Bitlis'in Hizan ilçesinde yüksek rakımlı yaylalarda nem oranını dengelemek için söğüt dallarından yapılan, etrafı çamurla sıvanan özel kovanlarda elde edilen karakovan balı, zorlu yolculuğun ardından sofraları tatlandırıyor.
İlkbaharda zengin floraya sahip ilçenin 3 bin rakımlı yaylalarına çıkan arıcılar, hazırladıkları kovanları belirledikleri alanlara bırakarak geri dönüyor.
Rengarenk çiçeklerin ve şifalı otların bulunduğu bölgede bekletilen kovanlardan, katkı maddesi kullanılmadan üretilen bal, sonbaharda arıcılar tarafından hasat ediliyor.
Günün ilk ışıklarıyla yaylaların ve dağların yolunu tutan bal üreticileri, nem oranını dengelemek için söğüt dallarından yaptıkları özel kovanlardan çıkardıkları besin değeri yüksek karakovan balını, meşakkatli sürecin ardından satışa sunuyor.
"BİRÇOK ÜLKEYE GÖNDERİYORUZ"
Hizan Bal Üreticileri Başkanı Seyithan Ekinci, Hizan karakovan balının tüm Türkiye'de bilinen en kaliteli ballardan biri olduğunu söyledi.
İlkbaharda arıcıların yaylalara çıkarak balın üretim sürecini başlattığını anlatan Ekinci, şöyle konuştu:
"Arıcıların bir kısmı hasatlarını bitirerek yayladan indi, bir kısmı devam ediyor. Hasadını tamamlayanlar sıcak bölgelere gitmek için hazırlık yapıyor. Hizan karakovan balı doğaldır ve katkı maddesi yoktur. Bitki florası zengin olan bölgeden çıkan baldan, bir dünya birinciliği bir de dünya ikinciliği aldık. Bu yıl bitki florasının erken kuruması nedeniyle yüzde 20 hasat kaybımız oldu ancak kalite olarak çok iyi bir bal elde ettik. Hasatlarını yaparak tüketicilere ulaştırıyoruz. Hizan karakovan balı 200 ile 350 lira arasında satılıyor. Kuraklık nedeniyle bu yıl 250 ton bal elde etmeyi planlıyoruz. Balı yurdun her yerine ve birçok ülkeye gönderiyoruz."
"KEKİĞİN BOL OLDUĞU YERLERE KOVANLARI ÇIKARIYORUZ"
Bal üreticisi Aydın Gülmak ise ilçeye bağlı Sağırkaya köyünde yaşadığını, babasından devraldığı arıcılık mesleğini sürdürdüğünü aktardı.
Sonbaharda balı hasat edip yayladan indirdikleri kovanları, temizledikten sonra karın az yağdığı bölgelerde beklettiklerini belirten Gülmak, şu ifadeleri kullandı:
"İlkbaharda geven ve kekiğin bol olduğu yaylalara kovanları çıkartıyoruz. Arıcılık uğraş isteyen zor bir meslek ama sürekli yaylaları gezdiğimiz için zorluğunu unutuyoruz. Balımız sadece dağlarda oluyor. Gittiğimiz yerlerde arılar doğal ortamlarda bal üretiyor. Katkı maddesi kullanmadığımız gibi genelde yerleşim alanlarından çok uzaklara gidiyoruz. Arıların yaşam alanlarına inip kullanılan katkı maddelerini almalarını önlemeye çalışıyoruz. Doğal ortamlarda üretilen bal çok kaliteli oluyor. Balımızı alan bir sonraki sene yine istiyor."
Kaynak: Diyarbakır Söz