaşa Mahallesi’nde yaşıyordum. Çatışmalar başladığında ilk iş olarak kuşlarımı evden çıkardım. Bombalar patlıyor, mermi atılıyor. Kuş bundan rahatsızlık duyar ve yıpranır. Alıp çıktım Sur’dan. Akrabalara falan gittim. Ama kuşlarla bu çok zor oldu. Arkadaşlara ‘Ne yapabilirim?’ diye sorunca burayı öğrendim. Güvercin Oteli ilaç gibi geldi. Alıp kuşlarımı getirdim. Aylık 150 lira veriyorum. Hem kuşlarımın kalacakları bir yerleri oldu hem de ben bu keyfimden mahrum olmuyorum. Şehir dışında devlet bir yer ayırıp bu işin meraklılarına kiralarsa çok iyi olur. Çünkü bu işi yapan insandan zarar gelmez, hayvanları seven insanları da sever. Hiçbir zararlı alışkanlığı olmaz, uyumlu insanlar olurlar.”
Kaynak: Diyarbakır Söz