PKK’ya rütbeli yataklık

FETÖ’cü girişimin ardından tutuklanan sorumlu generallerin PKK’nın daha fazla Mehmetçiği şehit etmesi için adeta canla başla çalıştığı ortaya çıktı.

PKK’ya rütbeli yataklık

FETÖ’cü girişimin ardından tutuklanan sorumlu generallerin PKK’nın daha fazla Mehmetçiği şehit etmesi için adeta canla başla çalıştığı ortaya çıktı.

Mardin Nusaybin’de geçtiğimiz 14 Mart’ta PKK’lı teröristlerin etkisiz hale getirilmesi, kazılan hendeklerin kapatılması için başlayan ve 3 Haziran’da sona eren ‘Atmaca 7’ operasyonu verilen şehit sayısının çokluğu ile günlerce konuşuldu. Coğrafi yapısının düz olması, sokakların genişliği nedeniyle kolayca teröristlerden temizleneceği düşünülen Nusaybin’de 70 güvenlik görevlisi şehit olmuştu.

Bunlardan 60’ı daha operasyonun ilk ayında şehit düşmüştü. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası dikkatler Nusaybin’de görev yapan komutanlara çevrildi. Nusaybin operasyonunun en tepesindeki 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti, 7. Kolordu Komutanı Korgeneral İbrahim Yılmaz ve Tugay Komutanı Salih Kırhan FETÖ’nün darbe girişiminden tutuklandı. Nusaybin’de yaşananları o dönemin Mardin Valisi  Ömer Faruk Koçak tüm detayları ile AKŞAM’a anlattı.

Komutanları sürekli ilk başta sınıra yakın olan Zeynel Abidin Mahallesi’nden operasyona başlamaları konusunda uyardık. Resmen teröristlerin tünel kazmasına fırsat verildi. İşler bir türlü düzelmeyince Tunceli Komando Tugay Komutanı Levent Ergün’ü gönderdiler. Ergün’ün geleceğini öğrenince Kırhan “O Balyozdan yargılandı. Gelmesin” diye karşı çıktı. O zaman Ergün’ün onlardan olmadığını anladım. Tuğgeneral Levent Ergün Mayıs başında Nusaybin’e geldi. Diğer gruptan bağımsız çalıştı. Onlar buna da karşı çıktı ama etkili olamadılar. Tuğgeneral Ergün, ilk olarak tünellerin kazıldığı  Zeynel Abidi Mahallesi’nden başladı ve bölgeyi 1 ayda az zahiyatla temizledi. 

FETÖ'cü generallerin istemediği Tuğgeneral Levent Ergün'ün operasyona başlamasıyla teröristler gruplar halinde teslim oldu.

Tuğgeneral Salih Kırhan ile Nusaybin’i karış karış bilen Özel Harekat müdürümüz 1.5 ay birlikte çalışıp operasyon planı hazırladı. Tam operasyona başlayacakken bir baktık plan değişmiş. Benim adıma kullanacakları tüm silahların yazılı olduğu bir ‘operasyon talimatı’ hazırlayıp imzalamam için önüme koydular. Reddettim. Dertleri sivil alanlara saldırmaktı. Ardından da bu talimatı gösterip suçu bize atmaktı. Eğer sivilleri tahliye etmeseydik bu tezgah çok daha büyük şeylere sebep olabilirdi. Bana baştan ‘evleri yıkın’ talimatı verdirmeye çalıştılar. Bi şekilde infial yaratmak istediler.

Tuğgeneral Salih Kırhan paralelle mücadele konusunu gündeme aldığında açıktan tepki göstermişti. Yaptığımız FETÖ ile mücadele toplantılarında Kırhan, “Biz bunların isimlerini açıktan söylemeyiz” şeklinde askeriyenin içindeki paralel yapılanmanın üstünü örtmeye çalıştı. Terör olayları da Kırhan’ın göreve gelişiyle yoğunlaştı.

Eylül ayında çatışmalar yoğunlaşınca askerden destek istedik. Ancak bu desteği Tuğgenaral Salih Kırhan uzun süre vermeyerek bizi oyaladı. Yaklaşık 6 aylık bir oyalamadan sonra 14 Mart’ta Nusaybin’deki büyük operasyon başladı. Operasyon komutanı olarak Tuğgeneral Salih Kırhan görevlendirildi.

Değiştirdikleri planla operasyon başladı ve ilk andan itibaren maalesef çok şehit vermeye başladık. Bizim karşı EYP’lerle döşenmiş sokaklara askerleri şehit olacaklarını bile bile gönderiyorlardı. Salih Kırhan, Adem Huduti ve İbrahim Yılmaz bunu en baştan kurgulamıştı. Huduti'den karakoldaki astsubuya kadar hepsi işin içindeydi.

Değiştirdikleri planla operasyon başladı ve ilk andan itibaren maalesef çok şehit vermeye başladık. Bizim karşı EYP’lerle döşenmiş sokaklara askerleri şehit olacaklarını bile bile gönderiyorlardı. Salih Kırhan, Adem Huduti ve İbrahim Yılmaz bunu en baştan kurgulamıştı. Huduti'den karakoldaki astsubuya kadar hepsi işin içindeydi.

(Akşam)

Kaynak: Diyarbakır Söz