Geçmişten bugüne halen uygulanmakta olan Ramazan Ayı gelenekleri oldukça fazladır. Bu geleneklerimiz, en büyük aile büyüklerimizin hatırlayıp o hatıraları tebessümle andığı kadar eskidir. Her ne kadar ramazan geleneklerimiz zamanla azalsa da yine de büyükten küçüğe bu değerli ayın ruhu herkes için başkadır. O zaman biraz nostalji yapalım ve bize ramazan ayının geldiğini hatırlatan bazı geleneklerimize göz atalım.
Ramazan Ayı Gelenekleri
Her zaman öncesinde hummalı bir çalışma ile hazırlıklarımızı tamamladığımız Ramazan ayına son bir kaç gün kaldı. Hem ruh, hem beden hem de insan ilşkileri açısından önemli yere sahip bu dönem geleneksel rutinleri de beraberinde getiriyor. İşte o rutinlerimiz, geleneklerimizden bazıları...
Ramazan Davulcuları
En eski ve en neşeli ramazan geleneklerimizden biri tabii ki sahur davulcularıdır. Bu gelenek İslamiyet’e ve Türklüğe özgüdür. Eski zamanlarda Ramazan ayı boyunca, ramazan davulcusu birkaç kişi ile birlikte sokakları gezer ve çeşitli maniler söylerlerdi. Halen, davulcular artık tek dolaşsa da davulları ile geceleri şenlendirmeye, maniler söylemeye devam ekmektedir.
Camilere Mahya Asmak
Mahyâ, özellikle Ramazan ayında birden fazla minaresi olan camilerin iki minaresi arasına içleri zeytinyağı ile doldurulan kandiller ile yazılan yazı sanatıdır. Osmanlılar döneminde Ramazan’ın gelişi bu şekilde halka bildirilirdi. Günümüzde elektrik ampulleri ile ışıl ışıl olan camiler, bu mübarek ayın coşkusunu yansıtmaya devam ediyor.
Pide Kuyrukları
Aslında yılın her ayında fırınlarda bulunsa da Ramazan’da ekmek yerine sıcacık yenen pidelerin tadı bambaşka oluyor. Geçmişten günümüze kadar ulaşan bu lezzet, iftar vaktinin yaklaşmasıyla fırınların önünde oluşan uzun kuyruklarda halen büyük bir zevkle bekleniyor.
İftar Zamanında Top Atmak
Bu geleneğimiz; Sultan III.Mustafa döneminde Rumeli Hisarı’nda başlatılmıştır. Günümüzde de akşam ezanını duyurmak ve insanlara orucun açılma zamanını haber vermek amacıyla top atılmaktadır.
Panayır ve Şenlikler
Eski dönemlerde Ramazan ayında meydanlar panayır yerine çevrilir ve teravih namazı bitinceye kadar çeşitli eğlenceler düzenlenirdi. Bu gelenek, şimdilerde de bazı şehirlerde ve bölgelerde yaşatılmaya devam ediyor. Karagöz ve Hacivat oyunu izleme geleneğimiz unutulmaya yüz tutsa da çeşitli etkinliklerle sürdürülmeye çalışılıyor.
Zeytin ve Hurma ile Oruç Açmak
En eski Ramazan geleneklerimizden biri de zeytin ve hurma ile iftar yapmaktır. Günümüzde de Ramazan sofralarında olması gerekenler arasında yer alırlar.
Güllaç
Ramazan ayının geldiğini bize hatırlatan geleneklerden biri de güllaçtır. Süt ile yapılan, az şekerli bir tatlı türüdür. Ramazan soflarını tatlandıran bu harika lezzet nar, antep fıstığı ya da mevsim meyveleri süslenerek iftar sofralarımızdaki yeri hep bakidir.
Günümüzde de devam eden tüm bu Ramazan geleneklerinin tarihi, aslında İslamiyet’in başlangıcına kadar gitmektedir. Geleneklerimizi yaşamak ve yaşatmak dileğiyle, hayırlı Ramazanlar…
Kaynak: Diyarbakır Söz